Aiden orta tempolu adımlarla Riley'ye doğru yürüdü. Omuzu üstünden kısa bir an arkasına bakınca tesadüf eseri Jessica'nın pek de memnun olmayan yüz ifadesini gördü.
"Sonunda," dedi, Riley. "Bir ara iyiden iyiye beni buraya terk etmekten memnun olup Vatikan'a cehennemde öldüğümü anlatan bir rapor yazmaya gittiğini düşünmeye başlamıştım."
Aiden, kızaran yüzünü yere çevirip parkeleri inceleyen Judy'ye imalı bir bakış atıp güldü. "Şikayetçi olduğun konusunda şüphelerim var."
"Doğru." İşaret parmağı sırayla Aiden ve Ezio'yu gösterdi. "Siz iki prensesten oldukça şikayetçiyim."
"Beni göstermedi, gördünüz mü?" diye araya girip güldü, Vergil.
Riley eğilip Judy'nin elini tuttu ve geçide doğru yürümeye başladı. "Gidelim buradan."
Vergil kaş göz hareketleriyle Riley'ye bir şeyler ima ederken, Jessica, Riley'nin önüne çıkıp yolunu kesti. "Dur bakalım."
Riley durdu ve tahmin ettiği şeyin devamının gelmesini bekledi. "İfademizi katedralde de alabilirsin."
"İfadenizi mi?" diye sordu Jessica. Hemen ardından İşaret parmağını Judy'ye doğrulttu. "Acemiyi alın. İnceleme talebi var."
"Jessica," Aiden, temkinli adımlarla Jessica'ya doğru yürüdü. "Bu konuyu konuşabiliriz."
"Konuşacak hiçbir şey yok, Aiden. Başıma yeterince dert açtılar zaten."
Riley'nin bakışları, yüzünde gıcık bir sırıtışla oldukları yöne ilerleyen Andre'ye sabitlendi. Judy'yi tamamen arkasına çekip, "Geri adım atmayacağımı biliyorsun, Jessica," diye mırıldandı.
"Karşılıklı olarak sakin olmamızı öneriyorum," diye araya girdi Ezio. Bir yandan da yanında dikilen Vergil'a doğru kolunu uzatıp herhangi bir saldırı girişimini önlemek için hazırda bekliyordu. Çünkü Vergin çoktan çekicinin sapına uzanmış, Andre'nin dizine indireceği darbeyi planlamaya başlamıştı.
"Karşılıklı saygı, konumumuz gereği en son düşüneceğimiz şey, iblis." dedi, beyaz ceketli başka bir avcı.
Jessica, aralarındaki mesafe iyice kapanan Andre ve Riley'yi sabırla izledi. Birkaç adımlık mesafe kala Riley'nin geri adım atmayacağına artık iyice emin olmuştu. Andre de savunma pozisyonuna geçip Judy'ye ulaşmanın bir yolunu hesaplamaya başlamıştı.
Aiden iki geniş adımda Riley ve Andre'nin arasına geçip ellerini kaldırdı. "Birimler arasında önemsiz bir münakaşayla Vatikan'ı meşgul etmek istediğimize emin miyiz?"
"Önemsiz mi?" Jessica, Andre'nin yanına doğru hızlı adımlarla ilerledi. "Aceminin inceleme emri var. Bu konuda çıkartacağınız zorluk, Vatikan için en önemli konu olur."
"Judy." dedi Riley, sıktığı dişleri arasından. "Onun ismi, Judy." Gözlerini Jessica'nın gözlerine dikip öylece bekledi. O an diğerleri Jessica'nın dahi Riley'nin bakışlarından az da olsa korktuğunu ve yutkunduğunu fark ettiler.
"Zorluk çıkartma, avcı." Jessica'nın da geri adım atmaya niyeti yoktu.
"Bunu gerçekten istiyor muyuz?" diye sordu Aiden.
"Sıktınız artık!" Andre, Aiden'ı es geçip Riley'ye ulaşmak için hamle yaptı.
Alnından sivri iki boynuz uzanmış Riley hızlı iki adımın ardından Andre'yi hedef alıp koşmaya başladı. Aiden aniden ellerini iki yana açıp avuçlarından alevler çıkarttı. Jessica ileri atılıp Andre'nin kolunu tuttu ve onu durdurdu. Andre'nin durdurulduğunu gören Aiden, Riley'yi tuttu ve geçişini engelledi. Hemen ardından Ezio'ya Vergıl'ı durdurduğu için başıyla teşekkür etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(KYS) Ekklesia Ankáthi (GxG)
Fantasy"Tanrı'nın kutsal ışığında parıldayanın yozlaşması an meselesidir. İblis, melek ya da insan; düşünen her varlığın en ilahi laneti, Tanrı'nın sunduğu üstün mevkiyi ve gücü, kendi iradesiyle dengede tutmaya çalışmaktır." Vatikan'a bağlı iblis melezi a...