(26) ÖZLEMEK DE AŞKA DAİR Mİ?

339 45 18
                                    


Merhaba ben geldim iyi okumalar dilerim şimdiden beni desteklediğiniz için çok teşekkür ederim ufaktan ufaktan birşeyler çıkıyor... Çok heyecan verici bu bölümde tahminler almak istiyorum mutlaka yorum yapın hoşça kalın....

Oya Küçümen : Ah kalbim
darma Duman🎶

Oya Küçümen : Ah kalbim darma Duman🎶

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir hafta sonra;

O günden sonra aramızda sessizlik ilan edilmişti. Ne ben onunla konuşuyordum. Nede o benimle ilgilenmekten vazgeçmişti. Çabalıyordu. Hemde delicesine. Bir nevi sürünmek gibi bir şey olmuştu. Ateş hiç vazgeçmiyordu. Binlerce kez özür diledi. Güzel şeyler hazırlıyordu tatlı sözler söylüyordu. Fakat kızgındım. Sesimi duymuyordu. İşede başlamıştık artık. Pek fazla yüzünü göremiyordum. Bu gün bebeklerimizi görmeye gidecektik. Üç buçuk aylık hamileydim. Karnım çıkmıştı.
Tşörtümü kaldırdım. Aynada belirginleşmiş küçük karnıma baktım. Elma şeklindeydi. Yuvarlaktı. Gülümsedim. Bebeklerim bana huzur veriyordu. Elimi çıplak karnıma koydu. "Sizi kollarıma almak için sabırsızlanıyorum. Bebeklerim."

Arkamı döndüğümde Ateş ile karşılaştım. Beni izlemişti. Tşörtümü düzelttim.

Gözlerimi kaçırdım.

Dolabın kapaklarını açtım. Kıyafetlere bakıp ne giyeceğime karar verdim. Mavi uzun dizlerimin altında biten ince askılıklı elbiseyi elime aldım. "Kahvaltı hazır." Hiçbir şey demedim. Onunla konuşmayacaktım.

Kararlıydım.

Yanından geçerken kolumu kavradı. "Sesini saklama benden, yapma bunu bize," Gözlerine baktım. Kendimi gördüm sevgimizi gördüm. Fakat içimdeki kırgınlık geçmek bilmiyordu. Bakışlarımı kaçırdım. Kolumu kavrayan eli tutup yere indirdim. Yanından çıktım. Banyoya geçip hazırlanmaya başladım.

Elimdeki elbiseyi, tezgahın üzerine koydum. Yüzüme gelen saçları çekerek yüzümü yıkadım. Havlu ile yüzümü sildikten sonra saç maşamı açarak ısınmasını beklerken üzerimdeki şort ve tşörtü çıkarıp kenara koydum. Mavi elbiseyi giyindim. Saç maşasını aldım. Saçlarıma iri dalgalar yaptım.

Ellerim ile dağıttıp düzelttim. Saçlarımı salık bıraktım. Parfümü elime aldım. Tenime sıktım.

Banyodan çıktım. Giyisi odasındaki saatlerden kendime ait olan mavi saati koluma taktım. Ayağıma yarım bot tarzı hafif topuklu Beyaz ayakkabıları giyinerek çantamı alıp odadan çıktım.

Mutfağa adımladım. Ateş masada oturmuş beni bekliyordu. Masadaki sütü alarak içtim.

"Ben çıkıyorum. Öğlen randevum var, gelmek istersen gelirsin." Sesim buz gibi soğuk çıktı.

"Bir şeyler ye öyle gidelim. Beraber çıkalım." Dediğinde başımı iki yana salladım. Arkamı dönüp evden çıkarken kapıyı kapatacağım sıra büyük bir gürültü koptu.

SİYAH KÜL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin