Hayatta kendi ayakları üstünde durmaya korkan , anadolunun güneydoğusunda doğmuş , büyümüş , ürkek bir kızın kendi çabası , kendi kulaçlarıyla hayatta kalabilmek adına hayat okyanusuna bırakılmasıyla başalayan ve korkulu , tehlikeli bir halalan hayat imtihanını anlatıyoruz.
Ağabeyi ona " Tek başına yaşamaya alış .Kendi ayaklarının üstünde durmayı öğren . Allah şimdiye kadar karşına hep iyi insanlar çıkardı, hayat kafandaki gibi tozpembe değil. Birgün pat diye bi kötülükle karşılaşınca ne yapacağını bil.Bunu yavaş yavaş öğren . İnan herşeyin bir anda gelip seni allak bullak etmesi daha kötü"demişti ama onun hayatının allak bullak olmasına da ağabeyi vesile olmuştu.
Kürt kızının ve Gözükara oğlanın hikayesine hoşgeldiniz .
Kız elinde zeytindalıyla etrafında dolanıyordu ,Karagözlü adamın ama adam Umudunu kaybetmişti ...
Kabullenemıyordu adam ,ne kalbini nede kalbinde yeni yeni filizlenmiş duygusunu . Filizi çiçek açsada adamın inadına ,kabullenemıyordu o çiçekleri ...
Umudunu kaybeden , hayata boş emeller içinin tutunmaya çalışan ve vicdanının sızısıyla her gün için için eriyen ,Umudunu yitirmiş , hayata küs Barış...
Sahiplenmeden, sahiplenmişti Barış'ı güzel kız , kalbini dize getirmek hep kolay olmuştu onun için aslında ama bu defa yapamıyordu. Hergün , defalarca , 'o senin değil , onu düşünme' diye haykırıyordu kalbine, bağırıyordu avazının çıktığı kadar ... Sessiz çığlıkları kalbinin dağlarında yankılanıp bir daha ona ulaşıyordu ama kalbi Zeytindalını eline tutuşturup yine gönderiyordu genç kızı , küçük bir çocuğu kandırircasına..
07.06.2016
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEYTİNDALI
SpiritualNe nane ne karanfil , vicdan kokmalı insanın nefesi... Yüreği kavrulana dek sevmeli, Sevmeli ki bağıra çağıra haykıran vicdanını dinlemeli.Sevmeli ki evren merhamet duygusu ile yoğrulmalı ,dünya barışa bulanmalı... Umuttur; Birgün bir Zeytindalı uza...