GP -32-

1.2K 116 169
                                    

Multimedya; Bölüm Şarkısı; Melike Şahin Tutuşmuş Beraber

İyi okumalar dilerimm❤❤

----

Uçurtmalar gökyüzüne uzanan o urgan olmalılar sevgilim, baksana gökyüzü nasıl ağıt ediyor.

Küçükken, daha o karanlık sokaklara adım dahi atmamışken kaosla dolan gök yüzünden çok korkardım. Geceleri karanlık olurdu ve çoğu zaman yanlış bir şey yaptığımda bana kızdığını ve bu yüzden gürlediğini düşünürdüm. Birinin bana kızmasından hep korkarak hareket etmiştim bunca zaman ve aylar sonra gökyüzünün üstünde bana kanatlarını açan, bir ömür orada yaşamamı vaat eden biriyle tanışmıştım.

"Almina, hadi süre bitti." Bakışlarım doktorların kontrol ettiği Kutay'dan ayrıldı ve Murat'ı buldu. Odanın köşesinde Murat ile koltuğa oturmuş canımız çok fazla sıkıldığı için isim şehir oyununu oynuyorduk.

Kalemi elimde sallamayı bırakarak bıkkınlıkla konuştum. "Şimdi H harfiyle başlayan şehir ve meyve söyle. Diğerlerini yaptığından eminim." Murat elindeki kağıda bakıp sırıttığında gülmemek için yanağımı içini dişledim. Küçük bir çocuk gibiydi, onuncu kez oynamamıza rağmen asla sıkılmıyor sürekli şaklabanlık yapıp beni güldürüyordu.

"Cevap veriyorum. Histanbul ve harpuz."

Gözlerimi kapattım ve yaptığı salaklığı sindirmeye çalışırken Kutay'ın sesi tiyatro sahnesine üçüncü kişi olarak dahil oldu. "Bak yemin ederim senin üstünde 'yaklaşmayın bu çocuk gerizekalıdır' yazmalılar. Annenle baban sana nasıl tahammül ediyorlar anlamıyorum."

Kutay homurdandıktan sonra kısa bir gülüş döktüğünde gözlerimi araladım ve harelerim saniyelerden bile kısa bir sürede onu buldu. Gözlerinin kenarında oluşan birkaç sığ şeritler, kurumuş nehir gibi şakaklarına uzanıyordu. "Kalbimi kırdınız, dinle bak bütün parçalar yere düşüyor şu an." Murat'ın karnından yükselen gurultuyla kahkaha atarak kucağımdaki defteri kenara koydum ve yerimden kalktım.

Doktor bize gülümseyerek elindeki kağıtları yatağın yanındaki komodine koydu ve ellerini cebine yerleştirdi. "Hastaneden taburcu olabilirsin ama lütfen uzun bir süre sigara ve alkolden uzak durmayı unutma. Çok fazla kan kaybetmiştin ve vücudunun kendini toparlaması birkaç gün daha sürecektir." Kutay ile aramızdaki mesafeyi kapatarak yanına vardım ve boş bıraktığı yere oturarak doktora gülümsedim. "Ona sahip çıkacağımdan emin olabilirsiniz."

"Lütfen onu yoracak şeylerden kaçının." Doktorun imalı bakışlarıyla birkaç saniye ona bakakalsam da Kutay'ın alaylı gülüşüyle kendime geldim ve yanaklarım kıpkırmızı olurken sadece başımı sallamakla yetindim.

"Tekrardan geçmiş olsun." Doktor bana gülümsedikten sonra odadan çıktığında Murat da ona eşlik etmiş ve Kutay ile odada tek kalmıştık.

"Artık eve gitmek ve seninle nefessizlikten boğulana kadar öpüşmek istiyorum."

Ben de uçurumların kenarından seyrettiğimiz o denize seninle atlamak ve seninle şafak ilmeklerini atana kadar yüzmek istiyorum.

Kutay'a uzandım ve dudaklarımı dudaklarına bastırarak ona istediğini verdim. Sürekli odada birileri olduğu için yalnız kalamıyor ve birbirimize dokunmamız onun yarası yüzünden zorlaşıyordu. Kutay belimden tutarak sırtımı yatağa yaslamamı sağlarken dudakları üstünde gülümseyerek parmaklarımı ensesine yasladım. Hava serin olsa da nefes alamadığı için vücudu kasılıyor ve bu onun terlemesine neden oluyordu. Dili dudaklarımı yararak dilime uzandığında inleyerek dişlerimi dudağına geçirdim. Kasıklarımdaki alev topu karnıma doğru yol almış gibiydi.

GEÇMİŞİN PENÇELERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin