66. (Serhat Ve Yağmur Özel Bölüm)

33 13 2
                                    

Merhaba herkese, bu özel bir bölüm olduğu için farklı zamanlardan farklı anı kesitleri sizlerle olacak.
(Bilgi)
____________________________________
(Yağmurun anlatımı ile)

(15 yaşlarında)

Uzun ve sessiz bir sokakta yürüyordum.

Üstüm başım pislik içerisinde ve yırtıktı.

Babamı tekrar görmüştüm bu gün, ondan kaçarken de bir çok kez düşmüştüm.

Bizimkilere söyleyemezdim, korkarlardı. Bu halimi de görmelerini istemiyordum.

Gece geç eve girersem kimse beni göremezdi zaten.

Hava çok soğuktu ve donuyordum.

Arkamda adım sesleri duyduğumda biraz daha hızlandım.

Adım sesleri de hızlandığında korkuyla titremeye başladım.

Olduğum sokak da sonlandığında ve çıkmazına geldiğinde gözlerim doldu.

Arkamı dönüp arkamda ki kişiye baktım korkuyla.

"Yağmur." Serhattı.

Korkuyla ona sarılıp daha çok ağladım.

"Seni arıyorum sabahtan beri, diğerlerine de belli etmemeye çalıştım. Korkuttun beni." Beni kendinden uzaklaştırıp yüzüme baktı.

"İyi misin sen?"
15 senelik hayatımda, 10-11 senedir tanıdığım ve en çok güvendiğim insandı karşımda ki.

Serhat benim için çok ayrıydı.

Kardeşten de öteydi, hatta kardeş değildi.

"Babamı gördüm." Dedim feryat ederek, yüzüm buruşmuş ve ıslaktı.

"Sana, bir şey yaptı mı?" Olumsuz anlamda başımı salladım.
"Kaçtım, eve gelmeye de korktum. Beni böyle görmenizi istemedim." Saçlarımı düzeltti.

"Beni arasaydın, biliyorsun benden çekinmeyeceğini." Burnumu çektim.

"Serhat...tekrar görmek, yüz yüze gelmek. Çok korktum. Ben-" derken beni kendine çekip sol tarafına doğru sardı bedenimi.

"Yalnız dışarı çıkmamalıydın, bundan sonra beraber çıkıyoruz. Ayrılmıyorsun benden." Sırtımı sıvazladı.
"Sende Ayrılma benden." Gülümsedi.

...
(Yağmurun 17. Yaş doğum günü)

Odamda oturmuş, günlüğüme bir kaç şey yazıyor, ufak çizimler karalıyordum.

Kapım çaldığında defteri kapattım, "Efendim!" Kapı açıldı.
"Müsait misin?" Kapıda duran Serhat'a baktım.
"Evet." Dediğimde içeri girdi.

"Naber?"
"İyi...sen?"
Saçını düzeltti, "Bende iyiyim."

Yatakta yanıma oturması için kenara çekildim, o da oturdu.

"Geçen sene bu gün, bir yüzük almıştım sana." Dediğinde elimi gösterip güldüm, yüzüğü hiç çıkarmamıştım ki.

Üzerinde Winnie The Pooh çizgi filminden Piglet vardı.

Winnie The Pooh benim küçüklükten en sevdiğim çizgi filimdi, ve genelde Serhat ben izlerken onlara sinir olurdu.

O beni Piglet'e bende onu Eyore'ye benzetirdim.

Piglet'in anksiyete bozukluğu ve Eyore'nin de Depresif bozukluğu olduğunu büyüyünce öğrenmiştim.

Serhat gülümsediğinde elinde ki kutuyu bana uzattı.

Ölü Gibi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin