7:''Boşluk Hissi''

66 10 16
                                    

Dosyayı Hakan'ın dediği yere, benimle tanışmadan önce Burak ve Bahadır'a hediye ettiği kutuya koyarak bırakmış, başarmanın mutluluğuyla eve gelmiştik. Anneannemin ağlayarak Esra Erol izlediğini de görmüştü bu gözler, daha ne gösterebilirdi ki bu hayat bana?

Hakan bizi arayacağını söylediği için beklemekten başka bir şey yapamıyorduk. Anneannemin hazırladığı yemeklerle aç karnımızı doyurmuş sonra da birlikte oturup anneannemin programlarından birini izlemeye başlamıştık.

Anneannem gece uyuyamadığını söyleyerek yatmaya odasına gittiğinde, üçümüz boş gözlerle televizyonu seyretmeye devam ediyorduk. Bu anlamsız sessizlik yaklaşık on dakika sürerken, ilk sıkılan Burak olmuştu.

''Abi bir şey yapalım, konuşalım, tartışalım ne yapacağız böyle akşama kadar televizyon mu seyredeceğiz?'' İkimiz de ona hak verdiğimizde, bir şeyler bulma umuduyla bildiklerimizi birbirimizle paylaşmak üzere ortaya masa kurmak için hazırlanmıştık.

Masaya oturmuş, bilgisayarlarımızı ve işimize yarayacak bazı eşyaları alıp hazırlıklarımızı tamamlamıştık.

''Benim cebime giren kağıdı değiştiren adam, eve de kamera koymuş olabilir.'' Bahadır'ın sözleri kulağa mantıklı geliyordu. Cebindeki kağıdın ise nasıl değişebildiğini aklım almıyordu. Yani hiç kalabalığa falan da girmemiş sonuçta, nasıl mümkün olabilir bu? Acaba annesini de şüpheliler arasına yazsam, bana ne kadar kızardı?

Kimseye güvenemezdim, bu işe tek başına kalkışmış olamazdı. Elbette birileri ona yardım ediyordu ve bu kişilerin bizim çevremizden olması çok olağandı.

''Yazarak konuşalım o zaman.'' Dahiyane fikrimi kabul ettiklerinde, yan tarafımdaki ajandayı alıp rastgele bir sayfasını açtım ve başlangıcı yapıp büyük harflerle ŞÜPHELENDİKLERİMİZ yazdım.

Daha iyi iletişim kurabilmek için yan yana oturmuştuk bu yüzden daha iyi gösterebiliyordum ne yazdığımı. Ortada ben oturuyordum, solumda Bahadır ve sağımda da Burak vardı. Burak elimden defteri alıp birkaç isim yazdığında, yazdığı isimler hakkında hiçbir fikrim yoktu. Neyse ki iki nokta koyup yanına nedenini yazıp açıklamasını yapıyordu.

Yazma işini bitirip defteri bize uzattığında, vakit kaybı olmasın diye ortamıza koydum defteri ve Bahadır'la birlikte okumaya başladık.

Ege: İlkokulda sevdiği kız beni seviyor diye bana gıcık kapmıştı

Fatma: Lisede bana aşıktı, onu reddettiğimde çok sinirlenmişti

Uğur: Aynı üniversitedeydik, bana takıktı o da

Yazdıklarını okuduktan sonra, garipseyen bakışlarımı çekinmeden Burak'a gönderdim. ''Bu ne Burak, oyuncağını paylaşmadığın çocukları da yazsaydın.''

''Ee ne yapayım ben herkesle iyi anlaşırım, düşmanım mı var sanki?'' Bu söylediği ikimizi de güldürürken, ilk konuşan Bahadır olmuştu.

''O yüzden mi herifin biri sırf sana gıcık olduğu için sevgilini kaçırdı?'' Burak'ın omuzları duyduğu sözlerden sonra düşerken, birkaç saniye sonrasında aklına bir şey gelmiş gibi aniden doğrulup kağıda uzandı.

''Asıl bombayı unuttum.'' Ben yeni birini eklemesini beklerken o yazdığı kişilerden birinin açıklamasına bir şeyler yazmıştı. Kağıdı tekrar bize uzattığında, dikkatle okudum yazdıklarını.

Uğur'la aynı arkadaş grubunun içindeydik, o grubun içinde Hakan da vardı ve Uğur onun en yakın arkadaşıydı.

Şok içinde bakışlarımı Burak'a çevirirken, böyle büyük bir detayı atlamayı nasıl becerebildiğini düşünüyordum. Neyse ki çabuk aklına gelmişti de, onun şüphelilerinden birini yakalayabilmiştik. Belki de boşa bir çabaydı bu, tanıdığımız kimseden yardım almıyordu, sorgulayacağımız biri de yoktu. Yine de, her ihtimali irdelemeliydik.

KARMAŞAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin