22-Sofia vs Yağmur

23 2 0
                                    

🖤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🖤

***Kamerayı nereye sakladılarsa ortaya çıkarmalarının zamanı gelmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***
Kamerayı nereye sakladılarsa ortaya çıkarmalarının zamanı gelmişti. Zira artık olay hoş yerlere gitmiyordu. Ozan gözlerime sakladığım şeyi görmek istercesine derin derin bakıyordu. Demek otel köşelerinde bensiz yağmurun yanında olacaktı. Şimdi düşününce umay da tolgayla çok kez yalnız kalmamış mıydı?

Hoş ozan da vardı ama Umay'ın söylediğine göre pek göz önünde olmamış. Peki şimdi neden taktiğini değiştirdi? Neyse yağmurdan hoşlandığından şüphe ettiğim kısmı geçmiştik. Yağmuru benden koruması gereken kısımdaydık. Bölgeme izinsiz giriş yapacak gibi duruyordu ve ben o bölgeyi daha işaretlememiştim. Bana kalırsa kelebek dövmesinin hemen yanına ceylin çiçeğe aittir yazdırabilirdi. Hoş şimdi insanlar bekar adam yerine evli adamı tercih ediyordu. Geçen sene babama yaklaşmaya çalışan manken bozuntusunu unutmamıştım. Annem yalnızca bir kere restorana gidip kadının tam karşı masasına oturmuştu. Orada ne döndüğünü tam bilemesem de her gün gelen kadın öbür gün gelmemişti. Tabii kalan günlerde de. Keşke biraz olsun ders alabilseydim. Salak salak ozan benim diye takılmakla olmuyordu.

"Üzerimi değiştireceğim çık. "

Sofia kucağımdan inip odamı keşfetmeye başlamıştı. Ben ise ayağa kalkıp ıslak saçlarımı geriye savurdum.

"Neden surat astığını söyle çıkacağım çiçek. "

Oldu paşam başka isteğiniz? Söylemeyecektim işte sebebini. Köpek gibi kendi bulacaktı. Bulamıyorsa da keyfi bilirdi. Sinirle çalışma masama oturup önceden bir defa okuduğum kitabı elime aldım. Kapağında kaslı esmer bir adam vardı ve adeta bana göz kırpıyordu. Dışı sizi içi beni yakacak cinsten bir şeydi.

Ozanın nefesini yanağımda hissedince kafamı çektim. Yemezlerdi. Gidip yağmuru korumaya devam edebilirdi.

"Yok bir şeyim çık odamdan. "

Kitabı açtım. Yalnız olsam 'oha. 'diye haykıracağım türden bir sahneyle başlıyordu kitap. İlgisizce diğer sayfalarını çeviriyordum. Ozanın güldüğünü duyunca tek kaşımı kaldırdım. Fırsattan istifade kitabı elimden çekip almıştı.

Aşığın PeşindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin