Çınar Atabey'in son sözlerinden sonra Adnan gerginliğini belli etmekten kaçamadığı ses tonuyla "Görüşmelerimizin istihbarat tarafından dinlenildiği doğru, fakat bu Osman Karapınar'ın aldığı bir karar," diyebilmişti, belki biraz da beklemediği için şaşırmıştı.Çınar Atabey gayet rahat bir üslup ile, "Buraya geldiğinizde kişisel bir görüşme olduğunu söylediniz, ve fakat bu görüşmenin kişisel olmamasının şahsıma yapılan bir saygısızlık olduğunu düşünüyorum. Kişisel görüşmelerde tarafın izni alınmadan ses kaydı alınması hukuki açıdan görüşmenin sağlığını bozuyor. Dolayısıyla bu da kişisel bir görüşme olmuyor Adnan Bey." dedi, kurduğu cümleler zekasını çıkartıyordu ön plana.
"Haklısınız, fakat söz konusu Karadağ dosyası olduğunda kendimizce imtiyaz kullanma hakkına sahibiz."
Çınar Atabey sakin bir tavırla, "Bu istihbarat için geçerli bir kural, kişisel görüşmelerim için değil. Her neyse, sizin bana sorduğunuz sorunun cevabını yeterli bir seviyede açıkladığımı düşünürsek, ki ister tatmin olun ister olmayın işin o kısmıyla pek ilgilenmiyorum, görüşmemiz benim açımdan bitmiştir. Kendisi muhtemelen dinliyordur fakat... Osman Karapınar'a ve ekibine iyi çalışmalar diliyorum." dedi, muhtemelen ayağa kalktı.
Aynı hareketlilik Adnan'da da olmuştu, sanırım el sıkıştıktan sonra "Ziyaret kartınızı teslim ettiğinizde holdingimizin CEO'su Kaya Bey, size aracınıza kadar eşlik edecektir." dedi, Adnan bir şey söylemeden odadan çıktığında sesler kesilmişti.
Osman Karapınar ve Şahin Kurnalı göz göze geldiklerinde geriye yaslanıp, masanın üzerindeki elimin parmaklarını sırasıyla oynatırken "Çınar Atabey'in üslubunun farkında mısınız? Adam sözleriyle hüküm veriyor sanki, Adnan'a hâd bildirici bir tavrı vardı, bu kadar gergin konuşması hiç normal değil." dedim, Osman Bey gözlerime bakarak, "Ben de aynı şeyi düşünüyorum, görüşme düşündüğüm kadar basit değildi." dedi, başımı sallayarak, "Dinlendiğini nereden biliyor?" diye sordum, merakla.
Şahin Bey masadaki kalemi elleri arasında çevirerek, "İstihbarattan birisi ile görüşme yapıyor, bunu tahmin etmesinden daha doğal bir şey olamaz. Sonuçta örgüt ile ilgili bir görüşmeydi, zeki bir adam," dedi.
Ayağa kalkıp ellerimi pantolonumun bitiş kısmına yaslayarak "Kesinlikle bir şeyler biliyor," diye mırıldandım, ve ardından "Olabildiğince sakin ve normal bir konuşma yapmaya çalışsa da, ses tonundaki üslup bir şeyleri geçiştirdiğini belli ediyordu," dedim.
Osman Bey sandalyesini sol tarafa çevirerek bana döndükten hemen sonra, "Bakanlıkta bir toplantıya katılmamız gerekiyor, Adnan şubeye döndüğünde yeniden toplanalım. Karadağ dosyasında 'Atabey' başlığı altında konuşmamız gerekiyor," dedi, başımı salladım. Ardından Şahin Kurnalı ve Osman Karapınar bakanlıktaki toplantıya gitmek üzere şubeden ayrıldılar.
Toplantı salonundan çıktıktan sonra masada çalışan Hilal'e "Adnan geldiğinde odama gelmesini söylersiniz," dedim, başını sallayarak "Emredersiniz amirim," dedi.
Odama girip kapıyı kapattıktan sonra pencerenin mekanik perdelerinin ipini tutarak kapattıktan sonra masamın başına geçtim. Önüme temiz bir dosya çıkarttım. Bilgisayarımı açıp arama motoruna yazdığım 'Çınar Atabey' yazısından sonra hakkındaki bilgileri araştırmaya başladım.
1991 İsviçre doğumlu olan Çınar Atabey, 32 yaşında. Lise'yi İspanya'nın Madrid eyaletindeki, 'Casvi International American School'da tamamlamış. Bilgileri dosyaya not ettikten sonra devam ettim. Bir sonraki yıl Çin'in 'Hefei' şehrine yerleşiyor, oradaki 'University of Science and Technology of China'da 4 yıllık mühendislik eğitimini tamamlayıp Türkiye'ye temelli bir dönüş yapmış. Ailesi aslen İstanbul'lu, internette kardeşi olduğuna dair bir bilgi yer edinmediği için dosyanın o kısmını boş bıraktım. 22 yaşında babası Gurur Atabey'i kaybetmesinin ardından Atabey&Gruop'un tek varisi olarak yönetimin başına geçiyor. Holding ile ilgilendiği sırada dışardan üniversite okumaya devam etmiş, bölümü belli olmamakla birlikte iki üniversite daha tamamlamış, kendisini sürekli geliştirme yolunda ilerlemiş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞANS OYUNU
Tiểu Thuyết Chung"Tilki gibi dostun olacağına, aslan gibi düşmanın olsun." derdi, Örgüt'ün lideri Kerem Karadağ. Bir istihbaratçı ile bir teröristin aşk hikâyesidir.