•
••
Bölümde rahatsız edici unsurlar bulunmaktadır. İyi okumalar.
***Aşırı pozitif insanların genelde karanlık bir yüzü olurdu. Dünyaya rengarenk pencereden bakmanız için hayatınızın bir noktasında tepetaklak düşmeniz gerekirdi. Bende düşmüştüm. Şimdi düşününce geçmişte o düşüşü yaşamasaydım olduğum kişi olamayacaktım. Kim ne derse desin ben iyisiyle kötüsüyle hayatımdan memnunum. Çoğu kez polyanna diye insanların dalga geçmesini de umursamıyorum.
Lise mezuniyetinde dört senelik sevgilim 'çok ilgili bir partner olduğum.' gerekçesiyle benden ayrılmıştı. Düzgün olduğu için terk edilen tek insan ben miyim bilmiyorum ama karakterim göz önüne alındığında çok olası bir sebepti açıkçası.
Neyse o sıralar ağabeyim uçan kuşa dahi aşık olduğundan benim aşk acımı sallamamıştı. Beyefendiye kalırsa iki güne unutur giderdim.
Babamın yaptığı pastaları yiyerek aşk acısı çekmek istemiştim. Hatta defalarca kez yalvarmıştım bir dilim pasta için. Yahu insülin iğnesiyle depresyona giren insan mı olur? İğneyi kendime her sapladığımda ağlıyordum.
Adı kahraman olan birinin yıllarca kahramanınız diye nitelendirmeniz normaldi. Hal böyle olunca kahramanım tam bir şerefsiz çıkmıştı. Masallarda kahramanların iyi olduğu yazmaz mıydı? Benim kahramanım neden böyle yapmıştı? Dünyanın en şanssız kızı olduğum zamanlardı resmen!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşığın Peşinde
Literatura FemininaKalpsiz canavar güzeller güzeli prensesin aşkına sahip olduğunu anladığında içinde ki amansız öfke dinmemişti. O, bu hikayenin kahramanı değildi çünkü. En başından beri yapması gereken şeyi yapacaktı, prensesin yıllarca herkesten koruyup muhafaza et...