Maç - Tanışma

12.1K 734 236
                                    

Güzel evim mi! Vazgeçtim!

ANAM AĞLADI TEMİZLİYCEM DİYE! Tamam küçük olabilir ama bana göre büyük kardeşim. Herkese farklıdır. Ben bir dağda, bir de telefonda temizlik bilirim. Gerisi.... Yok yani neden biliyim ben.

Neyse işte bir savaşın içinden başarılı çıktım.

Win!

Şimdi de oturmuş balkon da kahve fotoğrafı çekmeye çalışıyorum. Büyük olmak zor...

Ne fotoğrafmış arkadaş. Ya. Yeter! Ağlıyacam şimdi oturup. Öğlene kadar bütün işleri bitirmiştim ve şuan işsizlikten cidden kahve fotoğrafı çekmeye çalışıyordum.

Herkes bir gün olmak istemediği kişiye dönüşür...

Çalan telefonda kamerayı kapatıp aramayı açtım.

"Alo kızım."
"Efendim baba."
"Napıyosun?"
"Lojmanda bir daire ayarlamıştım sabah. Öğlene kadar evi temizledim üstten. Şimdide balkonda kahve içiyorum. Sen?"
"İşte değil miydin sen?"
"Bugün albay izin verdi."
"Anladım."

İkimizde telefon başında sessizce nefeslendik.

"Maç var."
"Ne! Dur unuttum ben onu. Saat kaçtaydı!?"
"8 de az sonra başlıyacak."
"Heh tamam o zaman."

Televizyondan kanalı açıp sesini kıstım ve telefon konuşmasına geri döndüm.

"Sence kim alır?"
"Kızım bence bu sefer berabere kalabiliriz. Geçen maç Kerem bir tık kötü oynadı, onda da berabere kalabilirdi aslında."
"Baba şimdi karşı takımı tutmak gibi olmasın ama bizim oyuncuların bir kaçında şu aralar bir çökme var bence Bayern alır maçı."
"Sus kız ağzından yel alsın a AA!"
"Sen nereden izliycen?"
"Sana geliyorum, beraber izleriz dedim. Cips, kola ve çekirdek benden. Sen konum at markete gircem şimdi. Hadi kapatıyom."
"Tamam hadi görüşürüz."

Telefonu kapatıp konum attım ve boş boş reklamları izledim. Oyuncular sahaya çıkmaya başlayınca zaten kapı çaldı. Elimdeki tabakları masaya koyup kapıyı açtım.

"Hoş geldin."
"Hoş buldum."

Elinde ki poşetleri alıp salona götürdüm. Oturup poşettekileri tabaklara koymaya başladım. Babamda yanıma oturup kolaları koymaya başladı.

"Hadi Bismillah bakalım."
"Hadi bakalım."

Maç yavaştan başlamıştı. Hızlı hızlı cipsleri yemeye ve kolaları içmeye başladık.

0-0 Devre arası
Ohh

"Buraya kadar güzel savunduk. İkinci yarı dada gol atmamız gerek."
"Kesinlikle!"

Reklam devam ederken ikinci kez çekirdek tabağını doldurdum babam da tekrar kolaları yeniledi. Odama gidip dolabın içine yerleştirdim kıyafetlerin arasından babamınkisinin aynısı olan formamı aldım. Onu üstüme giyip içeri geçtim.
2. Yarı fight!

" Hadi olum bas, bas, bas!"
"Hadi lan, hadii!"
"Tüküreyim ama yağ!"
"Ayağnı! Offf!"

VALLA GOLE GİDİYOR, YEMİNLE GOLE GİDİYOR!

Babamla anında ayaklandı. Ben ellerimi dizime yasladım. Babam da bir eli yumruk önde bas bas diye bağırıp duruyordu.

GOL! VALLAHİ BİLLAHİ GOOOOOOOOOL!

Babam anında delirirken bende pek farklı değildim.

...
Dilimiz kopsun! Nazar değdirdik iyi mi!

Yenildik aga!

"Baba en azından 2-1, 1 ide atamaya bilirdik yani."
"Zelen konuşma yavrum sen."

Oturduğum koltukta geri yaslanıp ayaklarımı masa da üst üste attım.

Maç bitmişti zaten ama babam efkarlanma saatine girmişti. Ben tabakları falandı filandı toplayıp, makineye dizdim. Babam da yerleri süpürüp oturdu. İçeri geçip yanına oturdum.

Arka Sokaklar yeni sezon!

Yıkılmadık, ayaktayız!

Dizi keyfimizi hiç bozmadan full arka sokaklar izledik. Bir yenilginin ardından bence de arka sokaklar iyi gitti.

Babam koltukta yatmış uyuya kalmıştı. Koltuğu babamı kaldırmadan açtım. Odadan getirdiğim yorganı üstüne, yastığı da başının altına koydum. Ben de odama geçip yattım.

...

Güno millet!

Neşeli, mutlu ve heyecanlı bir sabaha da kalka bildiğimiz göre bu gün de hayattayız Elhamdülillah çok şükür!

Kahvaltılıkları hazırlayıp babamı kaldırdım. Çayları bardaklara koyup, balkonda yapacağımız sofraya üstten bir baktım.

Ellerim bal bal! Maşallah bana!

Babam gelince açlıkla ve sukunetle bir kahvaltı yaptık.

Kahvaltıyı falan topladık işte ben üstüme günlük bireyler giyip hazırlandım. Babam da hala gs formasıylaydı. İlk onu evine atacaktım sonra da kendimi karargaha.

Beraber arabaya atladık ve go!

"Zelen?"
"Hı?"
"Hı değil efendim."
"Baba, söyle."
"Şey ya, bugün bize gelsen şöyle bir oturup konuş-"
"Müsait değilim!"
"Öyle olsun"

Ne sesimdeki kararlılık sezmiş olmalı ki ses etmedi. Babamı evine bırakıp karargaha ilerledim.

...
Odadan çıkıp Albay'ın odasına ilerledim.

"Gir!"
"Komutanım?"
"Müsaitim buyur geç, otur."

Geçip usulca sindim koltuğa.

"Bu gün timle tanışma ve içtimaya halledin. Görev gelene kadar boşsunuz haberiniz olsun. Akşama görev çıkabilir. Haberin olsun. Ben zaten tim komutanınıza ilettim haberi var. Yukarıdaki katta tim odasında herkes bir sen eksiksin."
"Emredersiniz ."
"Yukarıdan ikinci kapı."

Selam verip odadan çıktım. Üst kata çıkıp ikinci odanın önünde durdum. Kapıyı tıklayıp gir ile içeri girdim.

" Üsteğmen Zelen Taşkın emredin komutanım!"
"Rahat Zelen geç otur."

Yüzbaşının emrine uyarak tekli koltuğa oturacaktım ki, kalakaldım.

"Yiğit."
"Zelen. Hay ananı!"

~Özlemekle Geçmiyor~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin