SİYAH KÜL

(9) KEŞKE SENİN NEFESİN OLSAYDIM

Selamm

Ben geldim...

Kütüphanenize ansızın cat kapı geleceğim canlarım....

Yeni bölümü umarım beğenirsiniz..

Sizleri çok çok öpüyorum...

İyi okumalar diliyorum...

Beklemede kalın her an gelebilirim...

Hoşcakalın... S. N. A🖤

Sezen Aksu;
Güllerim soldu🎶

Gözlerime vuran gün ışığı ile gülümsedim. İlk defa kendimi şuanda huzurlu hissediyordum. Başımı yastığa gömerken onun kokusunu içime çektim. Gözlerim kapanıp açıldı defalarca kez burada ne işim vardı bilmiyordum ama ilk kez huzurlu hissetmiştim kendimi. Dün gece benim için hem korkutucu hem yorucu hemde karmaşık içerisindeydi. Açıkçası evime kimin saldırdığını merak etsem de merakımın üzerine gitmeyecektim. Adaletin doğruyu bulacağına inancım tamdı. Geceleri uykusuz bırakan kabuslarım uykumu aldırmamıştı ama bir el okadar güzel hissettirmişti ki gülümsemeden edemiyordum.

Ateş

İsmi gibi yakıyordu. Ne uzaklaşa biliyordum nede yaklaşa biliyordum. Karmaşıktık çözülemeyen bir düğüm misaliydi halimiz. Onun yatağında onun evinde onun sesi, onun yüzüyle gözlerimi yummuştum. Kaç kez sıçrasamda gece ben yanındayım demişti. Onuda uyutmamıştım. Dudaklarımı büzerken odada olmadığını ancak farkına varmıştım. Tabiki de birlikte uyumamıştık sadece yanımda olarak bana destek vermişti. Bu his öylesine güzeldi ki kapılmamak imkansızdı.

Ayaklarımı yere değdirdim. Odasıda kendisi gibi simsiyahtı bir insan neden bu kadar kasvetli siyaha bağlı olabilirdi ki? Başımı belli belirsizce sallayarak yan kapıda banyo olduğunu anlayarak adımladım. Adımlarım ayna karşısında durması ile esnedim. Hâlâ uykum açılmamıştı. Bu gün iş günümdü fakat öğleden sonra gidecektim. Emir beyin haberi vardı zaten. Aynadaki yorgun yüzüme baktım. Derin bir nefes aldım. Başımdaki mavi tokayı aynanın önüne koymam ile saçlarımı ellerim ile dağıtıp düzelttim. Belime kadar uzanan saçlarımı arkama attım. Soğuk su ile yüzümü güzelce yıkayarak temiz havlu ile kuruladığım sıra dikkatimi çeken şey ise onun siyah parfümüydü.

Kararsızlık ile alıp almama konusunda tedirgindim. İlk defa içimdeki sesi dinleyerek parfümü elime aldım. Kapağını çıkarmam ile kokusunu almak için başımı eğdiğim an uyuştuğumu hissettim. Onun kokusunu içime çektiğimde bedenimin ürpermesine engel olamadım. Gözlerimin kapanması ile kokunun beni ele geçirmesine izin verirken karizmatik ve baştan çıkarıcı bir kokuyu birkez daha içime çektim.

Odunsu kokusu başımı döndürüyordu. Kendime gelmek istercesine silkendim. Hemen aldığım yere dikkatlice koydum. Ellerim titremesi ile ellerimi soğuk suya tutarak boğazıma değdirdim.
Onun sınırlarında olmak benliğimden çıkmak gibiydi. Daha fazla dayanamayarak banyodan hızlı adımlar ile yatak odasından çıktım. Adımlarım mutfaktan gelen sese yöneldi. Aşşağıya mutfağa girdiğimde ise onu kahvaltı hazırlamaya çalıştığını görünce dudaklarımı birbirine bastırdım.

Adımlarım tezgaha gelmesi ile sırtımı dolaba yaslayarak ocakta ne yapmaya çalıştığına bakarken gülümsedim.
"Kahvaltımız hazır." Dediğinde içimden kelebekler uçuşacak sanarken tabakta ki böğürtlenden bir tane alarak ağzıma attım. Ateş yüzüme gülümseyerek bakarken gözlerinin ışıldadığını farkına vardım.

Mız eki kullanmıştı. Sen demek değildi biz demekden mi kast ediyordu? Yanaklarımın alev aldığını hissederken bakışlarımı kaçıracağım sıra sağ elini yüzüme değdirmesi ile yüzüme gelen saç tutamını kulağımın arkasına sıkıştırdı. Bedenim heyecan ile kavrulurken bu hislerin beni kısacıkta olsa ele geçirmesine izin verdim.