Judy, burun direğini sızlatan keskin kokuyla uyandı. Gözlerini açmaya uğraştı fakat göz kapakları tonlarca ağırlıktaymış gibi hissediyordu. Birkaç saniyelik zorlamanın ardından az da olsa göz kapaklarını aralamayı başarmıştı. Görüşü bulanıktı ve ışık ciddi derecede gözlerine batıyordu.
"Direnme,"
Judy, tanıdık sesin tavsiyesine uydu ve bilinci bu tavsiyeyi bekliyormuş gibi benliğinden kayıp gitti.
"O sıradan bir uyuyan yavrusu işte, Nienna, neden bu kadar ısrarcısın?"
Judy, rüyasını yaşıyor gibiydi. Hatta gibisi fazlaydı. Kollarında ketenden kundağa sarılmış bir bebek tutan kadının yüzüne ciddiyetle bakıp ciddiyetini sorguladı.
"Sana onun ne olduğunu iki saniye önce de söyledim." Dişi elfin menekşe mavisi gözleri hızla tartıştığı diğer kadına kaydı. "Ve sen görevini yapıp onu koruyacaksın, Abigail."
Judy'nin gözleri kundaktaki bebeğe kaydı. Sıkıca sarıldığı bezin içinde huzursuzlaşır gibi olsa da uyumaya devam ediyordu. Gözlerini kapattı ve derince soludu. "Bana sabahın köründe çalıntı bir bebek getiriyor ve onun Kutsal Ruh olduğuna inanmamı mı bekliyorsun?"
"Bana yanıldığım tek bir olay söyle." dedi Nieanna, bastırarak. Ses tonundan hoşnutsuz olduğu anlaşılmaktaydı.
"Seni yanılmakla itham etmiyorum... sadece..." doğru cümleyi kurmak için kısa bir an sustu. Bu kısa anda tandır ateşini güçlendirmek için Nienna gelmeden hemen önce atılmış odunlardan çıtırtı sesleri duyuldu. "Sadece, daha önce hiç bebek halini getirmemiştin bana."
Nienna sabırla başını salladı. "Bir önceki ölümünden sonra, Kutsal Ruh'un yakınımda reenkarne olmasına dikkat ettim diyelim." Kısa süren sessizlikte Abigail'in henüz ikna olmadığını anladı. "Sekiz gündür yoldayım. Eğer beni tanıyorsan, sekiz günümü ve bir o kadarını daha önemsiz bir uyuyan yavrusu için boşa heba etmeyeceğimi de bilirsin."
Rüyasında Abigail olan Judy, kısa bir an düşündü. Bu minicik beden sekiz günlük yola nasıl dayanmıştı? Ayrıca Nienna'yı ilk kez bu kadar hırpani ve bakımsız kalmış görüyordu. Yine de dişi elfi yeni tanıyan birinin bu görünüşünde bile sekiz günlük yol bir kenarda kalsın, yarım günlük bir yolculuk yaptığını düşeceğini de iyi biliyordu. Nasıl oluyorsa Nienna en kötü zamanlarda bile iyi görünmeyi başaran bir kadındı. Merhametine lanetler okurken, dişi elfin kollarındaki bebeğe uzandı ve onu kucakladı. "Peki, ya şu Tine*? Onun hakkında bir gelişme var mı?"
--------------------------------------------------------------
*Kızıl Tahtlar serisindeki Cassandra karakterinden bahsedilmekte.
--------------------------------------------------------------
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(KYS) Ekklesia Ankáthi (GxG)
Fantasía"Tanrı'nın kutsal ışığında parıldayanın yozlaşması an meselesidir. İblis, melek ya da insan; düşünen her varlığın en ilahi laneti, Tanrı'nın sunduğu üstün mevkiyi ve gücü, kendi iradesiyle dengede tutmaya çalışmaktır." Vatikan'a bağlı iblis melezi a...