Bıraktığım Yerde

6.7K 455 81
                                    

Salon da dizlerimin üstünde ağlayarak oturmaya devam ettim.

Ya biz haketmişmiydik böyle yıllardır ayrı kalmayı...

Niye yapmışlardı bunu bize...

Şimdi her şey daha da sarpa saracaktı. Her şey daha hızlı ilerlemek zorunda kalacaktı. Belki de yeniden kavga edecektik. Belki de tekrar apayrı düşücektik. Belki bu sefer hiç gelmemek üzere olacaktı bu ayrılış.

Hızlıca elimle gözlerimi sildim. Dizlerimden ve yerden destek alarak ayağa kalktım. Odama geçip odamda ki sağlık kitini aldım. Yatağıma oturup içinden bir kaç şey çıkarttım. Sonra vazgeçip üstümü değiştirmek için dolabıma adımladım. İçinden rahat bir şeyler çıkararak üstüme geçirdim. Sağlık kitinden çıkardığım eşyalarla yüzümü mumyalayamacacağıma göre diyerek kiti geri dolaba dıktım. Yatağıma girip dinlenmek üzere uykuya geçtim.

...

"BABAĞ!"

Bilal amca bu sefer dayanamayıp ağlamaya başlayan toprağı sarmaladı. Savaş arkasını dönüp elini ağzına bastırdı ve gözlerini sımsıkı kapattı. Anneleri ise koltukta bayılarak bitap düşmüştü.

Çok geçmedi evlerinin kapısı çaldı. Savaş hızla kapıya ilerledi ve açtı. Yiğit şaşa kalmıştı karşısın da ki abisinin haline.

"Abi?... Noluyor?"
"Yiğit... Zeren... Asker olmuş..."
"Abi! Siz nereden biliyorsunuz bunu!"
"Sen biliyor muydun yoksa?!"
"Abi daha yeni hastaneden geldim zaten Zeren hastaneden kaçmış gitmiş. Tim de beni eve gönderdi onlar Zeren arıyorlar şimdi. Siz?"
"Siz beraber miydiniz?"
"Abi... Aynı timdeyiz. Ve bugün daha o şoku atlatamadım bir anda acil görev çıktı. Görevde esir düştük. Tim kaçmış sonra beni de aldılar ama en sona Zeren kaldı. Ben hastanedeyken Zeren'i arıyordu onlarda. Sonra işte onu da arayıp tarayıp bulmuşlar. Helikopterden indiğinde çok kötü gözüküyordu. Ama en son hastane odasında bana laf yetiştirip firar etti. "

Yiğit son sözlerinden sonra gözlerini devirdi. Savaş derince bir iç çekti.

" Bugün... Yani Zeren in doğum günü. Lojman ayarlayan abiyle konuştuk. Anahtarları verdi. Eve girdik her yeri hazırladık. Süsledik. Oturup beklemeye başladık. Artık tam gelmeyecek derken bir anda Zeren geldi. Zaten biz onun yüzün de ki yaralara bakarken o bizi görmeyi beklemiyordu. E zaten bizde onu askeri üniformayla beklemiyorduk. Yani şimdi işte annem ağlaya ağlaya bayıldı. Az önce toprakta patlak verdi. Babam zaten en başından biliyormuş. "
" Başarmış... "
" Başarmış... "

Savaş yiğiti kolunun altına alıp salona girdi. Toprak babasıyla koltukta oturmuş ona yaslanmıştı. Yiğiti görünce ayaklanıp hemen sarıp sarmaladı.

"Biliyorsun?"
"Biliyorum. Kendisi bulunduğum timin komutan yardımcısıda."
"Gerçekten mi?"
"Hı hı."

Yiğit daha da sıkı sarıldı abisine.

"Bu günlerde geçer be abi. Sorun etme."
"İnşallah bakalım."

O ikilide yan yana babalarının ve abilerinin karşısına oturdu. Savaş babasının yanına oturmuş elini babasının dizine atmış güç vermişti. Babası savaşa dönüp gülümsedi. Bilal amca cebinden telefonunu çıkarıp kızını aradı.

" Alo yavrum? "
" Hığhığ... Hığhığ... Hığhığ... Hığ... Hığhığ"

Bilal amca güldü gelen sese. Kızı uyuyordu hala ve yorgunluktan horluyordu. Telefonu da muhtemelen alarm diyerek kapattığını sanmıştı. Bilal amca oğullarına bir iyilik yaparak telefonu hopörlere alıp ortalarında masanın üstüne koydu ve karısını yatağına götürdü. Savaş öne eğilip dirseklerini dizine yaslamış ellerini önde kenetlemişti birbirine. Toprak bir dirseğini kolluğa dayamış avucuna da kafasını yaslamıştı diğer eli de bir dizinin üstünde duruyordu. Yiğit ise uzanmış ayaklarını koltuğun kenarından sallandırmıştı. Kafasını da toprağın dizlerine yaslamıştı. Gözleri kapalı uyukluyordu.

...
"Komutanığğm!" Şevket
"Yoğğğk!". Zeren
"Yokmuş komutanım duydunuz hadi gidelim."   Şevket
"&Shrek!"  Toplu
"Emredersiniz."  Şevket
"Zeren komutanım benim naifi naif, yumuşacık suretli, narini narin komutanım. Hadi açın kapıyı ya."
Şevket
"Şevket! Vallahi seni karargahın helikopter pistinde sallandırırım he!" Zeren
"Zeren az sonra ben seni oradan sallandırıcam! Açsana kızım kapıyı!" Osman
"Komutanım siz de düşman oldunuz bana o yüzden size de açmicam!" zeren
"E ben, benim ne suçum var. Beni al içeri bari ya!" Erdem
"Erdem abi senin suçun yokta şuan kapıyı açarsam hepsi birden içeri atlar o yüzden yani, tedbir alıyorum." zeren

Erdem güldü ve diğerlerine dönüp konuştu.

"Noldu bakın, bir beni seviyor. Size düşman, hıh!"

Erdem hava atarak olmayan saçlarını geri savurdu. Şevket ona göz devirdi ve konuştu.

"Sizi dişimin hih! Ay götümün kenarı! Havalara bak ya!" şevket
"Komutanım benim merak ettiğim Zeren komıtanımın oradan nasıl firar etmiş olması?" lütfü

~Özlemekle Geçmiyor~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin