19. BÖLÜM

178 20 35
                                    


Tam olarak başıma doğrultumuş bir silahın namlusunda gezinirken gözlerim, Kaya'nın hiçte şaka yapar gibi bir hâli olmadığını anlamıştım. Sevdiği kadını sürükleyerek helikoptere götürüp korkusuzca başına silah dayayan Kaya Bağdat elbette yeterince ciddiydi. Fakat bu ciddiyetten çok düşündüğüm tek şey, Agustin Ignacıo bağlantısına nasıl erişebildiğiydi. Kanat Kaya'nın kolunu tutarak, "Yapma, holdingdeyken o silahı ateşleyemeyeceğini ikimiz de biliyoruz," dese de Kaya'nın umrunda olmamıştı. Çınar olduğu yerden birkaç adım atarak Kanat'ı geriye çektiğinde, "Karışma Kanat," demişti. Kaya bana bakarken kaşlarını kaldırarak silahın emniyetini açarken, "Cevap vermeyeceksin sanırım," dedi. Ne diyeceğimi bilseydim verecek bir cevabım vardı elbette. Kaya göğüs cebindeki telefonunu çıkartıp bir şeyler yaptıktan sonra bana çevirerek bir fotoğraf gösterdiğinde nefesimi tutmak zorunda kalmıştım. Amerikan İstihbaratında çalışan Agustin Ignacıo ile beraber oturduğumuz bir kafedeki görüntüyü sunuyordu bana. Her zaman akla ilk gelen yalan mıydı bu beni nereye sürüklerdi bilemem fakat, "Eski sevgilim," dediğim an Çınar ile göz göze geldik.

Kaya korkutucu derecede bir sakinlikle gülümseyerek, "Eski sevgilin... Amerikan istihbaratında çalışıyor, hâlâ!" dedi. Korktuğumu belli etmemek zorunda olduğum için tebessüm ederek, "Bunu bu kadar sorguluyor oluşunun sebebi ne?" diye sordum. Kaya bana birkaç adım atarak namluyu tamamen şakağıma yasladı. Ardından da, "Senin Amerikan istihbaratında çalışan eski bir sevgilin var. Bu kadar mı?" diye sordu, inat ediyordu fazlasını duymak ister gibi. Başımı sallayarak, "Ben İngiliz asıllı ve gayet tanınan soylu bir ailenin kızıyım Kaya. Tabiki kimsenin bilmediği, sıradan ve basit ilişkilerin insanı değilim. Agustin ile olan beraberliğimiz çok uzun sürmedi fakat çok kısa da değildi." dedim.

Kaya gözlerimin içine dikaktle bakarken, "Türkiye'ye gelmeden önce bir ay kadar İspanya'da kaldın. Neden?" diye sordu, bu kadar bilgiyi kimden öğrendi? Derin bir nefes alarak, "Agustin ile olan beraberliğim aylar öncesinde bitmişti fakat yüz yüze konuşmamız gereken şeyler vardı. İspanya'ya onu görmek için gitmiştim," dedim, gayet rahat olduğunu düşündüğüm bir tavırla.

Namlu ile şakağımı ittirerek, "Edwin Olivia, baban... Onun vefat eden arkaşından Krav Maga'yı öğrendiğini söylüyordun. Neydi o adamın adı?" diye sorunca göz ucuyla şakağımdaki silaha baktıktan sonra, "Dustin Stewart," dedim, kendimden emin olarak. Kaya küçümseyici bir bakışla, "Dustin Stewart yirmi yıl önce bir konserde silahlı saldırı ile hayatını kaybetmiş. Yani sen o dönemlerde henüz on yaşında olmalısın Misha Olivia. On yaşında bir çocuğa İsrail dövüşünü öğretemezsin. Zaten sende İsrail'liler gibi dövüşmeyi ondan öğrenmedin," dedi, zekasıyla baş etmek zordu. Fakat kolay kolay ağına düşürüp beni egale edebileceği kadar basit değildim.

Şakağımdaki namluyu iterek, "Babamın çok eski ve kıymetli bir dostuydu, senin de dediğin gibi en son on yaşlarında gördüm onu. Ve evet yine senin dediğin gibi eğitimi ondan almadım. Ben bu eğitimi eski sevgilimden, Amerikan istihbaratında çalışan Agustin Ignacıo'dan aldım. Bunu neden gizlediğimi soracaksan eğer, Çınar'a eski sevgilimden bahsetmek istemedim. Her ne kadarda o bana kıymet vermiyor ve beni sadece bir seks objesi olarak görüyor olsa da benim ona karşı duygularım bu kadar basit değil. Ayrıca sizin Karadağ içinde yer alan Pícaro'dan olduğunuzu bilirken eski sevgilimin bir Amerikan istihbaratçısı olduğunu nasıl söyleyebilirdim? Beni yanlış anlayabilirdiniz Kaya, ve Çınar bu yüzden benden uzaklaşabilirdi. Özel hayatım bana özel olmalı ve geçmişimde kalmalıydı. Kaldı ki ben Agustin ile ilişki yaşadığım dönem sizin adınızı dahi bilmiyordum. İspanya'dan buraya döndükten sonra bir daha hiç görüşmedim. İstersen telefon kayıtlarımı sorgulatabilirsin, yıllardır aynı numarayı kullanıyorum. Bu da senin bana karşı olan kuşkularını yok edecektir." dedim, kendime olan cesaretime bende hayran kalmıştım.

ŞANS OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin