Yabancı, Aiden'ı baştan aşağı süzdü. "Bir sorun mu var?"
"Ben ilgilenirim, lütfen sen içeri geç." diye araya girdi Carla. Bir adımla yabancı ile Aiden arasına girdi ve kapıyı arkasından çekip apartman boşluğuna bir adım attı. "Burada ne arıyorsun?"
Aiden'ın gözleri, Carla'ya döndü. "Kim o?"
"Asıl senin bu halin ne?" diye yeni bir soru yöneltti Carla. "Kostüm partisinden falan mı geldin?" Aiden'ın yüzünde ve bakışlarında daha önce şahit olmadığı bir şey fark etti. "Gerçekten, Aiden; ne istiyorsun?"
"Konuşmak." dedi Aiden, donuk ifadesini ve ses tonundaki hissizliği koruyarak. "Fakat gerek yok gibi," gözleri kısa bir an kapıya döndü. "Her şey zaten ortada."
"Sen ciddi misin?" Carla'nın yüzünde sinirli ve hayal kırıklığına uğramış bir ifade belirdi. "Beni neyle suçluyorsun?"
Aiden yüzünü buruşturdu ve gitmek için hareketlendi. Adımını atmadan önce kolunu yakalayan Carla sayesinde durdu ve yüzüne bakmadan dinlemeye başladı.
"O, abim, Aiden."
Aiden'ın kaşları kalktı ve gözleri irileşti. Hemen ardından yüzü buruştu ve bu kadar aptal olduğu için kendine içten içe küfretti. Özür dilemek için Carla'ya dönüp eline uzandı fakat Carla'nın kolunu bırakıp geri adım atmasıyla, eli havada kaldı.
"Hayır," dedi Carla, ellerini iki yana kaldırıp. "Bana bu ithamdan sonra dokunman gibi bir şey söz konusu-" evin kapısı açılınca sözü yarıda kesildi.
"Bir sorun mu var?"
"Hayır," dedi Carla ve tekrar Aiden'a döndü. "Aiden'da tam gidiyordu zaten."
"Aiden mı?" Adamın yüzünde bir an pozitif bir gülümseme belirdi. "Şu sürekli bahsettiğin Aiden mı?"
Carla derin bir nefes alıp başını salladı ve yere baktı.
Adam elini Aiden'a uzattı. "Orlando."
Aiden, yüzünde zoraki bir gülümsemeyle, Orlando'nun elini sıktı. "Bu şekilde tanışmak istemezdim,"
"Haber vermeye zahmet etseydin, bu şekilde olmazdı." diye azarladı, Carla.
"Ah, kardeşim," diye araya girdi Orlando. "Hoş bir sürpriz oldu bence." Aiden'a döndü ve "içeri gelmek ister misin?" diye sordu. "Biz de tam yemek yiyecektik."
"Aiden gitse daha iyi olur." dedi Carla ve kapıya doğru bir hamle yaptı.
"Carla, lütfen." Orlando, kapıyı Carla'dan uzaklaştırdı ve Aiden'ı içeri buyur etti.
Aiden, Carla'ya bakıp baş onayını alınca içeri girdi ve salona doğru yürüdü. O an Carla, daha önce buraya gelmemiş olmasına rağmen salonun nerede olduğunu bilmesine şaşırsa da şimdilik durumu bozmadı. Üçü beraber salona geçtiler ve yemek masasını hazırlamaya koyuldular. Yemek tabaklarına spagetti alle vongole servis edildi ve gergin geçen saniyeler ufak sohbetlerle gevşedi.
Orlando, Aiden'ın boşalan kadehine şarap doldururken, "Demek bir iletişim şirketinde çalışıyorsun," diye yeni bir sohbete başladı. Aiden başıyla onaylayınca, "Carla ile nerede tanıştınız?"
"Oldukça fantastik bir tanışmaydı aslında," diye abisinin sorusunu yanıtladı, Carla.
O an Aiden, Orlando'nun yüzüne baktı ve içinden, kardeşini bir iblisin oteli olmaktan son anda kurtardım, dedi. Fakat aralanan dudaklarından, "Bir ara sokakta karşılaştık." cümlesi döküldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(KYS) Ekklesia Ankáthi (GxG)
Fantasía"Tanrı'nın kutsal ışığında parıldayanın yozlaşması an meselesidir. İblis, melek ya da insan; düşünen her varlığın en ilahi laneti, Tanrı'nın sunduğu üstün mevkiyi ve gücü, kendi iradesiyle dengede tutmaya çalışmaktır." Vatikan'a bağlı iblis melezi a...