"İğnan! Allahın Belası ne yaptın lan!"
Zeren kendi kendine elinde ki zincirlerden kurtulmaya çalıştı.
İçeri giren askerlerle gözlerim sonuna kadar açıldı...
Ne oluyordu be...
"Noluyor?"
"Sakin olun komutanım."
"Orda noldu?"
"Karargaha saldırı düzenlemişler komutanım."
"Allah kahretsin noldu, durum ne?"
"İyi komutanım hemde çok iyi. Türk halkı sokakta Türkiye değil onlar korksun."
Adamın yüzündeki gurur dolu gülümsemeye baktım. Yüzümde gülümseme daha da büyüdü.
"Güzel.... Güzel."
"Hadi gidelim komutanım, zaten çok kaldınız."
"Bencede artık şu çöplükte çıkalım yoksa deliricem."
"Helikopter de konuşuruz komutanım."
"Tamam."
Destek vererek ayakta kalarakten çıktık. Çatışma devam ederken biz arkalara doğru ilerlemiş hazırda olan bir helikoptere binmiştik. Helikopter hareketlenirken sağlık görevlisi yaralarımla ilgileniyordu.
"Nerde kaldınız acaba?"
"Komutanım... Plan ters gitti. Hiç bir şey planlandığı gibi ilerlemeyince saldırı yapamadık. Siz de ellerinde kaldınız. Bu günü zaten düşünmüştük. Sadece karargaha olan saldırı planda yoktu. Oraya zaten bir çok yardım gönderilirken biz yola çıkmıştık. Yolda öğrendik saldırı olduğunu. Şimdi biz varana kadar oralar toparlanıcak zaten ne terörist kaldı ne başka bir şey. Halk SAĞOLSUN içlerinden geçtiler osmanlı tokatlarıyla. "
" Helal be! "
Kafamı geri yaslamış gülerek konuşmuştum. Keyfim yerine gelmişti.
" Komutanım aklımdayken söyliyim sizin rol rol değildi gidin bir ajansa falan başvurun bence. Film yıldızısınız mübarek. "
" Eyvallah kardeşim. Biz de yapıyoruz öyle bir şeyler işte. "
Helikopter de ki herkesin keyfi yerindeydi. Ne yalan söyliyim benim bile keyfim yerine gelmişti.
" Yaralarını daha iyi mi komutanım? "
" Yok be sinek ısırığı gibi. "
" Nasıl bir sinekse komutanım hareket edemiyorsunuz. "
" İyileşmem iki günümü alır ve o zaman o büyük sineği görürsün aslanım."
"Emredersiniz komutanım."
Gülerek konuşup döndü önüne. Biraz uyusak iyi olur gibime he.
"Lan Galatasaray noldu?"
"Komutanım ben fenerliyim bu soruya cevap veremem."
"Köpek seni Allah Allah!"
...
Sınırı geçmiş yeni doğan güneşle yurduma girş yapmıştım.
Hadi bismillah o zaman.
Helikopter piste inerken Tugay boştu herkes bu gün izinliydi demekki.
İlerde her şeyi öğrenmiş kollarını açmış bekleyen albaya ilerledim yavaşça.
Sarıldık sımsıkı... Özlemiştim valla...
"Kızım benim ya!"
"Albayımm!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Özlemekle Geçmiyor~
Teen FictionBugün günlerden Pazar saat akşam 06.32 ve ben yine terkettiğim sokaklardayım. Pişman olmak istemiyordum. Asla pişman olmak istemiyordum! Buraya gelme sebebim de buydu, tek sebebim yani. Ölümle burun buruna olmak, onlarla yüzleşme hissi uyandırıyordu...