Son birkaç gün annesiyle konuşmaya çalışmakla geçmişti. Kadın, beklediği gibi bir çöküş yaşamamıştı. Eve her gittiğinde başının belası isteme hakkında bir şeyler söyleyip duruyordu. Biraz daha iyiyim rolüne devam ederse ağla diye feryat edecekti. Ağlaması gerekiyordu.
Babasının çevrelerinde olmaması hoşuna gidiyordu. Bunu reddedecek hakkın ama annesi bu durumda daha hassas bir noktada olmalıydı.
“Belki de isteme töreninden sonra barınağa gidip kendime bir köpek alır ben.“
Elindeki örgüyü örerken bir yandan konuşup duruyordu. Elini başına götürdü. Öykü ödevlerim var deyip odasına kapanmıştı.Ceylin onun için bir psikolog bulabilirim dese de bu kararı vermesi gereken kişinin kardeşi olduğunu düşünüyordu.
Babam bizi terk etti sözünü ettikten sonra neredeyse hiç konuşmamıştı. Onunla ne yapacağı konusunda herhangi bir fikri yoktu. Ergenlerle baş etme kılavuzu falan varsa okusa iyi olurdu.
“Köpeğin babamdan daha çok ise yarayacağı kesin.”
Annesi örgü örmeyi kesip kafasını kaldırmıştı. Ela gözleri şişi karnına geçirmek istiyorum dercesine bakıyordu. “Babanla ilişkim hakkında konuşmamak sen! “
Elini yumruk yaptı.
“Ortada bir ilişki mi kaldı anne? O adamı yıllar önce terk etmen gerekiyordu.” Koltuğun ucuna kadar gelip gözlerini gözlerinden ayırmadı.
“Anne bana lütfen boşanmaktan vazgeçmediğini söyle.”
Annesi önce bir şey dememişti. Elindeki turuncu örgü ipiyle ne örüyorsa ona geri dönmüştü. O an anladı ki kafası çoktan bambaşka yerlere gitmişti. Ortada bir ilişki olmadığını söylemek istiyordu. Annesininki yalnızca korkuydu.
Aşk onları terk edeli çok olmuştu. Aynısının başına gelmemesi için her şeyi yapmaya hazırdı. Ceylinle bir ömür geçirmek istediğine emindi. Sadece hızlarını biraz yavaşlatacaklar ve daha cinsiyeti bile belli olmayan bebeklerini büyüteceklerdi.
“Belki de şansımı Rus bir kocayla denemeli ben."
Üzüntüden ne diyeceğini bilmiyordu herhalde. Duyduklarına inanamayarak annesine dikkat kesildi. Gözü seyiriyordu.
“Rus... Rus ney?"
“Rus koca diyor işte neyini anlamıyor? Gerçi daha boşanmamışken bundan bahsetmek olmaz."
Ses tonundan hiçbir anlam çıkaramadığından öfkesi iyice artmıştı.
“Akıl sağlığım için bundan hiçbir zaman bahsetmesen iyi olur anne.”
Normalde sinir edeceğim diye ekstra çaba harcardı. Duygusal boşluğa düşüp başkasını yeni kocam diye eve getirmezdi değil mi?
“Üzüntüden ne dediğim bilmiyor! “Ellerindeki iki şişi bırakıp elleriyle yüzünü kapatmış ve ağlamaya başlamıştı. Ani ruh değişimine karşılık içerisinden babasına tekrardan küfür etmişti. O herifi ciddi manada gebertmek istiyordu. Ayağa kalkıp annesinin kucağından örgü malzemelerini dikkatle alıp orta sehpaya götürmüştü.
Yanına oturup kollarını annesine doladığında günlerdir beklediği duygu patlama gerçekleşmişti. Ağladıkça sarsılan bedeni ve kazağını ıslatan göz yaşları çaresiz hissetmesine sebep oluyordu.
“İyi olacaksın anne.”
Babası anlaşmalı boşanmayı kabul ettiğinde kendisi de iyi olacaktı. Düşüncesi bile içini rahatlatmaya yetiyordu. Aralarındaki tek bağ öyküden ibaret olacaktı. Açıkçası kardeşinin babalarıyla görüşmek isteyeceğinden emindi. Ne diyebilirdi ki? Kız bunu istedikten sonra aralarına giremezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşığın Peşinde
Literatura FemininaKalpsiz canavar güzeller güzeli prensesin aşkına sahip olduğunu anladığında içinde ki amansız öfke dinmemişti. O, bu hikayenin kahramanı değildi çünkü. En başından beri yapması gereken şeyi yapacaktı, prensesin yıllarca herkesten koruyup muhafaza et...