(45)SARSINTILI ÖLÜM..

498 38 40
                                    

Yeni bölüm yayında iyi okumalar dilerim, bu bölüm benim için çok üzücü oldu ama olması gerekti iyi okumalar dilerim...

Durmadan Düşünüyorum ne çok öldük yaşamak için
S. N. A
🔥

Toygar ışıklı :Ben hayatın
Mağlubuyum🎶






Gözlerimi araladığımda boynumdaki sıcak nefes ile derin bir iç çektim. Ona doğru döndüm. Gözlerim güzel Siyah gözlerini kapatan kirpiklere değdi. Çok güzeldi. Bir insan bu kadar yakışıklı olmamalıydı. Elim yanağına götürmek istedim. Ya uyanırsa, titreyen elimi geri çektim. Başımı eğdim. Kokusunu içime çektim. Nasıl olacaktık biz Ateş. Dün gece sayıklayıp durmuştu. Umarım iyidir. Elim alnına gitti. Fakat ateşi yoktu çok şükür. Hastalanması onu kötü etkilemişti.

Derin bir iç çektim. Her seferinden ondan kaçmak ve Kaçamak arasında dönüp dolaşıp yine ona tosluyordum. Affetmek isteyen kalbim her an bana acılarımı tekrar hatırlatınca dilim acıyla zehir saçıyordu.

Gözlerini açması ile kala kaldım. Gülümsedi.

"Günaydın."

"Günaydın" Dediğim de elini yanağıma koydu. "Beni mi izliyorsun." Gözlerimi kaçırdım.

"Yoo ne alakası var, dalmışım öyle."
Başını salladı. "Tabi, tabi. Belli izlemiyorsun." Yüzünde muzip bir ifade vardı.

"Anlaşılan, dün gece beynine oksijen fazla gitmiş. İyi gözüküyorsun. İyileşmişsin"

Yalan yere öksürdü. "Yok canım ne alakası var, vücudum biraz halsiz düne göre ama karım sağolsun bana baktı. İyiyim." Diyebildi.

Başımı iki yana salladım. "Ben senin karın değilim. Unutuyorsun galiba. Hayır hafıza kaybı mı yaşıyorsun bilmiyorum. Ama domuz gibisin." Belimdeki elleri çektim. Yataktan kalktım.

"Hastasın diye, sana bu kadar müsama gösterdim bunu bil, sevgimden değil." diyerek cümlemi sonlandırdım.

"Yine sabah sabah acılı sözlerin ile dilin formunda bakıyorum." Başımı ona çevirdim. Ters bir şekilde ona baktım.

"Beni bu hale sen ve senin yaptıkların getirdi. Şimdi bu halde olmam için beni suçlayamazsın." Öfke ile yataktan kalktı.

"Lanet olsun Sedef. Bir iyisin tam diyorum olacağız, bir kötüsün. En sonunda beni çileden çıkartacaksın."

Alayla güldüm elimi belime koydum. "Hadi ya, ciddi misin, çıksana ne olacakmış merak ettim. Yoksa annenin yeni AA pardon eski sözlüne mi dönersin?"

Kaşları hayretle kalktı. "Yeter bıktım! Sen hâlâ orda kalmaktan ne zaman vazgeçeceksin. Ben seni seviyorum gözlerimde bir sen varsın neden anlamak istemiyorsun."

"Neden mi? Çünkü sana güvenmediğim için olabilir mi? Yapmadığın şey değil sonuçta. Güvenimi zedeledin." Öfke ile yatağın kenarına tekme savurdu.

"Güvenmiyorsun öyle mi?"

"Öyle"

Hışımla koltuğun üzerindeki eşyaları aldı ve kapıyı çarpıp çıkması ile sıçradım.

Acıyla inledim.

Ne yapmıştım şimdi ben. Neden çenemi bir kez olsun tutamıyordum. Ofladım sinirle yatağa oturdum. Oysa sabah az evvel ne güzel uyanmıştık. Gözlerimin dolması ile yanağımdan bir damla yaş aktı.

Sinirle yüzüme gelen saçları savurdum. Kapımın açılması ile kafasını içeri sokan Asil'e bakarken "gelebilir miyim?" dediğini duydum.

Başımı salladım.

SİYAH KÜL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin