"Baba!"
Diye bir çığlık koptu odadan. Polat'la anında ayaklanıp odaya girdik. Özge yere çökmüş Rumeysa yengeye sarılarak ağlıyordu.
"Özge yapma güzelim, ağlama..."
"Baba..."
Diye fısıltılar çıkıyordu hıçkırıkları arasından.
Cebimde ki telefonu çıkarıp direkt Şevketi aradım.
"Aradığınız kişiye ulaşılamamakta..."
Aramayı kapatıp mesaj attım.
"Şevket, çabuk gel Özge çok kötü. En azından sen ol yanında oğlum kendini de suçlayıp durma mal mal. Adam sana emanet etti kızını. Şevket buraya gel. Özge'nin yanında ol yoksa o kafanı kırarım, çabuk ol. "
Mesaja bir cevap gelmezken Polat'la derin bir nefes saldık. Polat bizi odadan çıkarıp balkona ilerletti. Balkona çıkıp demirliklere yaslandık. Çıkardığımız sigaraları yakarken ikimizin de aynı şeyi düşündüğü belliydi.
Geride kalanlar...
" Şevket? "
" Açmıyo, mesaj attım."
"Arıyım mı tekrar?"
"Seviyorsa gelir Polat, zorlama..."
O da telefonu geri bıraktı. İkimiz de derin derin içtik sigaralarımızı. Rumeysa yenge balkon kapısından gelince Polat dikleşti. Rumeysa yenge ağlayarak Polat'a sarılınca ben salona geçtim.
...
"Polat..."
Dedi Rumeysa içli içli ağlarken. Polat sıkı sıkı sarıldı karısına.
"Ağlama, sakin ol... Yok bir şey."
"Sende gitme..."
Dedi yine fısıldar gibi. İç çekişleri Polat'ın göğsüne sığınırken sıkı sıkı sarmıştı kollarını. Polat derin bir nefes verip sakince konuştu.
"İnşallah Rumeysa'm inşallah..."
Polat ayrılıp göz yaşlarını sildi Rumeysa'nın.
"Hadi ağlama, toplan... Ben seni Ayşe ablalara bırakıyım. Biz de komutanımla karargaha geçeriz. Daha Zeren yok ortalıkta."
Rumeysa hüzünlü hüzünlü bakmakla yetinebildi bir tek.
"Tamam."
O sırada evin zili çalmış Ali direkt kapıya gitmişti. Kapıyı açınca istediği kişi buradaydı.
Şevket.
"Nerdesin sen, Nerdesin?"
Diye isyan etsede Osman içeri aldı onu. Şevket, söylediklerini takmadan konuştu.
"Nerde?"
Osman gözleriyle odanın kapısını gösterdi. Tam o sırada yanlarına Polatla Rumeysa geldi. Onlar çıkmak için hazırlanırken Rumeysa yaşlı gözleriyle Şevket'e karşı konuştu.
"Siz evde kalın. Ben Ayşe ablalara gidiyim. Onlarada bakayım. Zaten Polatla Osman abi karargaha geçicekmiş."
Rumeysa askılıktan kabanını alıp şalını bozmadan üstüne giydi. Polat da onunla birlik montunu giyip çıkmıştı evden. Osman önden gidip arabayı hazırladı.
Şevket evde tek kaldığında kapıyla bir bakıştı. Girse miydi?
Nç. Kafasını koparırdı.
Gerek yoktu böyle akrasyonlara.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Özlemekle Geçmiyor~
Fiksi RemajaBugün günlerden Pazar saat akşam 06.32 ve ben yine terkettiğim sokaklardayım. Pişman olmak istemiyordum. Asla pişman olmak istemiyordum! Buraya gelme sebebim de buydu, tek sebebim yani. Ölümle burun buruna olmak, onlarla yüzleşme hissi uyandırıyordu...