37-Dönüm Noktası, Chucky ve Toksik İlişkiler

18 2 0
                                    

Bazen kendimi karşıma alıp 'Bak kızım.'demek istiyordum. ' Geçmişe takıp artık şu anını mahvedersen elinde gelecek falan kalmaz.'

Eh kendime karşı çok olgun biriydim. Eksilerimi ve artılarımın daima farkında olup kendimi geliştirmem gerektiğini kısacası küçük bir kız çocuğu gibi davranmamam gerektiğini biliyordum. Bildiğim şeyler arasında erkek arkadaşımın eski sevgilisiyle muazzam bir gösteri sunuşu da vardı. Tabii ki ceylinlik yapıp ortamı bozmamıştım. Yalnızca yeni kozumu kullanmıştım. Odamın kapıları ozan efendiye sinirim geçene kadar kapalıydı. Ayrıca her gün de olmaz yani benimki de can.

Denizle dergi karıştırmaktan bıktığımızdan taş kağıt makas oynamaya başlamıştık. Ben taş yapmışken o kağıt yapmıştı ve bu üçüncü yenilişimdi. Hilesi falan varsa kesinlikle biliyordu.

"Haksızlık ama bu. Sürekli beni yenemezsin. "

Yavaşça yanağımı sıkıp elini ovuşturdu. Yüzünde sahte olduğu belli bir kibir vardı.

"Mükemmel olmanın eksisi de bu işte. Kimse seni tümüyle kabullenemez."

Burun kıvırdım. Yasemin saçını boyatmak istediğini söylediğinden onu geçen hafta gelip beğendiğim bir güzellik salonuna getirmiştim ve tahmin edin ne oldu? Deniz de peşimize takıldı. Kuaför saçlarına elmasmış gibi beğenilerini arka arkaya sunarken yaseminin yüz ifadesini keşke videoya alsam demiştim. Kıskançlıktan çatladığına eminim.

"Seninle oyun falan oynamayacağım!"

Ayağa kalktım. Deniz yalnız kalmasın diye bekleme salonunda takılmaya karar vermiştim ama çok sıkılmıştım. Anında ayağa kalktığında göz devirdim.

"Ne boyaymış ya iki saat oldu hala bitmedi. "

Sağa sola doğru yürümeye başladım. İçimdeki sıkıntı bara gittiğimiz günden beri geçmek bilmemişti. Kaynağının aptal eski sevgili olduğundan emin değildim açıkçası.

"Sana gel diyen olmadı. "

Bir anda durunca deniz sırtıma tosladı. İç çekip düşmemek adına koltuğa doğru elimi yaslamıştım. Eli çenesinde karşıma geçti. Aynı yaramaz oğlan çocuklarına benziyordu.

"Bugün çok kırıcısın şekerim. Bunu neye borçluyuz? "

Ellerimi koltuktan çekip olduğum yerde doğrulmuştum. Bildiği şeyleri sormaya bayılıyordu. Biz olmasak kime sataşacaktı acaba?

"Aptal kardeşine sorabilirsin. Ben yaseminin yanına gidiyorum. "

Kapının olduğu yere dönüp bekleme salonundan hızla çıkmış yaseminin olduğu yere doğru yürümeye başlamıştım. Bir yandan da yanımdan geçen çalışanlara göz atıyordum. Hülyalı bakışları denizin arkamda bir yerlerde olduğunu söylüyordu. Kafamı çevirip arkaya doğru baktım. Tahmin ettiğim gibi arkadaşım bir çalışan tarafından durdurulmuştu. Omuz silktim. İki kardeş bu aralar pek bir sosyaldi. Kahkahasını duyunca gözlerimi kıstım. O an gireceğim yerin kapısı açılmış saçının aralarını pembeye boyatmış yeni arkadaşım çıka gelmişti.

"Bende tam yanınıza gelecektim. Saçım nasıl olmuş? "

Kafasını sağa sola salladı. Çok şeker olmuştu. Sadece olgun görünme isteği varsa an itibarıyla yalan olmuştu. Beğendiğimi belli edercesine gülümsedim. O sıra denizin kahkahası ortamı şenlendirmişti.

"Mükemmel olmuş."

Gözleriyle denizin yanındaki kızı parçalara ayırdığına yüzde yüz emindim. Aralarında bir şey olmaması kıskanma hakkı da vermiyordu. İlişkinin en salak aşamasıydı. Tabii ortada ilişki varsa. Çıkma teklifini kim kaldırdıysa onu Allah bildiği gibi yapsın.

Aşığın PeşindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin