84. BÖLÜM

337 17 42
                                    


Mirhat Altemur'un söylediği her söz bir bıçak gibi kalbimin orta yerine saplanırken titreyen ellerimi sıkıca tutan Ateş, "Zeynep korkma, yanındayım." demişti, sakinleştirici bir ses tonuyla.

Gediz Mirhat'ın yakasından tutarak ayağa kaldırdıktan sonra, "Ulan bana bak, söyle köpeklerine hemen şu düzeneği kaldırsınlar!" dedi, bağırarak konuşurken.

Mirhat rahat bir ses tonuyla, "İnan bana elimden hiçbir şey gelmez. O mayına kurulan düzeneğin toprak altından kaldırılması imkansız." dedi, iğrenç bir şekilde sırıtırken.

Gediz Mirhat'ın yakasını bırakıp yanımıza koşarken, "Ateş ne yapacağız?" diye, bağırdı sinirle.

Ateş ellerimi Gediz'in ellerine bıraktıktan sonra Hazar'a dönerek, "Şırnak valisi Kutay Varlı'ya ulaşın, emniyet genel müdürlüğünden taşra teşkilatına haber versin. Buraya hemen bir bomba imha ve inceleme ekibi çıkartılsın. Hemen!" dediğinde, Hazar kapının arkasındaki avluya doğru koşmuştu.

Ateş bu sefer de Tansen'e bakarken, "Hemen Kriminal Daire Başkanlığına haber geç, Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer Tehdit içinde olduğumuzu ve kontamine önlemine karşı KBRN kıyafetli ekipler istiyorum, derhal!" diye bağırdı, yüksek çıkan sesiyle.

Tansen de Hazar gibi koşarak bölge dışına çıkarken Ateş yakasından çıkarttığı telsizin mandalına basarak, "Komuta 1 birliğinin başpolisi Terörle Mücadele Masası'nın başkanı Ateş Hanzade konuşuyor. Bütün komuta merkez birliklerinin dikkatine; An itibariyle Altemur konağının giriş ve çıkışları kontrol altına alınacak. Konağa giriş ve çıkışlar yasaklandı! İçeriye sadece Komuta 2 girsin, derhal!" dedi, bağırarak.

Birkaç dakika içinde içeriye Komuta 2'nin yirmiş beş kişilik istihbarat polisleri girdiğinde Ateş büyük bir ciddiyetle, "Altemur aşiretinin adamlarını konak dışındaki komuta merkezine götürün, hemen!" dediğinde, istihbaratçı polisler içeride bulunan Mirhat'ın elli kişilik ekibi ellerini başlarına koydurarak tek sıra hâlinde dışarıya çıkarttılar. Ardından sadece iki polis burada kalırken Mirhat Altemur'u diz çöktürerek ellerindeki taramalı silahlar ile başında beklemeye başladılar.

Gediz ellerimi sıkmaya devam ederken, "Vito." dediğinde bakışlarımız karşılaşınca, "Ganni." demiştim, kısık bir ses tonuyla.

Bir elimi bırakarak yanağımı okşarken, "Korkma, hiçbir şey olmayacak. Birazdan her şeyi kontol altına alacağız ve sen buradan burnun bile kanamadan çıkacaksın." dedi, naif bir ses tonuyla konuşurken.

Göz harelerimden süzülen yaşlar eşliğinde titreyen dudaklarım ile, "Hiç iyi bir oyuncu değilsin, şuan it gibi korkuyorsun." dedim, burukça gülümserken.

"Evet korkuyorum çünkü birazdan kendimi tutamayıp şu döl israfını öldürüp ve Çınar ile Kaya'nın kurtulmasındaki son şansı yok edebilirim."

Ganni yanağımdaki yaşları silerken konuşmaya başladığımda, "Ben düşük yaptım." dediğimde Gediz'in bakışları belimden aşağıya kaydığında başımı iki yana sallayarak, "Şuan değil ama daha önce düşük yaptım." dedim, titreyerek konuşurken. Gediz gözlerimin içine bakarken, "Neden bunu konuşuyoruz?" diye sormuştu, merak içinde.

Dilimle kuruyan dudaklarımı ıslattıktan sonra,
"Ayağımın altında bir mayın var. Ve şartlar ne olursa olsun bu mayın ancak patlatılarak imha edilebilir." dediğimde başını iki yana sallayarak,
"Evet, ama biz kontrollü bir patlama yapacağız.
Ve sana da küçük mafyaya da hiçbir zarar gelmeyecek." dedi, kendinden emin konuşurken. İki saniye sonra yeniden girerken söze, "Şimdi dışarıdaki birliğin yanına gidip bomba imha ekibini karşılamam gerekiyor ama birazdan geleceğim. Tamam mı?" dediğinde, hafifçe başımı salladım.

ŞANS OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin