Akşam olmuştu ve Ecem yerinde duramıyor koridorda volta atıyordu.
Tüm herkesin önünde bunu Özgür'e söylemeye karar vermişti.
Çünkü hepsine teker teker anlatması onu yoracağını düşünmüştü.
Akşam yemeğine Özge gelmişti ve hepimiz mutlu ve sıcak bir akşam yemeği yemiştik.
Herkes salonda toplanmıştı ve ortamda koyu bir sohbet vardı.
Ecem sonunda salona girip, koltukta yanıma yerleşti.
"Yalnız Ege'de sörf başka oluyor, o yakıcı güneş ile tatlı dalgalar bana huzur veriyor." Özge bunları anlatırken resmen yaşıyordu.
Kendisi küçüklüğünden beri sörf eğitimi almış ve şu anda da profesyonel olarak sörf yapıyor ve bunu da bize bıkmadan anlatıyordu.
"Armağan'a da öğret tamam mı, ama böyle Atlantik okyanusunda falan öğret ki balina falan yesin şunu." Serhat,Armağan'a iğrenerek bakıyordu.
Özge buna minik bir kahkaha attı.
"Yalnız buna kırıldım Serhatcım, senden hiç bu darbeyi beklemezdim."
Serhat iç çekti.
"Peki gitmen için sana nasıl bir darbede bulunmalıyım Armağan?"
"O zor ya." Dedi Özge. Armağan ona şaşkınlıkla döndü.
"Sende mi?!" Dedi bağırarak, ve ardından Serhat a döndü.
"Sevgilimi bile kendi işlerine ve pis esprilerine alet ettin ya, pes Serhatcım. Benim beyaz atlı prensim." Dediğinde herkes güldü.
Sonrasında ise salonu sessizlik kapladı.
Ecem'i uyarmak istercesine öksürdüm.
Ecem kendini toparladı ve derin bir nefes aldı,
"Benim aslında size söylemem gereken bir şey var." Diye sızlandı.
"Ne oldu prenses." Dedi Armağan.
"Ne oldu?" Ecem Özgür'e baktı. Özgür pür dikkat onu dinliyordu.
"Ya aslında şöyle, ben çok uzatmak ve dolandırmak istemiyorum ama, yani. Ben bilmiyorum ve-" sustu.
Ardından Özgürden kaçırdığı gözlerini tekrar Özgür'e kitledi.
Ve "Özgür ben hamileyim, sen...sen baba oluyorsun." Dedi dan diye.
Özgür çatık kaşları ile bir an kaldı, Tabi diğerleri de ondan farksızdı.
Ulaştan "Ne?" Diye bir ses çıktı.
Ecem'in gözleri dolmuştu, gülümsüyordu ama zorla gibi duruyordu.
"Ben, ben mi?" Dedi Özgür. Hayatımda hiç onu bu kadar şaşırmış bir şekilde görmemiştim.
Ecem olumlu anlamda başını salladı.
Özgür'ün gözleri Ecem'in karnına kaydı.
Ardından Ecem elinde ki hamilelik testini Özgür'ün eline bıraktı.
Özgür elinde tuttuğu teste baka kalmıştı.
Armağan ve Serhat ise tabiri caizse ağızları açık kalmış bir şekilde Ecem ile Özgür'e bakıyorlardı.
"Sen hamilesin." Dedi Özgür.
Ecem olumlu anlamda başını salladı.
Sonra Ecem'e baktı.
Ardından işaret parmağı ile Ecem'in karnını gösterdi.
"Onun babası benim." Dediğinde ise Ecem'in göz yaşları bir bir akmaya başladı.
Özgür kırpkırmızı olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölü Gibi
ChickLit-Ölü Gibi hissediyorum Serhat. +Ölüler hissedemez. -Ölü değil, ölü gibi arasındaki farkı anlaman gerek. +Biz hep ölü gibiydik o zaman. -Aynen öyle. ------------------------------ Bir genç kızın, 6 kişilik bir katil grubunu yakalaması ve ardında...
