(34) BOŞANMA"BENİM SENİN KALBİNDE UMUTLARIMIN YEŞERMESİ İMKANSIZ

525 42 19
                                    

*Tekrar merhaba yeni bölüm yine yanında, bu biraz kısa oldu kusura bakmayın herneyse bir sonraki bölüm( Sezon Finali) ve sizleri çok seviyorum kendinize çok iyi bakın sevgi ile kalın oy ve yorum yapmayı unutmayın, Hoscakalın...

Cem Adrian :Ağlama🎶

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Cem Adrian :Ağlama🎶

🔥


Bir Hafta SONRA;

Aynadaki yorgun bedenime hüzünle baktım. Gözlerimin altı morarmıştı. Ne gözümde uyku vardı nede rahatlık. O günün üstünden değil bir kaç gün sanki tonla omuzlarıma derin bir yük binmişti. Kendi evime hâlâ dönmemiştim. Çünkü Ateş'in beni orda da rahat bırakmayacağını biliyordum. Günlerdir kapıdaydı. Değil yüzüne bakmak sesimi bile duyurmamıştım. Bittiğini bir türlü anlamak istemiyordu. Fakat artık cidden yorulmuştum.

Bedenim acıdan uyuşmuştu. Dava açalı bir hafta olmuştu bile, bu gün dna testin sonucu çıkacaktı. Sonrası ise kızıma kavuşmaktı. Ayrıyeten bu gün Boşanma davası vardı. Tülin ne yapıp edip duruşmayı en erken tarihe almıştı. Ateş Boşanma protokolünü imzalamak yerine defalarca kez dile getirmişti. Bu yüzden davacı olarak şiddetli geçimsizlik, anlaşmalı boşanma olarak değilde çekişmeli boşanma davası açılmıştı.

Bir an evvel bütün herşeyin bitmesini diledim. Dilim yalan söylerken kalbimse gerçekleri yüzüme haykırıyordu. Geceleri kapının önünde sızdığını görmek canımı yakıyordu. Ona her geçen gün bağlanmak, bağlı bir şekilde kalmak canımı yakıyordu.

Bu acı ne zaman bitecekti, hiç bir fikrim yoktu. Ateş beni küle çevirmişti. Dağılan vazo yapışmış bile olsa sızdırırdı akardı. Benimde içim kan ağlarken, yüzümdeki acı tebessüm. Bedenime yapışmış kalmıştı. Neydim değil ne olacağım derler ya, cok doğru bir sözmüş, insan acısı ile hiç bir zaman baş edemiyormuş ettiğini sanıyormuş, gözümden bir damla yaş süzüldü. Sol parmağımdaki boşluk canımı yakmaya devam etti. Ne umutlar ile parmağımdaydı. Bir daha hiç bir zaman çıkarmamak üzere taktığımı zannederken, böyle olacağını hiç tahmin bile edemezdim.

Ateş en çok yeşeren umutlarımı söndürmesi canımı bir hayli yakmıştı. Sevgi, ne güzeldi oysa, hiç bir zaman hayatımda kusursuz bir sevgi olmamıştı. Bu gidişle de bundan sonra Ateş ile olamazdık zaten.

Onun yaptığı bir hata benim hayatımı acı içinde bırakmaya yetmişti. Hâlâ konduramıyordum. Hâlâ onu delicesine seven kalbime lanetler savuruyorum. Kızgındım. Kırgındım. Öfkeliydim.

Benim canımı kırmıştı, tuzla buz olmuş bir vaziyette dağılmıştım. Toparlanmam imkansızdı.
Üzerime geçirdiğim Siyah diz kapaklarımın üstünde biten elbiseye acıyla baktım. Karnım azda olsa belli oluyordu, sözde bu aralar Ateş ile kontrole gidecektik fakat hayat benden bu mutluluğu bile çok görüp almıştı elimden. Dördüncü aya girmek üzereydim. Bebeklerim ve Çiçek'im olmasa nasıl başa çıkardım bu acımasız dünyada onu bile bilmiyordum.

SİYAH KÜL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin