(44) "YANIMDA KAL Kİ KALBİM NEFES ALSIN"

325 32 37
                                    


* İyi okumalar dilerim 🖤

Dedublüman:Gamzendeyim🎶







Düğün gününden sonra koskoca iki gün geçmişti. Durumlar bir hayli karışıktı. Babama olan biteni anlatmak zorunda kalmıştım. Çünkü beni Ceren'in odasında yakalamıştı. Eşyalarını toplarken, sıkıntı ile ofladım. Gün geçtikçe Ceren daha da kötü oluyordu. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Kimse ile iletişime geçmek dahi istemiyordu. Halamı zar zor ikna edip telefonda görüştürmüştüm. İki gündür, babama ait olan Rivadaki evinde kalıyorduk.
Ceren'i almaya gittiğimin gecesi onu sahilde berbat bulmuştum.

Mahvolmuştu.

Öte yandan ona Emir hakkında tam birşey diyecek oluyordum. Fakat beni susturuyordu. Adını bile anmama müsaade etmiyordu.
Elimdeki sıcak ballı sütümden bir yudum daha aldım.

Çiçek babamın yanında kalıyordu. Ona çok iyi baktığını biliyordum. Aklım kalmıyordu. Sude ile iletişim haldeydik. Kızıma baktığı için ona ne kadar minnettar kalsam az gelirdi.

Telefonumun çalması ile arayan babamı cevapladım. Görüntülü arıyordu. Kızımı görmem ile gülümsedim.

"Annecim"

"Meleğim nasılsın?"

Gülümsedi el salladı.

"İyiyim. Ne zaman geleceksin anne. Ceren teyzem iyi mi?" Başımı salladım.

"Evet çok iyi olmaya çalışıyor, bilmiyorum. Ama seni gelince yiyeceğim. Çok çok çok özledim seni." Diye güldüm.

Başını hevesle salladı.
"Sadece beni mi özledin anne?" Diyerek telefondan gözlerini ayırdı. Birisine bakıyordu kaşlarım çatıldı. Masaya sütü bıraktım. Adımlarım deniz kıyısına gitti.

Denizin kokusu bana iyi gelirken yüzüme gelen saçları kulağımın arkasına sıkıştırdım.

"Evet canımın içi sadece seni." Diye konuşurken, telefon başka yöne döndü.

Ateş'i görmeyi beklemiyordum.
"Kapatma sakın." Sesi sert ve kızgın çıktı.

Bedenim titredi.

Çiçek'in yanından ayrılarak hareket ederken, gözlerimi kaçırdım. Başka bir odaya geçti.

Belliki babamdan habersiz bir aramaydı.

"Ne var" diyerek söylendim.

"Ne, ne varı, Sedef. Nerdesiniz?" Başımı iki yana salladım.

"Sanane!"

"Ne demek banane kadın. Beni hasta mı edeceksin sen!" Sinirle gözleri parladı.

Ofladım.

"Bana ne! Ne olursan ol. Nasıl olsa sana bakacak yeni sözlün var, a pardon eski." Gözlerini devirdi.

"Hâlâ orda mı kaldın Sedef cidden mi?" Çıkamamıştım ki, sıkıntı ile yüzüm düştü.

"Kapatıyorum."

"Kapatma" Diye söylendi.

"Neden aramalarıma cevap vermiyorsun. Neden o lanet olası telefonun sürekli kapalı. Neden benden kaçıyorsun."

"Kaçmadım. Sadece Ceren iyi olduğunda geri geleceğiz. Ayrıca ben sana kızgınım. Ve sen de neden olduğunu gayet iyi biliyorsun." Diye sızlandım.

Gözlerini kıstı. "Ben sana inanıyorum. İnandım. Sadece kıskançlıktan gözün parladı diye düşündüm. Sadece o andı. Ama seni tanıyorum, Sen öyle birşey yapmazsın." Diyerek konuşması ile iç çekerken.

SİYAH KÜL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin