"Gitmek istemiyorum."
"Zeren, dinlenmen gerek."
"İsmaili tek bırakmam, şuradan şuraya gitmicem."
"Komutanım?"
"Efendim?"
"Morg da hazır."
"Tamam."
"Zeren o da son bir kez annesini görmeli, hakkı."
"T-tamam halledicem."
Odadan çıkıp aşağı inerken telefonumu çıkarıp toprağı aradım.
"Alo! Zeren! İyi misin? Geldiniz mi? Yaralı falan yok değil mi?!"
"Toprak Güneşi hastaneye getir..."
"N-neden? Bir şey yok dimi Zeren?"
"Annesiyle vedalaşıcak. Benim şehit ettiğim annesiyle..."
Telefondan ses gelmezken kapattım.
Geldiğim kapının yazısına bakmadan içeri girdim.
Bembeyaz bir ten...
Kuru dudaklar...
Mor göz altları...
Ruhsuz bir beden...
Toplan!
İki adım da yanına vardım. Bir elimi demirin üstünde gezdirdim.
" Duaların kabul oldu. Kurşun bizzat benim silahımdan ateşlendi. Bilmeden, görmeden... Kızını kime emanet ettim biliyormusun? Bana her zaman anlattığın baba adayına... Huyu huyu suyu da suyu aynı özellikler var. Yaşasaydın tanıştırıcaktım seninle. Nasip değilmiş. Gerçi, sen yukarıdan izliyorsun bizi. Tanırsın. Zeynep, kızın emin ellerdi... "
" Komutanım, geldiler. "
" Geldim. "
Gözlerindeki yaşları silip dışarı çıktım. Kapı da kucağında güneş bekleyen toprak vardı. Endişeli gözleri yüzümde dolaştı. Güneşin ellerini tutup yere indirdim. Ben diz çökerlen toprak da güneşin arkasına çöktü.
" Güneş... "
" Teyze? Annem kahraman kadın oldu dimi?"
"Nereden biliyorsun?"
Kaşlarım sorgulayarak çatılmıştı.
"Anneler kızlarını, kızları annelerini hisseder."
Zeynep söylemiş bu sözü ona, belli...
Annesi onu hissetmedi ama o kızını ölene kadar hissetti kızı da onu..."Evet gülüm. Anneler kızlarını, kızları annelerini hissetmiş. Annen kahraman oldu..."
Saçlarını okşayıp kulağının arkasına yönlendirdim.
"Kahraman değil, kadın kahraman oldu benim annem."
Bunu da Zeynep söylemiş... Kadın olarak hayatın zorluklarını görmüş bir kahraman kadın...
Şehit Kahraman Kadın Zeynep Demirtaş...
"Kahraman kadın... Onu görmek ister misin?"
"Görelim."
Elinden tutup ayaklandım. Beraber içeri girdik. Elinden tutup kucağıma aldım.
"Annem... Yüzü bembeyaz olmuş, gözleri mor."
"Evet annen..."
"Nasıl oldu biliyor musun?"
"Ben vurmuşum. Yanlışlıkla."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Özlemekle Geçmiyor~
Teen FictionBugün günlerden Pazar saat akşam 06.32 ve ben yine terkettiğim sokaklardayım. Pişman olmak istemiyordum. Asla pişman olmak istemiyordum! Buraya gelme sebebim de buydu, tek sebebim yani. Ölümle burun buruna olmak, onlarla yüzleşme hissi uyandırıyordu...