ZEYTİNDALI

49.Uğruna Kendini Harap Eden

Selamün aleyküm. İş güçten bazı yorumlara cevap yazamadım, Mesajlarada . Anca bölümü yazabiliyorum.

Sizleri seviyorum. Yorum yapmayı unutmayın lütfen . Mesela rica etsem herkes en sevdiği paragrafa veyahutta cümleye kalp bıraksa bende bilsem 💙❤

İthaf isteyen olursa söylesin  😍

Selam ve dua ile.

  İnsan yanar  , açısından kavrulur da kıyamadığına bir parça ateş değse erir ona su olur. Sular ... Söndürür...

Yanıyordu. Barış gözümün önünde yanıyordu. Barış gözümün önünde ağlıyordu.

Damlıyordu ... Onun geceleri sağnak yağmurlar dökerken  benim çöllerim de çamura bulanıyordu.

Elini geçirdiği direksiyondan korna sesleri çıkarken benim kulağım pür dikkat arkadan zayıfça gelen kemik seslerindeydi. Dayanmazdı. Benim yüreğim ,onun böyle  acı çekmesine dayanmazdı.

Düşünmedim , tamam onurumu da  ayaklar altına aldım. Ama onu durdurmalıydım. Boynu elini tutup kendime çektiğimde anca durdurabilmiştim. Bu defa nefesleri arasında çıkan hıçkırıkları... Gerçekten Barış mıydı bu?

Kolu bir kobra yılanı gibi beni saraken anladım , beni bırakmak istemiyor gibiydi.

"Beni sevmemene bile razıyım Amine ama sana yalvarırım bir başkasını sevme . "

Bu fısıltı ... Barışındı.

"Seversen ölürüm..."

Sırtımdaki elinin avcı  mantomu öyle hırsla sıkıyorduki bedenim geriliyordu.

"Sevmiyorum ben başka birini  , Sakin ol . Sana yemin ederim  sevmiyorum"

Derin bir nefes soludu. Yeni yeni biraz kendine gelir gibi oldu.

"Mahvettin kendini sakin ol"

Yanımda, dibimdeydi . Ben böyle nasıl konuşuyordum. O bana sarılmışken nasıl böyle rahat olurdum. Ellerimi çekmek için hamle yaptıpımda daha sıkı oldu kolları.

"Bırakma . Bırakma lütfen. "

"Barış..."

"Söyle güzelim "

Ne diyordu bu adam. Bana neden böyle şeyler söylüyordu, neden böyle yapıyordu?

" Sen neden bu hale geldin?"

Derin bir soluk daha.

" Seni asla gerekmediği sürece bir erkekle konuşurken görmedim. Seni bir erkeğe gül...Neden ona gülümsedin ?" derin bir soluk daha. Sırtımda duran elinin titrediğini hissettim.