Artık herkes ayaklanmış evlere dağılmıştık.
Bu aralar hayatım çok hızlı ilerliyordu ve ben bile yetişememiştim. Mesela yan odamda artık Zeynep kalıyordu.
Hayırlısı... Evi başımıza yıkmassa iyiydik yani.
Neyse Güneş de bizimle kalıyordu.
... Vazgeçtim bu ikisi daha hızlı başıma yıkar burayı.
Neyse... İyi düşünelim iyi... Olmayacak duaya da amin denmez işte.
Her her her neysse Zeynepin hayatı benim hayatıma bin basacak derecede kaoslu, stresli ve hüzünlü.
Zeynep küçükken uğradığı tecavüz sonucu hamile kalmıştı ve ailesi ona inanmamış sokağa atmıştı. Kendi ailesi kızına inanmamışlardı...
Zeynep te cebindeki son parayla doğduğu andan beri hayali olan askerliğin peşine düşmüştü. Belki yapamayacağına emindi ama denemişti. Ve iyi ki de denemişti.
Okulda tanışmıştık kara harpta..
Dönemin yarısında gece doğumu başlamıştı ve onu revire ben götürmüştüm. Revire götürüp doğumunu gerçekleştirmiştik.Çok zordu ikimiz içinde, o kadar korkmuştu ki. Anlatılmaz yaşanırdı yani. Bebek doğduktan sonra hep revirdeki Selma abla bakmıştı. Her gün biz içtimaya gidiyorduk Selma abla güneşe bakıyordu. Allah ondan çok razı olsundu. Başka nasıl bebeğe bakardık.
Zaten Zeynep le kısa sürede mesleğimizi elimize almış güneşi sabahları kreşe bırakmıştık. Başka türlü yürümüyordu bu iş.
Ve şuandaysa kızı daha büyüktü ve bakıcıları vardı. Zeynep cidden güneşi hayata en güzel şekilde tutundurmuştu. O iyi bir anneydi. Güneşin de masmavi gözleri vardı, sırma saçları vardı. Annesinin kopyasıydı.
Belki güneşe her baktığında zeynebin aklına o adam geliyordu ama aşmıştı. Her şeyi yenmişti. Bunca sorunun üstesinden galip çıkmıştı. O kazanmıştı.
Kara harpta her zaman birbirinizin arkasını topluyor, eğleniyor, beraber çalışıyorduk. Hayatımın en güzel senelerimi şenlendiren o kişi kesinlikle Zeynep ti.
...
"ZEREN TEYZEE!" güneş
"Balım, noldu?"
"KALK KALK KALK! 5 DAKKAYA KAHVALTIYA GELCEK MİŞSİN! ZEYNEP KOMUTANININ EMRİDİR!"
Ellerini beline koymuş öne doğru eğilip tüm sesiyle cırlayarak bağırmıştı.
"GÜNEŞŞ! Kızım o nasıl ses ya! Git içeri git git!"
Güneşi götüne vura vura odadan kovdum. Annesi ne ki kızı ben olsun...
Olmasın. Bence de ben olmasın. Neyse insan olsun yeter.
"ZEYNEP!"
Son kez zeynebe cırlayarak yataktan kalktım. Mutfağa geçtiğimde ikisinde hopur hupur yemekleri götürüyorlar.
İnsan bir bekler...
Koşarak yerimi aldım ve kaoslu savaşta karnımı doyurmaya çalıştım."Güneş daha hızlı teyze yetişiyor!" zeynep
"A - a manyaklar ya! İki anne kız bir oldunuz beni aç bırakıyorsunuz! Nç nç nç hiç!"
İkisi de güldü benim bu isyanıma ve daha yavaş yemeye başladılar.
"Şükür!"
"Anne toplantı olacakmış" güneş
Güneş 4.sınıfa gidiyordu. Her şekilde erken okula başlamak zorunda kalmıştı. Evde tek duramazdı bu yüzden en erken şekilde başlamıştı okula.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Özlemekle Geçmiyor~
Teen FictionBugün günlerden Pazar saat akşam 06.32 ve ben yine terkettiğim sokaklardayım. Pişman olmak istemiyordum. Asla pişman olmak istemiyordum! Buraya gelme sebebim de buydu, tek sebebim yani. Ölümle burun buruna olmak, onlarla yüzleşme hissi uyandırıyordu...