(32) GERÇEKLER "ONUN CANI YANMASIN DİYE BENİM CANIMIN YANMASINA İZİN VERDİN

556 50 19
                                    

Selam ben geldim yine, ınsallah kitabımı okumaktan sıkılmazsınızdır lütfen hislerinizi belirtin ve bana hem büyük bir motivasyon olur bugün bir bomba daha patlayacak çok heyecanlıyım iyi okumalar dilerim oy ve yorum bekliyorum bilmiş olun iyi okumalar dilerim...
Duyurular İcin hesabımı takip etmeyi unutmayın...

Sena Şener :Her an gidebilirim 🎶

İnsan suya düştüğü için boğulmaz, Sudan çıkamadığı için boğulur...
S. N. A
🔥

Gözlerimi camın önünden çekmedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerimi camın önünden çekmedim. Canım hiç bir şey yapmak istemiyordu. Bahçeyi saatlerdir izliyordum. Ne işe gitmiştim. Nede Ateş ile beraber yaşadığımız eve gitmiştim. Kaç gün olmuştu sahi, kaç gündür ondan uzaktım. Neden çaba sarf etmiyordu. Böyle kolaymıydı. Bu yaptıkları, daha doğrusu hiç bir şey yapmadığı tavırları ile beni kendinden neden uzaklaştırıyordu, bir türlü anlam veremiyordum. Ona defalarca kez sormama rağmen beni hep geçiştirdi. Bir şeyin olmadığını abarttığımı dile getirdi.

Kafam o kadar doluydu ki, öfke ile gözlerimi kıstım. Ona ne var ne yok saymak geldi içimden. Ama bir yanım ona sarılmak ve bırakmamak geldi. Bana neden uzak davranıyordu. Neden anlam veremiyordum. Benden bir şeyler sakladığını seziyorum fakat ama bana yalan da söylüyor gibiydi. Yada bana yalan söylememek için belki de, benden uzaktı. Sıkıntı ile nefesimi verdim. Odamda daha ne kadar durabilirim bilmiyorum. Ellerim karnıma gitti. Bebeklerim bana umut veriyordu.

Gelecekti değil mi?

Gelmeliydi?

Ben mi gitmeliydim?

Hiçbir şey bilmek istemiyordum.
Kapımın açılması ile bakışlarım. Sedat'a değdi. Yanıma yaklaştı. Belli ki, Ceren kapıyı açmıştı.

Yanıma gelip eğildi. "Güzel anne ne yapıyor kaç gündür bu odada."

Gülümsemeye çalıştım.

"Hiç" demekle yetindim.

Getirdiği tepsiyi gösterdi. "Bu bitecek, yeğenlerim için yiyeceksin." Başımı salladım.

Ceren yapmış olmalıydı. Taze fasulye ve çorba, zorlukla yedim. İştah falan kalmamıştı.

"Yemeğini ye seni bir yere götüreceğim." Başımı iki yana salladım. "Hiç halim yok kalsın." Başını şiddetle hayır anlamında salladı. "İtiraz kabul etmiyorum. Gideceğiz diyorsam gideceğiz."

Ofladım. "Nereye gideceğiz?"

"Dağ evine, herkes orda toplanacak, bizim aile yani, dayım bizzat gelmeni söyledi. Hem artık orda bu işe bir son verirsiniz Ateş'inde orda olacağından eminim."

SİYAH KÜL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin