(V)

86 19 18
                                    

Adım sesleri oldukları katta yankılanmaya başlayınca, Ciara sabırsızca nefes verdi. "Artık karar vermeniz gerekiyor." 

      Riley Judy'yi tutup kendine çekti ve kısa bir süre sarıldılar. "Ciara'yla git. Ona sonuna kadar güven ve sözünden çıkma. Nerede olursan ol, geleceğim. Tekrar görüşeceğiz." 

       "Riley," Judy, sızlanırcasına söylemişti ismi. Riley eğildi ve dudakları kısa bir an birleşti. Son bir öpücüğün göğsünü delik deşik eden ok destesi gibi hissettireceğini daha önce tahmin edemezdi. Fakat şu an hissettiği tam da buydu. Hemen ardından Riley'den uzaklaştı ve elleri ayrıldı. Ciara'ya doğru koşarken gözlerini Riley'den bir an bile ayırmadı. Ciara hiçbir şey demeden içinden çıktığı karanlığa doğru hızla ilerlerken, Judy önüne döndü ve peşinden ilerledi. 

      Arkada kalan diğerleri karanlığın içine bir süre bakakaldıktan sonra, kırılırcasına açılan kapı duvara çarptı ve Jessica ile Carina içeri daldılar. Carina'nın elindeki silahın namlusu önce Aiden'a, hemen ardından Riley'ye döndü. 

     Teresa sırtındaki arbalete uzanırken Aiden ve Avril'ın aynı anda elini kaldırmasıyla durdu. 

      Jessica merdivenlerden yavaş adımlarla indi. "Acemi avcı nerede?" 

      Aiden ne yalan uyduracağını düşünürken, Rileyden alaycı bir gülüş yükseldi. 

      "Komik olan ne, iblis?" Carina, kelimenin tam anlamıyla namluyu Riley'nin suratına dayadı. "Söyle de hepimiz gülelim." 

      Riley başını hafifçe geri çekip çenesine dayanmış namluya baktı. "Ah, Carina. Ne zaman vaz geçeceksin şu huyundan? İlla her şeyinin ağzını ağzıma dayayacaksın değil-" Çenesine yediği yumruğun etkisiyle iki adım gerileyen Riley'nin sırıtışı daha da büyüdü. 

      Aiden bir adım atıp Riley'ye yaklaşmak isterken, Jessica mızrağını doğrultup onu durdurdu. "Mahkûmdan hemen uzaklaşın." 

       "Emri görebilir miyiz, rica etsem?" 

       Jessica, Andre'ye başıyla Ezio'yu işaret etti. İri yarı melek melezi geniş adımlarla ve kendinden emin bir ifadeyle, elinde bir parça peçete gibi duran kâğıdı Ezio'nun suratına fırlattı. 

       Yüzüne çarpıp göğsüne düşen kâğıdı tutan Ezio, sinirini dışa yansıtmamayı başardı. Gözleri satırları taradı ve Aiden'a bakıp başıyla onayladı. Beklediği onayı hayal kırıklığıyla karşılayan Aiden köşeye sıkışmış hissediyordu. 

       "Lilith'in soyundan gelen, Ekklesia Ankáthi birimine bağlı, ikinci lider Riley; Vatikan'ın kararıyla tutuklusun." 

       Çenesini sağa sola oynatan Riley, "Tam da tatile ihtiyacım vardı. Zamanlamana bayılıyorum, Jessica. Her seferinde ihtiyacım olan şeyleri bana veriyorsun." 

        Jessica burun kanatlarını dikleştirdi. Hızlı adımlarla Riley'ye yaklaştı ve burnuna dik bir yumruk indirdi. Genzinde hissettiği soğuk sancıyla kalçaları üstüne düşen Riley, can acısına eş değerde büyük bir gülümsemeyle burnunu tuttu. Eldiveninin parmakları arasından koyu kırmızı kan akıyordu. 

       "Alın şunu." 

      Carina ve Andre birbirlerine bakıp temkinli adımlarla Riley'ye yaklaştılar. İkilinin hallerine daha çok gülesi gelen Riley, "Hadi ama... Burnu kırık ve göt üstü yerde oturan birinden mi korkuyorsunuz?" diye dalga geçti. Gözlerini oymak ister gibi gözlerine dikilen gözlerin ardından boşta olan elini kaldırdı. "Eh madem. İşinizi daha da kolaylaştırayım. Yaklaşın haydi, korkmayın." İki parmağıyla burun deliklerini kapattığı için sesi tuhaf çıkıyordu. 

(KYS) Ekklesia Ankáthi (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin