Düşünüyorum bunca şeye değdi mi diye. Sonra etrafıma bakıyorum. Onca çaba, hiç uğruna giden bir sevgi, koskoca bir yıkım görüyorum o bakmaya doyamadığım yeşil gözlerde. Öyle ki, sanki son kez bakıyor o gözler yüzüme. Hiç bakmamış, hiç gelmemiş, veda etmeyi bilmiyormuş da buna mecbur bırakılmış gibi bakıyor o yeşil gözler. Var ile yokun arasında, dibin bucağında, benim bilmediğim ama onunda gitmekten korktuğu o bakışların ardında gördüğüm hüzün kaldırıyordu cenazemi. Bedeni diri, ruhu ölü bir bedene bakan o gözlerin feri sönüyordu. Nasıl bir sönmek ise bu, önce ateş gibi yakıyordu her bir hücremi... Bakmamalıydım, gözlerinin arkasını pençelemiş o hüznü görmemeliydim. Bedenimden önce ölmemeliydi ruhum, görülecek bir hesap varken veda etmenin sırası değildi. İçimde ki candan mıdır yoksa hâlâ yaşamak için bir umut arayan bedenim midir bilmem, binbir güçlük ile de olsa kalkabilmiştim ayağa.Kerem'in ise benden çevrilen gözleri bulurken Kaya'nın yüzünü, beklentisi bitmiş de intihara sürüklenen bir beden gibi bakmıştı gözleri. Fakat yenilmedi, toparladı kendini. Ve duymaya hazır olmadığım o sözleri sıralarken dudakları, "Kanıtlayabilir misin Kaya? Hain olduğunu...
İhanet içinde olduğunu ispatlayabilir misin?" diye sordu, hâla biz nebze olsun kurtuluş ararken.Kaya ellerini belinin arkasına yerleştirmiş kendinden emin çıkan sesiyle, "İki ay öncesine kadar evinden alınan sinyal vericilerinin alıcıları Osman Karapınar ve Pars Rizvançe'nin elindeki cihazlardan veri sağlamaya devam ediyor." dediğinde, gözlerim kapanmıştı.
Gözlerimi araladığımda ise zehir yeşili gözleri benim üzerimdeydi. Yeniden çevrilirken bakışları Kaya'ya, "Devam et..." demişti, duymak istemese de dinlemek zorunda olduğunu bilerek.
Kaya ise bu anı bekliyormuşcasına büyük bir gurur ile konuşurken, "Dört gün önce Osman Karapınar ile Etiler'de ki evinde görüşme sağlamış. Sana aktardığım bilgileri destekleyen kişi Alkan Kuser'dir. Kendisi şuanda Tünel'de arama çalışmalarına devam ediyor. Elde edeceği bir bilgi dahilinde, aktarım sağlamaya devam edecek." dedi, net bir tavırla.
Başını çevirip gözlerimin içine baktığında konuşmak için aralayacakken dudaklarımı çalan telefonun sesiyle susmam gerektiğinde oturduğu masadan ayağa kalkan Burak Şeyhanlı elindeki telefon ile, "Alkan Kuser arıyor." demişti, nefesimin kesilmesine sebep olurken.
Kerem'in başıyla verdiği onayın ardından aramayı cevaplayan Burak Şeyhanlı telefonun sesini dışarıya vererek, "Buyrun Alkan Bey." demişti, otoriter bir ses tonuyla.
Karşı taraftan sesi gelen Alkan Kuser, "Kaya Bey'in telefonuna ulaşamıyorum." dediğinde Burak, "Telefonu yanında olmayabilir, fakat şuan kendisi yanımızda." dediğinde Alkan Kuser söze devam ederek, "İletişim kurmam gerekiyor, telefona çağırır mısınız?" demişti, büyük bir ciddiyetle.
Kaya birkaç adım atarak Burak'ın elinden aldığı telefona bakarken, "Alkan Kuser, dinliyorum." demişti, hükmeden sesiyle konuşurken.
Derin bir nefes alan Alkan Kuser, "Misha Olivia'nın Etiler'de ki evinde başlayan çalışmanın sonuçlarını aktarmak için aradım. Bilgi akışı sağlamak için emir bekliyorum." demişti, Kaya Kerem'in gözlerine bakarken.
Kerem başını olumlu anlamda sallarken Kaya telefona bakarak, "Konuşabilirsin." dediğinde Alkan Kuser bir kez daha derin nefes alarak, "Evinden aldığımız parmak izi örneklerinin sonuçları belli oldu. Sonuçlara bakarsak; Osman Karapınar, Gediz Alpay Kılıç... Bu iki ismin de parmak izinin olduğu net bir bilgiyle sabitlendi. Kalan diğer parmak izleri, kendi ekibimize aittir." dedi, net bir tavırla.
Kaya dönüp gözlerime baktıktan sonra yeniden dönerken telefona, "Devam et." dediğinde söze giren Alkan Kuser, "Geçtiğimiz günlerde yaptığımız Tünel toplantısının sabahında Misha Olivia'nın telefonu üzerinden yapılmış bir Portekiz görüşmesi saptandı. Görüşme yaptığı kişinin ya da konuşmanın içeriği teyit edilememiş olsa da, görüşmenin 21 dakika sürdüğü de netleşti. Buradan da yanlış gelen bir arama değil, bilinçli yapılmış bir konuşma olduğunu anlayabiliriz. Ayrıca evindeki yatağın altından çıkan kavler çelik yelek, iki ruhsatsız silah olduğunu da bildiriyorum. Silahlardan birisi K2 45, diğeri ise P8 L'dir. Şuan için aktaracağım başka bir bilgi yok, akış yenilendikçe bilgi aktarımı için ararım." dediğinde Kaya telefonu kapatarak Burak Şeyhanlı'ya uzattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞANS OYUNU
General Fiction"Tilki gibi dostun olacağına, aslan gibi düşmanın olsun." derdi, Örgüt'ün lideri Kerem Karadağ. Bir istihbaratçı ile bir teröristin aşk hikâyesidir.