Duyduklarımdan sonra bakışlarım Çınar'ı bulduğunda onunda en az benim kadar şaşkın bir şekilde Kaya'ya baktığını görünce, az önce Damla'nın de ikazda bulunduğu gibi kıyametin kopacağını fark ediyor ve bir an önce nerede olduğunu bilmediğim o sığınaklara kaçmak istiyordum. Kıyametin kopuşuna çok da kalmamış olsa gerek ki Çınar bir hışımla buraya doğru gelerek Kaya'nın omzuna sertçe koyduğu eliyle beraber bir hamlede kendine çevirerek, "Ne dedin sen?" diye, öfkeyle bağırdı.Kaya ise aldığın kararın doğruluğundan o kadar emindi ki rahat bir şekilde, "Papağan gibi tekrar mı edeceğim? Duydun işte, dağıtıma Damla ve Misha çıkacak!" dedi, evet gerçekten birazdan hepimiz beynimize birer kurşun yiyeceğiz. Yemiyorsak bile Çınar'ın Kaya'yı sağ şekilde bırakmayacağı aşikardı.
Çınar Kaya'nın yakasını tek eliyle toparlayarak, "Kaya, senin vereceğin kararları sikerim. Sen benimle dalga mı geçiyorsun amına koyayım?" diye, bağırmak da bir kenara adeta kükremişti. Bakışlarım Gaza'yı bulduğunda onları izlediğini fark ettim.
Kaya Çınar'ın yakasındaki ellerini iterek, "Başka bir çözümün var mı amına koyayım? Güvendiğin bütün adamları bölgelere yerleştirdin. Pícaro Tünel'de ki büyük oyuna hazırlanıyor. Biz o gece kumardayken İnce ve Gurbet hasılat toplarken, dağıtımı kim yapabilir? Ayrıca sende çok iyi biliyorsun ki, Damla'nın bu konuda tecrübesi var." dedi, hâlâ inat ediyordu.
Çınar Kaya'ya yumruğunu savuracaktı ki Gaza onun kolunu tutarak kendi tarafına çekip, "Adamın dikişleri var Çınar!" diye, uyarıda bulundu. Çınar Kaya'ya ulaşmaya çalışırken Gaza onu tutuyordu ve o da, "ONUN DİKİŞLERİNİ SİKEYİM BEN! BEN VURULDUM BENİM YÜZÜMDEN TESLİMAT ERTELENDİ BÜYÜK OYUNA DENK GELDİ SUÇLUYUM DEYİP YATACAĞI YERDE KALKMIŞ BENİM YAPTIĞIM PLANIN AMINA KOYUYOR! ULAN KAYA, ÖYLE OLMAZ BİLİYOR MUSUN? DAMLA'YLA MİSHA OLMAZ YANİ. İSTERSEN GİDELİM ADAMLARA AÇALIM GÖTÜMÜZÜ TÜMDEN SİKSİNLER BİZİ. SALAK HERİF! DUYDUN MU GAZA? ÇEKİRGELERİ GİDECEKMİŞ, ONLAR YAPACAKMIŞ DAĞITIMI! AMINA KOYDUĞUMUN ADAMINA BAK!" dedi, öyle sinirli ki boğazı yırtılana kadar bağırdı. Damla elimi tuttuğunda kaşlarımı çatarak elimize baktım.
Elimi çekmeye çalıştım fakat izin vermedi. Sinirle, "Ya bıraksana elimi!" diye bağırdım. Damla da yüzüme bakıp, "Ne bağırıyorsun ya?" diye cırladı. Elimi zorlukla kurtardım. Çınar yeniden bağırmaya başladı.
"ULAN ZATEN SENİN BEYNİN OLSA DAMLA'YA İŞ EMANET ETMEZSİN. GEÇEN SENE GÖNDERDİN DE N'OLDU, İKİ PAKET ADAMLARA VERDİYSE BİR PAKET CEBE ATMADI MI? SENİN YÜZÜNDEN BAĞIMLI OLMADI MI BU KIZ? AKLIMI SİKEYİM AKLIMI, SANA PÍCARO'YU BIRAKAN AKLIMI SİKEYİM!"
Gaza Çınar'ı sakinleştirmeye çalışıyordu fakat hiçte sakinleşecek gibi durmuyordu. Sinirden kıpkırmızı olmuş, boynundaki damar patlayacak gibiydi. Kaya'nın verdiği bu işi yapacak mıydık gerçekten? Ne yapacaktım? Piyasaya uyuşturucu mu dağıtacaktım? Düştüğüm duruma inanamıyorum. Odanın kapısı açıldığında Başak girmişti içeriye, şaşkınlıkla hepimize bakarak, "Sesiniz koridorda yankılanıyor, n'oluyor?" diye sordu.
Bir an bakışları Gaza ile karşılaştı ve kasları çatılarak, "Sen ne arıyorsun burada?" diye sordu. Gaza Başak'a bakarak, "Kaya'yı odana görürsene, tutamıyorum ben bu adamı daha fazla." dedi, ricada bulunurcasına.
Başak Kaya'nın yanına ilerleyerek kolunu tutup, "Gelsene sen benimle, anlat bana niye sinirlendirdin Çınar'ı bu kadar?" dedi. Kaya da Çınar'a bir bakış attıktan sonra Başak ile birlikte odadan çıktı. Gaza kollarını Çınar'ın üzerinden çekti. Çınar üzerindeki ceketi çıkartıp koltuğa fırlatıncasına attıktan sonra, "Şu şerefsiz yüzünden geberip gideceğim bir gün! Sinirden ama amına koyayım! Sinirden!" dedi, kendi kendine. Masanın üzerindeki sigara paketini alıp terasın kapısını kırarcasına açtıktan sonra odadan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞANS OYUNU
Narrativa generale"Tilki gibi dostun olacağına, aslan gibi düşmanın olsun." derdi, Örgüt'ün lideri Kerem Karadağ. Bir istihbaratçı ile bir teröristin aşk hikâyesidir.