Aiden, Chas'in masasında duran kartın doğruluğundan emin olmak istedi. İki uzun adımda masayla arasındaki mesafeyi kapattı ve karta uzanıp aldı. Kartın iki yüzünü de dikkatle inceledi; üzerindeki tuhaf enerjiyi ve büyüyü hissedebiliyordu. "Nereden buldun bunu?"
"Hım," diye genzinden derin bir ses çıkarttı Chas. "Yer altının en ünlü kulübünü işleten ve her köşede gözü kulağı olan beni davet etmeyeceklerdi de kimi edeceklerdi?"
Aiden kartı incelemeyi bıraktı ve Chas'e baktı. "Yine de ne işimize yarayacak ki? Paganların farklı olduğunu mu düşünüyorsun?"
"Tahtadaki her taş aslında birer piyondur, avcı. Mecbur kalınca kendini yedirmeyen kralı bile piyon gibi kullanırsın. Bırak, siyah ve beyaz birbirini doğrasın."
Aiden kartı masaya bırakıp teklifi reddetmeye hazırlanıyordu ki, birden yüzüne vuran tokat gibi gerçeğin farkına vardı: Riley alınmış, katedrale baskın yapılmış ve bir sürü göz önünde aşağılanmıştı. Üstelik bunlara sessizlikle eşlik etmişti. Dişlerini sıkınca şakakları dalgalandı ve kartı parmakları arasında daha sıkı tuttu. Elini hafifçe sallayıp, "Anahtarı hangi deliğe sokacağım?" diye sordu.
Chas heyecanlı ve memnun bir gülümseyişin ardından, "İri kıyım bu işte sizinle mi?"
"Vergil, bu işte bizden daha çok vardır. İnan bana." diye yanıtladı Ezio.
Aiden başıyla onaylayınca, Chas devam etti. "O zaman öncelikle katedralden tamamen ayrılmalı ve yanınıza bolca ekipman almalısınız. Bir de fiziksel destek."
Aiden'ın aklına Avril'dan yardım istemekten başka bir fikir gelmedi. Zaten Avril'ın birimi başkaldırıya hevesliydi. Kartı cebine koydu ve başını bir kez sallayarak Chas'e teşekkür etti. Ezio ile odadan çıkmadan hemen önce, Chas'in seslenişiyle durdular.
"Az daha unutuyordum; bu iş çözülene kadar, Veilb Dorcha'ya sığınma talebine sahipsiniz."
"Sanırım beklediğin kısma geldik." diye, Aiden'a bakmadan mırıldandı, Ezio.
Aiden kapıyı kapattı ve Chas'e döndü. "İsteğin nedir Chas?"
Chas, oldukça yaşlı bir kurttu. Önce avına seçecek tek bir yol bırakır sonra da o yolun giriş kısmında avının geri dönüşünü beklerdi. Söz konusu av Aiden olunca, planları daha da bir titiz yapardı. Ona uzun zamandır olan ilgisini inkâr edemez, planlarındaki en güçlü noktalayıcının Aiden olduğunu da bilirdi. Şimdi bir taşla birçok kuş varma zamanıydı. Ellerini keyifle masaya uzattı ve parmak uçlarıyla ritmik, soğuk tıkırtılar çıkarttı. Yüzünde eskisinden de daha memnun bir gülümsemeyle, Aiden'ın gözlerinin tam içine bakıyordu.
Ciara ve Judy, üç hafta süren uzun ve karmaşık bir seyahat rotasından sonra, nihayet birkaç gün mola verecekleri Brezilya'ya ulaşmışlardı. Ciara'nın özellikle Brezilya'yı seçmesinin nedeni, Vatikan'ın istihbarat ağının en zayıf olduğu ülkelerden biri olmasıydı. Tedbirli davranıp bir gün önce rezervasyon yaptıkları köhne pansiyona doğru karayolundan ilerlemeye başladılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(KYS) Ekklesia Ankáthi (GxG)
Fantasi"Tanrı'nın kutsal ışığında parıldayanın yozlaşması an meselesidir. İblis, melek ya da insan; düşünen her varlığın en ilahi laneti, Tanrı'nın sunduğu üstün mevkiyi ve gücü, kendi iradesiyle dengede tutmaya çalışmaktır." Vatikan'a bağlı iblis melezi a...