Ağlamaya mecalimin bile kalmadığı dakikalarda, boş gözlerle duvarı seyrederek geçirdiğim vakti de tıpkı kaybettiğim aşkım gibi geri getiremeyeceğimi çok iyi biliyordum. Yatakta uzanmış, elimdeki fotoğrafına bakmaktan başka hiçbir şey yapamıyordum.
Bu yaşlarımı hiç böyle hayal etmemiştim.
Telefonuma gelen bildirimle yatakta doğrulup sırtımı yatak başlığına yasladım ve elime aldığım telefonun kilidini açtım. Mesaj Burak'tandı, oysa ki mesaj atmayı bıraktığını düşünmüş, benden umudu kestiğini sanmıştım. Gönderdiği fotoğrafı merakla açtığımda beklemediğim bir şeyle karşılaşmıştım.
''Bahadır...'' Elimi fotoğrafın üzerinde gezdirdim. O kadar yorgun, o kadar mutsuz görünüyordu ki... ona deli gibi sarılmak istiyordum. ''Özür dilerim sevgilim.'' Parmak uçlarımı fotoğrafının üzerinde gezdirirken iç çeke çeke ağlıyordum. Gözyaşlarımı beceriksizce elimin tersiyle sildim ve yazdığı son mesajlara baktım.
Bu halde sabahtan beri
Senin eserin bu
Gurur duydun mu kendinle?
Geri dön İlayda
Hala geç değil, Bahadır seni çok seviyor
Eğer hemen geri dönmezsen işler içinden çıkılmaz bir hal alacak
Seni kaybetmek istemiyorum
Parmaklarımı klavye üzerinde gezdirip gözyaşlarım yüzünden buğulanan gözlerim ve titreyen ellerimle zar zor yazmaya çalıştım.
Özür dilerim.
Size bunu yaşatmayı istemezdim ama duygularımı daha fazla bastıramazdım.
Özür dilerim Burak, çok özür dilerim.
Gelmeyeceğim, özür dilerim.
Beni affet.
Beni unutun diyemedim. Üzülmeyin, geleceğim diyemedim. Onları arafta bırakmak değildi niyetim, sözlerimin de bir önemi yoktu ama yapamadım. Onları bıraktığım uçurumun kıyısından uçuruma atlayan bendim.
Telefonuma Burak'tan düşen çağrıyı konuşmayı beceremeyeceğimi bildiğim için reddetmiştim. O da pes etmemiş, hemen mesaj yazmaya başlamıştı.
Tehdit mi etti seni?
İntikam için mi yapıyorsun?
İlayda ben bu yaptığına mantıklı bir açıklama bulamıyorum
Konum at
Eğer geri gelmezsen seni asla affetmem
Anladın mı beni
Mesaj yazması sonlandığında, kendimi savunabileceğim tek cümlemin olmayışını yok sayarak mesaj yazmaya başladım.
Üzgünüm, keşke böyle olmasaydı.
Özür dilerim Burak, çok özür dilerim.
Lütfen benim için bunu daha da zorlaştırma.
Böyle olması gerekiyordu.
Özür dilerim.
Kendine çok iyi bak.
Ve ona da çok iyi bak Burak, olur mu? Bunu sana söyleyemeyeceğim, ona da söylemeyeceğim ama hep onu düşüneceğim. Böyle olması gerekmiyordu Burak, ben tam bir aptalım. Başka bir çaresini bulabilirdim. Ağlamak yerine çözüm üretebilir, bu durumu size anlatabilirdim. Hayatımın elimden kayıp gidişini sulu gözlerle izlemek yerine, kalkıp savaşabilirdim. Özür dilediğime bakma, sen benim kusuruma bak olur mu Burak? Ben, beni affetmenizi de hak etmiyorum çünkü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMAŞA
AdventureYaptıkları fedakarlığın bedelini ödeyen üç arkadaş. Açığa çıkan gerçekler, herkesten gizlenen sırlar, anlam verilemeyen duygular, hayal kırıklığıyla dolu hayatlar... Koca bir bilinmezlik, büyük bir karmaşa. ''Yürüdüğüm yol bataklık, burası çıkmaz s...