(25) BEKLENMEDİK KAVGA (+18)

469 51 9
                                    

Merhaba ben geldim...
Nasılsınız iyi misiniz...
Umarım iyisinizdir. Yeni bölüm sizlerle canlarım, ufak bir duyuru yapacağım yeni bir kitap yayınladım Siyah Kül adlı kitabımdaki Karakter Sedat Savaş Karasu nun kitabı bakarsanız tanıtımıma beni çok mutlu edersiniz şimdiden çok ama çok teşekkür ederim iyi okumalar dilerim canlarım, Hoscakalın... 🖤

Eda Baba :Herşey
seninle güzel 🎶

Eda Baba :Herşeyseninle güzel 🎶

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🔥

Yorucu bir seyahat geçirdiğimi hissediyordum. Sonunda Türkiyeye dönmüştük. Dün gece saat ikide evimize yani Ateş'in evine gelmiştik. Artık onun evi benim evimdi. Ait olduğum yerde hissediyordum. Balayı bize iyi gelmişti. Diana ve Adam Sam'le iyi vakit geçirmiştik. Ateş ile büyüleyici anlar yaşamıştık. Fransa benim için en güzel yer olarak kalmıştı. Ailemiz geldiğimizi henüz bilmiyordu. Bu gün onlara söyleyecektik. Onlara çok güzel hediyeler de almıştım. Sevineceklerine emindim. Öte yandan Ateş'in ailesi ile bugün akşam yemeğine gidecek olmak beni geriyordu. Sadece halası ve Emir birde Sedat biliyordu. Evliliğimizi ne tepki vereceklerdi hiç bilmiyordum.
Bunu düşünmek istemiyordum akşam her şeyin yolunda olmasını içtenlikle diledim. Üzerimdeki Beyaz geceliğin üzerine sabahlığımı takarak, parmak uçlarıyla yatak odamızdan çıktım. Mutfağımıza adımladım. Dolabda her şeye doluydu. Biz gelmeden evi doldurtmuştu Ateş.

Çay suyunu ocağa koydum. Sevdiğim adama sıcak sade ve sert bir kahve yapmak için makineyi ayarlayarak düğmeye bastım. Buzdolabını açarak içinden kahvaltı malzemelerini güzelce tabaklara sunarak mutfaktaki Siyah masanın üzerine koydum. Hızlıca aklımda yapacağım zeytinli poğaça için malzemeleri hazırlayarak yoğurdum. Nefes nefese kaldığımı hissettim. Ateş uyanmadan onu uyandırmak istedim. Erken kalkmıştım üstelik bu sefer.

Fırını ayarlayarak poğaçaları atarak pişmesini beklerken, masaya çay bardağı, ve hiç bırakmadığımız sütü bardağa koydum. Kahvenin kokusu buram buram geliyordu. Beni cezbediyordu.

Ofladım.

Ateş'i dinliycektim. "Seni içmeyeceğim tamam mı? Sen kocama aitsin."

Gözlerimi kapatıp açtım. Saçmalıyordum resmen kahve makinesine bakarak konuştum. Hormonlar bedenime iyi gelmiyordu. Masayı özenle hazırladıktan sonra saatin ilerlediğini fark ettim. Fırının ötmesi ile kokusu beni benden aldı. Çok açtım. Güzelce tabağa koyarak masaya koydum. Filtre kahveyi Siyah kupaya koydum. Kokusu beni baştan döndürdü. Bir yudumcuk içsem ne olacak ki, kararsızlıkla kahveye baktım.

"Sadece bir yudum ama."

Dudaklarımı kupa bardağına gidecekken Ateş'in sesini duydum.
Sıçradım.

"Sedef'im ne yapıyorsun sen?"

Ne güzel söylemişti. Dudaklarının arasından çıkan ismim. Sahiplenici ekiyle konuşması hoşuma giderken gülümsedim. "Hiç sana kahve yaptım da şey yani olmuş mu diye bir bakı vereyim dedim, öyle işte," yanıma adımladı. Elimdeki bardağı alması ile dudaklarına götürdü.

SİYAH KÜL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin