AMİNE'NİN KALEMİNDEN:
Merdivenleri yavaş yavaş iniyordum ama sanki beyninde , tüm hücrelerim tarla meselesi için savaş yapmış ve ardından o enkezla baş başa kalmışım gibi.
Merdivenleri bitirip tam lavaboya yönelecektim ki kolonun arkasında bir gölge gördüm gibi. İnsana mı benziyordu? Yada halisülasyon mu?
Börtü böcek görünce bi kaç saat etkisinden çıkamazdım bu da öyle bişey olabilirdi.
Korka korka oraya yönelirken nefesim kesildi . Kocaman bir el hızla ağzımı kapadı. İçeri tek bir oksinin giriş yapmasına , karbondiyoksitin çıkış yapmasına izin yoktu.
Tahir olabilir miydi ? Ben götürür müydü? Aslı duyar mıydı?
Elimle müdahale etmek isterken boşta kalan sağ eliyle iki kolumuda zaptetti. Allah'ım çok korkuyorum.Bana yardım et.
Arkamdaydı ,tam arkamda . Korkudan hareket edemezken beni daha çok çekti kendine. Kollarının bana değmesiyle ürperdim. Korkudan dizlerim bana ittaat etmiyordu her an düşecek gibi dururken daha çok çekti kendine ayakta tuttu.
Erkek olduğu belliydi. Hem el yapısından hem kendi yapısından hemde gelen kokudan.
Kafasını sol kulağımın yanına indirdi. Çenesini sol omuzunda hissettim. Nefesini duymuyordum . Korkum kat be kat artarken gözlerim nemleniyordu. Öylece çaresizce bekliyordum.
"Şşşh. Korkma ürkek kız , benim. Sakın sesini çıkarma. Kesin zorla sakinleştirip uyutmuşsundur Aslı'yı." Bu ses...
Tam elini çekecekken durdu.
" Ha , ben Barış. Sesimi tanıdınmı bilmiyorum ama sessiz ol." dedi ve çekti elini.
Geçirdiğim şokla hâlâ öylece duruyordum . Aklımda birsürü senaryolar kurmuştum. Korkudan hâlâ titriyordum.
Elini çekti ve omuzlarımdan tutup kendine çevirdi, ben hâlâ şoku atlatamamışken . Sırıtarak konuştu.
"Sudan çıkmış balığa döndün . Sakin ol. Bu kadar korkacak ne var?"
Bu çocuk şuan korkumun yerini sinirle doldurmakla meşguldü galiba. Kaşlarımı çattım .
"Korkacak ne var ha? Zıkkımın dibi var! Gecenin bi vakti biri senin nefesini kesse sen ne yapardın bay çok bilmiş!"
Bu ben miyim ?
Ben de kendime şaşırdım ama dışardan belli ettirmedim. Fakat o da benden bu çıkışı beklemiyordu. Kaşları kalktı.
"Hem sen buraya nasıl girdin ? " dedim ortam normal halini alsın diye. Ama merakta ediyordum. Hem kız evi burası .Nasıl giriyo öyle elini kolunu sallayarak.
"Evin kapısını açık bırakıp rahat rahat uyurken aklınıza böyle birşey olacağı gelmedi herhalde Küçük Hanım"
Evin kapısını mı açık bırakmıştık? Ah yine ben!
"Sen ne diye destursuz dalıyon ,kız evine? "
"Bakıyorumda kedimizin içinden panter çıktı . Hayırdır?" Bu sefer dudağının sol kısmı tek kıvrıldı yukarı doğru.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEYTİNDALI
SpiritualNe nane ne karanfil , vicdan kokmalı insanın nefesi... Yüreği kavrulana dek sevmeli, Sevmeli ki bağıra çağıra haykıran vicdanını dinlemeli.Sevmeli ki evren merhamet duygusu ile yoğrulmalı ,dünya barışa bulanmalı... Umuttur; Birgün bir Zeytindalı uza...