42-Cesur ve Aptal

16 1 0
                                    

Deniz Vibe vermiyor mu? Ben şahsen düştüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Deniz Vibe vermiyor mu? Ben şahsen düştüm. 🥲Bol denizli bir bölüm oldu. İyi okumalar.

***

Kelimeler beni terk etmişti. Bunu fark etmek çok kolay olmuştu. Zira bilgisayarın başına geçtiğimde yan yana gelince hiçbir anlamı ifâde etmeyen sözcükleri görmek keşke bembeyaz ekranla karşı karşıya kalsaydım diye düşünmeme sebep olmuştu. Aslında kendimi zorlasam elbet bir şeyler çıkardı. Ancak iş yaratıcılık aşamasına geldiğinde mükemmel olmam gerekiyordu. Yazdıklarım beni tatmin etmezse başkasını nasıl tatmin edebilirdi ki?

Elbette birçok konuda yazabilen biriydim. En azından tarih ve felsefe hariç. Yaptığım şey basit bir görevdi. Dergiden aldığım ücretin miktarını dahi bilmiyordum. Her ay belli bir miktarın hesabıma yattığını annem sayesinde öğrenmiştim. Her neyse keyfim sonuç olarak aşırı kaçmıştı. İlhamımım zirvesindeyken yazıp köşeye attığım birkaç yazım vardı şükürler olsun ki. Editörümü birkaç ay daha tatmin edebilirdim.

İç çekerek rimeli yerine koymuş ayna da ki yansımamı izlemiştim. Deniz olmasa çoktan yatağa girmiştim. Öyle yorgundum ki, deliksiz bir uyku çekmem şarttı. Kuşum halimi görse kesinlikle gitmeme izin vermezdi o derece.

Son olarak parfümü alıp üzerime sıktığımda sahibi mama koymuş köpek gibi odama dalmıştı deniz. Kafasında benim takmam gereken sarı peruğum vardı. Bir insana ne kadar yakışmazsa peruk o kadar yakışmamıştı ona. Yüzünde bıkkın bir ifadeyle kollarını önünde bağladı. Üzerinde siyah bir kazak ve yine siyah kot pantolon vardı. Dikkat çekmemek gibi bir gayesi varsa çabası boşunaydı. Oldukça dikkat çekiciydi çünkü. Yasemin umarım bugün denizi fark etmezdi. İçimden bir ses kendimizi boşuna gizlemeye çalıştığımızı söylüyordu. Yine de belli etmedim. Arkadaşımın yanında olacaktım.

“En çirkin olanı seçtin değil mi?"

Yasemin hangisini giysem diye bana birkaç elbisenin fotoğrafını atmıştı. O sıra deniz yanımda oturmuş makyaj yapmamı izliyordu ve elbiseleri görmüştü. Dantel yakalı kırmızı elbiseyi gördüğünde aldığı nefes arkadaşıma haram olmuştu. Omuz silktim. Duygularını insanlardan değil kendinden saklamaya çalışıyordu ve çabası boşunaydı. Aptal olan biri bile yaseminden hoşlandığını anlardı.

“Tabii ki güzel olanı söyledim.”

Daha da gıcık olsun diye dilimi çıkardım.  Göz devirerek yatağıma gidip boylu boyunca uzanmıştı. Karadeniz’de gemileri batmış kaptan gibi iç çekip gözlerini tavana dikti. 

“Çok yardımcı oluyorsun şekerim.“

Parfümü de yerine koyup elbisemi inceledim. Dizimin biraz aşağısına kadar gelen uzun kollu bir elbise giymiştim. Yırtmaç detayı hoşuma gidiyordu. Altına botlarımdan birini giydim mi tamamdır.

“Keşke yasemine açılsan bu gece. “

Sonuçta yasemin, denizin gelgitli hallerinden bıktığı için Cüneyt’le randevuya çıkıyordu. Belki deniz o heriften daha yakışıklı ve bir yerde de donanımlı olabilirdi. Fakat arkadaşımda olmayan şey cesaretti. Adeta bir sosyal kelebek olan arkadaşım ilişki konusunda tam tersi davranıyordu. Kim olsa delirir ve Cüneyt’e koşardı yani.

Aşığın PeşindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin