ZEYTİNDALI

26.BÖLÜM

DUA

Şuan masamda bir adam oturuyor ve ağabeyimin  aklından ne geçiyor acaba.

Yok ya ağabeyim beni tanır .Bu herif gibi yargısız infaz yapmaz .

Diyelim ki yapmadı . Peki bu adam ona olanları anlatsa ?

Hayır! Hayır hayır! Eğer anlatırsa Barış o kara kaşına veda etmeliydi . Çünkü morarabilirdi.

Kavga etmesinler . Allahım nolur kavga etmesinler. (Amin)

Barış elini masaya koyup ağır ağır kalktı. Alinin bir kaşı hâlâ havadayken , Barış elini uzattı.

Kavga etmeden önce tanışalım der gibi .

"Ben Âmine'nin arkadaşı"

Yerimden sıçradım . Gözlerim pörtlemiş gibi dışarı çıktı.

Hop hop ne arkadaşı!

Ağabeyim bana bakıp Barış'a döndü.

"Ben kardeşimi erkeklerle arkadaş olmayacağını bilecek kadar tanıyorum . Kimsin demedim zaten .."

Ohh

"...Kardeşimi neden rahatsız ediyorsun?"

Dedi ve Barış'ı tehdit eder gibi Barışın dibine geldi.

Çok korkuyorum . Allahım nolur bişey olmasın

Aralarındaki tek mesafe Barış'ın boşta kalan eliydi.

Elini çekip sakinleşmek ister gibi bi iki saniye tavana bakıp . Konuştu

"Bak kardeşim. Âmine ile arkadaş değiliz. Olmayızda zaten  . Niyetimiz arkadaşlıkta değil. .."

'Olamayızda zaten  '

Kafamda yankılanıp durdu bir süre ...

"...Kardeşin ve kardeşim için bir ödevde yardım  ettim ...."

Bir süre düşündü

Kardeşi Aslı oluyordu herhalde(!)

"...Velhasıl kardeşine öğretmem  gereken bir proje var. Ve ben bu projeyi öğreteceğime söz verdim hocasına..."

Ali pürdikkat dinliyordu Barış'ı. Bende dinliyordum. Çünkü bu çocuk ne diyordu?

"...Kardeşin ise kaçıyor. Verdiğim sözü tutmam lazım öyle değil mi?"

Ali bana bakınca başımı öne eğdim .

Aslında Barış haklıydı o gün çalışmamız yarım kalmıştı.

" Âmine senle tek kalmamak için böyle yapıyordur . "
Dedi Ali.

"Verdiğim sözü tutmam lazım ama"

"Ne sözmüş arkadaş ...Tamam ben halledecem."

Barış  mekandan çıkarken masaya oturduk ve hiçbirşey olmamış gibi kahvaltımızı yapmaya  başladık.

           **********************

   Ağabeyim kanepede uzanıp bilgisayardan filim izlerken bende diğer kanepede oturup telefonumdan günlük okumam gereken kuran_ı kerim kotamı doldurmaya çalışıyordum.

   Akşam vaktinin girdiğini kulağımıza gelen ezan sesiyle idrak ettik.

Sesin gelmesiyle Ali bilgisayardaki filmi durdurdu. Seviyordum işte bu adamı. Ezan sesinin gelmesiyle  uğraştığı şeyleri bırakıp dinlemesini. Sonra yerinden doğrulup kollarını kıvarmasını , paçalarınıda sıyırıp banyoya gitmesini.