Top Edge ( BL ) Novel

Bölüm 27

Birlikte savaşmak

Kan sıçradı, toz havayı doldurdu.

Çöl kurdunun başını ezdikten sonra, altın saçlı figür havada yükseğe sıçradı, vücudunu gerdi ve zarif bir yay çizdi. Havada takla attıl ve sırtları birbirine dönük bir şekilde Klet'in arkasına indi. Biri uzun diğeri inceydi ve her ikisi de etraflarını saran on çöl kurdundan oluşan çembere bakıyordu.

Odaklanmış altın saçlı figürün aksine, Klet öne doğru duruşunu korudu ama arkasına bakarken yüzünde şok olmuş bir ifade vardı. Tek kelime etmedi ama havada süzülen Malken şaşkınlıkla "Müzakereci?!" diye haykırdı.

Shen Siwei kimliğini gizleyemiyordu.

Saç ve göz rengini değiştirmek için Moran'la iletişime geçmesi gerekiyordu ve Moran'ın talimatı elektrik santralini araştırmaktı. Moran'ın görünüşünü değiştirmesine yardım etmeyeceğini bildiği için çöl kurdu sürüsüyle tek başına savaşmaya koştu.

Üstelik Klet'e o kadar yakındı ki oksijen maskesi bile kimliğini açığa çıkarabilirdi. Saç ve göz rengini değiştirmenin ne anlamı vardı? Bu sadece onun değiştirilmiş bir insan olduğu gerçeğini gereksiz yere ortaya çıkaracaktı.

"Neden orada duruyorsun?" Shen Siwei çenesini hafifçe eğerek profilinin yarısını Klet'e gösterdi. "Hadi dövüşelim."

Bu sözlerle birlikte Shen Siwei doğrudan önündeki çöl kurduna saldırdı ve diğer kurtlar da sanki bir işaret almış gibi aynı şeyi yaparak ikisine doğru koşmaya başladı.

Hâlâ şok halinde olan Klet havaya sıçrayarak birkaç çöl kurdunun dikkatini çekti ve ardından Shen Siwei'nin bulunduğu kargaşaya doğru baktı.

Tam adam ve kurt kafa kafaya çarpışmak üzereyken, Shen Siwei aniden vücudunu indirdi ve ileri atıldı. Çöl kurdunun altına ulaştığında zıpladı, kurdun yüzündeki favorileri hızla yakaladı ve ivmeyi kullanarak kurdu sırt üstü çevirdi.

Orada durmadı ve birkaç adım daha ileri koştu. Tam çöl kurdunun sırtından ayrılmak üzereyken, iki eliyle çöl kurdunun kuyruğunu kavrayarak güzel bir ön takla attı. Havada bir daire çizerek yuvarlandı ve çöl kurdu bir omuz atışı yapar gibi omzunun üzerinden fırlatılarak devasa gövdesini 180 derece çevirdi ve güçlü bir şekilde yere çarptı.

Meydanın kaldırımı paramparça oldu ve sayısız parça havaya uçtu.

Diğer tarafta, Shen Siwei'nin hareketleri karşısında hâlâ şaşkınlık içinde olan Malken, güç cihazıyla uçmaya devam etmek için hızla bir düğmeye bastı ve zar zor havanın ortasına döndü.

Çöl kurdunun direnci gerçekten de bir tankınki gibiydi. Shen Siwei'den bu kadar ağır bir darbe almasına rağmen, sadece kan tükürdü ama düşmedi.

Shen Siwei hemen döndü ve "Klet!" diye seslendi.

İki kurdun açık çenesinden çevik bir şekilde kaçan Klet, Shen Siwei'nin bağırışını duydu ve hançerini hızla tersine çevirerek Shen Siwei'ye doğru hücum etti. Shen Siwei, çöl kurdunun ayağa kalkmasına fırsat vermeden kuyruğunu sıkıca tuttu ve Klet'e doğru koşmaya başladı.

Göz açıp kapayıncaya kadar figürleri iç içe geçti ve keskin hançer çöl kurdunun karnını yararak koyu kırmızı iç organlarının yere dökülmesine neden oldu.

O anda Klet'in canını fazla sıkacak bir şey yoktu ve Shen Siwei'nin hastalıklı biri olmadığı gerçeğini geçici olarak kabul etti. Değerli hançerini bir başkasına teslim etmek istemese de, yol arkadaşının ellerinin boş olduğunu düşünerek hançeri kaldırdı ve uzaktan "Bir silaha ihtiyacın var mı?" diye sordu.