ZEYTİNDALI

16. KÜFLENMİŞ ŞEKER

Dünya o kadar bozulmuş ki insan kendinden utanıyor. Gözünle görüyorsun, kulağınla işitiyorsun ama hepsinin acısını yüreğin çekiyor. İnsan hep şükür etmeli oysaki.

Vicdan...

Allah kimseyi vicdanının çığlıklarını bastırıp , duymayacak kadar gaddar yapmasın. (amin)

Küçük, ufacık, minicik yürekler ölüyor... ve bir hiç uğruna ölüyor. Hiçbir şey yapamıyoruz , yapamıyorum ve bundan o kadar rahatsızım ki.

Savaşın , barışın hecelerini dillerinde döndüremeyen bebeklerin bir hiç uğruna öldürülmesi ... Bu nasıl acıdır Allah'ım...

....

Radyoda saat başı haberlerini dinliyordum. İçimden geçenler, vicdanımın çığlıkları ve elim kolum bağlı oturmam ... İnsanın ne kadar zoruna gidiyor hiç bir şey yapamamak.

Ne diyor hadisi şerifte . ^müminin silahı duadır^ Kurban olduğum dert vermiş ama silahta vermiş. 'Siz yorulmadan bana söyleyin benden öyle bir isteyin ki size öyle güzel vereyim' dercesine bize duayı sunmuş.

Ne kadarda şükürsüzüz

...

Saat 7 olmuştu. Kahvaltımı ikinci yumurtamı da bitirmiş olarak sonlandırmıştım. Çayımı da kafama dikip , dişlerimde oluşturduğu lekeleri gidermek adına lavaboya yönelmeden bulaşıklarımı hallettim.

Dişlerimi fırçalayıp . bonemi başıma geçirdim. Üstünde ufak ufak mor çiçeklerin serpiştirildiği siyah şalımı da başıma doladım. Banyodan çıkıp odama yöneldim. Dolaptan bilek üstüme kadar uzanan , kapşonlu tuniğimi çıkarıp giydim. Odadan çıkıp , mutfaktan telefonumu alıp dış kapıya yöneldim. Portmantodan kot konverslerimi ve kot sırt çantamı alıp evden çıktım.

.*********************************.

"Şekerlerini yedin mi ?"

Sırıtarak bana bakıp yanımda yürüyen , kardeşim dediğim üvey kardeş... Aslıcığımın ağzına düştük iyi mi.

Omuzuna oturaklı bir tane vurup yürüdüm.

"Bide sana kardeş diyorum. Senden olsa olsa cici annenin cici kızı olur"

Sahte bir sinirle onu arkamda bırakırken kıkırdamasını duydum. Elimdeki çayı masaya bıraktım. Sandalyeyi çekip oturdum.

Yarım saattir burada oturuyorduk ama Aslı'nın bana bakıp bakıp güldüğünü bildiğim için ona bakmıyordum.

Dün atölyeye geldiğinde korktuğum yüzümden anlaşılıyor olacak ki " ne oldu" diye sordu. Bende olayı anlatırken zekilik edip Barışın bana şeker verdiğini de söylemiştim. Ve Aslı'nın ağzına düşmüştüm.

Telefonumu elime alıp sosyal medyaya girdim . Bildirim gelmişti, açtım. Aslı Korkut bir fotoğraf ta beni etiketlemiş.

Şeker dolu bor kovanın içinde çok tatlı gülen bir bebek vardı . açıklamada ise
+ŞEKERİMLE, ŞEKERLEME+ yazıyordu.

Bu kız tam bi yaman. Aslıya tam bir şey söyleyecekken altındaki yorumlar dikkatimi çekti.

Barış K: Şeker mi baybalon mu anlamadım ama senle bir alakası olmadığı kesin .

(Bu çocuk bu kızla çok uğraşıyordu)

Aslı Korkut: benim şekerim o tamam mı? Ayrıca da aynı ben . benim kadar şeker.

(Bu dili uzun cadı bile Barışla baş edemiyordu. Pes )

Barış K. : Senin en son şekerliğini emeklerken gördük . Şekersin şeker de küflendin , kurtlandın artık.