Zindandan çıkıp salon katına ulaştıklarında, kalabalığın dağılmakta olduğunu gördüler. Yılan heykeli etrafında toplanmış sohbet eden birkaç kişi hariç, çoğunluk çıkışa doğru ilerlemekteydi. Judy, Aiden'ı dürttü ve başını ona taraf çevirdi.
Judy'nin konuşmasını bekleyen Aiden bir süre sonra, "Yüzünü göremiyorum, ne istediğini söyle," diye hatırlattı.
Ezio bıkkınca yarım ve yarım bir nefes alıp, Judy'den önce davrandı. "Şimdi ne yapacağımızı soruyor işte. Söyle bakalım bay dahi, şimdi ne yapacağız?"
"Merhaba,"
Üçlü, arkalarından yükselen sesle gözlerini irice açtı fakat maskeleri sayesinde bu hareketlerini kimse görmedi. Arkasını ilk dönen Aiden, maskesinde güneşi andıran motifler bulunan tarikat üyesine baktı. Bu üyeyi birkaç defa daha yakınında görmüş, rütbesine rağmen sohbet etmişti. Başını hafifçe eğdi ve durumu toparlamak adına, "Merhaba." diye karşılık verdi.
Adam elini Aiden'a uzatıp, "Terik ederim. Bu kadar kısa sürede yükseliş pek alışılmış değildir." Aiden'dan sonra Ezio'yu tebrik etti ve Judy'yi baştan aşağı süzdü.
Adamın bir şeyden şüphelenmemesi için muhabbeti kısa tutmaya karar veren Aiden, "Aynı sürede Vatikan'ı da devirmek yeni hedefimiz. Umarım, desteğinizi bizlerden esirgemezsiniz."
Adam parmak uçlarını birleştirdi. "Zevkle. Vatikan'ın artık aradan çekilmesi gerekiyor."
Aiden adamı başıyla onayladı. "Şimdi müsaadenizle, yapmamız gereken planlar ve bulmamız gereken destekler var." Adam ellerini iki yana açıp kibar ve sessiz bir hoşça kal ardından yanarından geçip gitti.
"Pekâlâ," Ezio, çıkışa doğru ilerledi. "Dua edelim de Kanlı kraliçemiz güzellik uykusundan uyandırılmadan Vatikan'ı devirelim."
"Güzellik uykusu mu?" diye sordu Judy. "Hiçbir uyku ona bu konuda yardım edemez eminim."
"Kesinlikle." diye onayladı Ezio. "Vergil'ın burada olup Monica'nın bu halini görmesini isterdim."
"Yanımızda kameralı telefon getirmeliydik," dedi Aiden.
Judy adım atmayı bıraktı ve birer adım sonra durup sorunun ne olduğunu anlamak için ona dönen Ezio'y Aiden'a sırayla baktı. Başını umutsuzluğunu ifade edercesine iki yana sallayıp aralarından geçti ve koridorda yürümeye başladı. Ezio ve Aiden'ın kafasına aynı anda durum dank etti ve Judy'nin peşi sıra ilerlediler. Bu ilerleyişte kısa sürmüştü çünkü Judy bu dağı bilmiyordu. Rehberliği Aiden üstlendi ve dağdan çıkıp Chas'in kulübüne güvenli bir geçit açmalarına yetene dek bölgeden uzaklaştılar.
"Sen gerçekten bir dâhisin, Aiden," Chas'in gülümsemesi o kadar büyüktü ki, dudak kenarları neredeyse kulaklarına varıyordu. "Tek hamlede tahtada birçok temizlik yaptın." Dirseklerini masaya dayadı ve parmak uçarlını heyecanla birbirine vurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(KYS) Ekklesia Ankáthi (GxG)
Fantasy"Tanrı'nın kutsal ışığında parıldayanın yozlaşması an meselesidir. İblis, melek ya da insan; düşünen her varlığın en ilahi laneti, Tanrı'nın sunduğu üstün mevkiyi ve gücü, kendi iradesiyle dengede tutmaya çalışmaktır." Vatikan'a bağlı iblis melezi a...