21.BÖLÜM

3.2K 238 34
                                    

Hayırlı günler. Canlar multide bi türkü var bölümün türküsü.  . Normalde türkü dinlemeyenler Dinlemesinler🙈İyi okumalar




**********




Kadının yanına gidip kalkmasına yardım ettim ve bahçede  sandalyenin üstüne oturttum.



İçeri geçip etrafı  topladım , süpürdüm . Mutfağa gidip bulaşıkları halledip  Muhammedin eline biraz para verip zorla markete gönderdim. Parayı bir türlü kabul etmeyince kardeşinin beslenip ayaklanması için yemek yemesi gerektiğinden yaptığımı söyledim. Anca öyle ikna oldu. Onun yaşındaki çocuklar parayı görünce çıldırırken bu almıyordu. Takdire  değer bir ahlak doğrusu.



******************



Bütün işleri bitirip, yemeği ateşin üstüne indirip bahçeye çıktım. Bahçeye bakıp düşünen kadının, yanına gittim.



"Aslında şuraya bir kaç çiçek çeşidi  , bide kapıya bi sarmaşık ekilse çok daha güzel olur" dedim.

"Ne zaman soracaksın?" dedi

"Neyi" dedim.

"Saatlerdir buradasın ve en uzun sen dayandın. Sor . Çekinme alıştım ben . 'Neden bu haldesin. Bu çocukları kendinle birlikte niye perişan ediyorsun 'de. Sor"

" Anlatmak isteseydin anlatırdın zaten . Anlatmak zorunda değilsin. Hastasın,bu takdir-i ilahi. Çocuklarının yeri senin yanın. Ben olsam bende annesiz olmaktansa bu hali seçerdim . Annemin  yanımda olması benim için yeter."

"İyide  onlara bir faydam olmuyor ki"

" Bazen annenin kokusu bile insana cesaret verir"

"Pis kokan bi anneden ne cesareti beklenir?"

Biz konuşurken Muhammed geldi .

" Anne, Ayşe  konuştu. Uyandı bir daha uyudu" dedi sevinçle. Annesine sarıldı.

"İyi " deyip . Kendinden ayırdı çocuğu. Muhammed bir süre gözleri dolu dolu bakıp gitti

" Pis korkuyorum bana sarılma mı diyeyim? " dedi .

"Allah kimseye kaldıramayacağı yükü vermez. Siz onu böyle kırarak daha mı iyi ediyorsunuz?"

"Yarın birgün öleceğim zaten. Hem tek başına yaşamaya alışsın. Hem annesini kötü kokulu hatırlamasın."

"Ne kadar yaşayacağınız  Allah'ın bileceği iş.Siz şimdiden umudunuzu yitirirseniz , bu minikler neylesin. Ve Muhammed daha çok küçük o şuan tek başına dik durabilecek kadar büyük değil. "

Dakikalardır tuttuğu göz yaşları dökülülü verdi gözlerinden. Hıçkırıkları ardınsıra gelmek istese de ağzını tutarak engelledi kendini. Sesinin çocuklarına gitmesinden endişeleniyordu.

Elimi sırtına koydum . Beni itmeyince daha çok gittim yanına . Sustu . Hiç konuşmadı. Sadece gözümün içine bakarak ağladı. Gözlerim beni zorlasada durdurdum  kendimi. Şuan burada onlara yardım etmek için vardım. Kandıncağızı daha çok güçsüzleştirmek için değil .



***************************


BARIŞ'IN KALEMİNDEN :

Arabayı hızlı kullanıyordum ama acele etmem lazımdı . Sabah işimiz çıktığından Fatihle kahvaltıya gidememiştik ve şarjım bittiği için Aslıya ulaşamamıştım .

ZEYTİNDALI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin