GP -19-

1.6K 154 167
                                    

Multimedya; bölüme özel gif :))

Multimedya; bölüme özel gif :))

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar dilerimm💜💜

----

Cennete izinsiz girmiş ve Havva ile Adem'e yasaklanan meyveyi yemiştim. Cennetten, cehenneme kovulduğumda ise cehennem beni ateşinde yakmak istememişti.

Size söylemiştim,

Ne cehennemi tadabilirdim ne cenneti.

Cehennem için fazla masum, cennet için fazla şeytanlara boyun eğmiş biri olarak omuzumdaki meleklerin eşit olarak çalıştığını sanmıyordum.

Zihnimin sokaklarında, iblislerin sırtlarında taşıdığı acılar yere düştü ve parçalanarak etrafa dağıldı. Bakışlarım Kutay'ın yüzündeydi ve o dünya ile tüm bağını koparmış gibi sessizce sigarasını içiyordu.

"Beni seyrederken ne düşünüyorsun?" Elbette onu seyrettiğimi biliyordu, yaklaşık beş dakikadır yüzünü inceliyordum. Onun denizleri derindi ve ben yüzmeyi sevmediğim hâlde bir tek onun denizlerine açılıyordum. Bu bana içimde filizlenen şeyleri sorgulatma isteği uyandırsa da kendimle yüzleşmek istemediğim için bunu yapmıyordum.

"Ne kadar güçlü olduğunu." Diye yanıtladım dürüstçe. Sevdiklerini ölü topraklarına gömmüştü ve elinde kalan anıları onu perçinliyor olmalıydı.

Bazen gözlerinde o parçalanmış anılarını elinde tutan erkek çocuğunu görüyordum.

"Güçlüyüm, ailemdeki sevdiklerimi kaybettim ve elimde kalan tek şey babam." Bunu alayla söylediği için kaşlarım çatıldı ve oluşan çizgiye zihnimdeki bütün soruların tohumu döküldü.

"Babanla aranız kötü mü?" Her zaman elindekiyle yetinenlerden olmuştum çünkü uğrunda savaşacağım şeyin yorulacağıma değmeyeceğini bilirdim. Lâkin Kutay ile birlikteyken kendimle hep bir savaş içerisindeydim. Onun hakkında öğrendiğim bütün bilgilerin hep daha fazlasını arzuluyordum.

Kutay, dumanıyla ikimizi birden zehirleyen sigarayı orta sehpanın üstündeki küllükte söndürdü. "Babamın çoğu işini desteklemediğim için aramız iyi değil."

Hiçbir şey söylemeden bakışlarımı cam duvardan gökyüzüne çıkardım. Hava kararmaya başlamıştı ve dünden beri Kutay ile evde yalnızdık. Kutay'ın çaprazındaki koltukta oturmanın verdiği rahatsızlıkla yerimden kalktım ve onun yanına gidip oturdum. Kutay bu hareketime karşı hafif alayla güldü ve beni kendine çekerek sırtımı göğsüne yasladı.

Ona sarılmak, onun kanatları altına girmek bana babamı hatırlatıyordu.

Ya da ben sadece babamdan şefkât gördüğüm için ondan gördüğüm şefkât bana tanıdık geliyordu.

Sessizlik, havadaki sigara dumanıyla bütünleşerek üstüme döküldüğünde başımı ona doğru çevirerek konuştum. "Gerçekten bana bakarken paramparça birini mi görüyorsun?"

GEÇMİŞİN PENÇELERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin