GP -49-

921 88 289
                                    

Multimedya; Bölüm Şarkısı; Çağan Şengül&Yasir Miy- Ruh İzi

İyi okumalar dilerim, satır aralarını dolduralım mı bu bölüm??💜💜

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar dilerim, satır aralarını dolduralım mı bu bölüm??💜💜

----

Ve zihnim, sen haklıydın.

Güneşin ruhuma doğduğu bir gecede, riyakâr insanlardan dilendiğim şefkati bir adamın kollarında buluyorum.

O adam Kutay'dı, onu tanıdığım andan beri bir şekilde bana uzanmıştı. İçindeki hırsı beni bitirirken, geçmişini  acısıyla beslediği canavarı bana uzanırken ve onun dokunduğu yerler bedenimde cesetleşirken bir şekilde yine onun kanatları altındaydım. Beni gördüğü ilk andan beri kanatlarının gölgesini üstüme düşürmüştü.

Kutay dün gece geç saatlerde beni tarumara uğramış bir halde evden almıştı. Kıyafetinin herhangi bir yerinde kan ya da kavga ettiğine dair bir şey görmemiştim ve bu bir nebze olsun rahatlamamı sağlasa da onun öfkesinin dinmesini beklerken vakit kaybetmek o rahatlığı kovuyordu. Rüyaların zihnimde bir kâbusa dönüştüğü sıralarda kalbimdeki ağrı, beni daldığım karanlıkta kurtardı. Avuç içim nefes nefese uyandığım uykumdan göğsüme yaslandı.

Keskin bir sancı, kalbimin bir köşesinden başlayıp diğer köşesine bir ceset gibi uzanırken yerimden kalktım ve etrafa bakındım. Kutay ortalıkta gözükmüyordu ve evin içi o kadar sessizdi ki dışarıda çiseleyen yağmur sesini duyabiliyordum.

Birkaç dakika odanın içinde kalbimin ağrısının dinmesini bekledikten sonra odadan çıktım. Merdivenleri indikten sonra bakış açıma düşen aralık cam kapı ile kaşlarımı çattım. "Kutay?"

"Dışardayım, sevgilim."

Cam balkondan dışarı çıktığımda bakışlarım havuzda yüzen Kutay'a ilişmişti. "Hasta mı olmak istiyorsun? Ne kadar soğuk farkında değilsin sanırım." Kollarımı birbirine sararak onun önüne vardım ve ölü topraklara gökyüzü olup üstten baktım.

Kutay nemli saçlarını düzeltti ardından gülümsedi. "Senin hastanım, kızım ben."

Gözlerimi devirerek güldüm ve Kutay baştan başa yüzerken üstümüze serilen gökyüzüne baktım. Gün geceye devrilmiş, güneş yerini aya bırakmıştı. Ay, yıldızsız bir gecede parıl parıl parlıyor göğün karanlığını içten bir şekilde fethediyordu. "Gelsene, eskiye dönelim seninle." İlk öpüşmemiz bütün canlılığıyla Kutay'ın arkasında bir yerde kendini gösterirken dudaklarımın kenarını kıvırdım.

Havuzun kenarına oturup çıplak bacaklarımı soğuk suyun içine bıraktığımda bana doğru adımladı. "Nereye çağırsam en başından beri gelirdin, değil mi?" Kuruyan dudaklarımı ıslattım ve çiseleyen yağmurun altında havuza girerek kollarımı ona sardım.

Omuz silktim ve dişlerim soğuktan birbirine çarparken konuştum. "Gelmeseydim, burada olmazdık."

"Ya gelmeseydin?"

GEÇMİŞİN PENÇELERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin