18. BÖLÜM

2.9K 223 17
                                    

Âmine'nin Kaleminden :

Eve geldiğimden beri ağlıyordum. Onun yanında da tutamamıştım kendimi , salak gibi. Neyse ki o canım yandığı için ağladığımı zannetmişti.

Evet, canımın ağrısına ağlıyordum ama bu somut bir ağrı değildi.

Kolundan tutmuştu . Benim kolumdan! Bu güne kadar Ağabeyim dışında kimse dokunmamıştı bana . Öyle normal biri de değil ki tutan. Barış'tı... Geceleri rüyama dadanan , her uyandığımda bilinçaltıma saydırma sebebim olan Barış. Bana beni yabancı yapan. Kendimi tuhaf hissettiren adam.

Ben onu beynimden çıkarmaya çalıştıkça bir şekilde daha çok yerleşiyordu.

Sevemezdim bir kere ben birini. Daha önce hiç sevemedim ki bi adamı . Heleki hiç tanımadığım birini.

Dışarıdan kaya gibi sert bir adamdı ama o gün sokaktaki çocuğa yardım ederken içinin yumuşaklığını gördüm.  " İnşallah" dediğinden beri   dudaklarından '..Allah' kelimesini okuduğumdan beri daha çok zaptetmişti aklımı. Daha çok merak ediyordum onu.

Namaz kılıyor muydu mesela. Ya da kız kardeşi var mıydı ? Annesi nasıl biriydi kim bilir. Aslında Aslı'nın Umut' u anlattığı gün  amca çocukları olduğunu öğrenmiştim. Umut'un ölümü onu da yaralamış mıydı mesela? Aslı'yı bu kadar koruması neyin hikmetiydi ? Peki çay mı severdi , kahve mi? En sevdiği renk neydi? Kitap okumayı sever miydi? Hangi tür müzikler dinlerdi? Çizim yapmaktan hoşalanır mıydı? Sevdiği bir hayvan  varmıydı?

Etrafında sevgilisi olduğunu belirten hiç kız görmedim. Bide şey... Buz torbasını tutarken eline bakmıştım, bir yüzük vardı ama aksesuar olduğu belliydi . Zincirleme saçmalama tamlaması! Ben ne yapıyorum Allah aşkına. Yine nerden buraya geldim?

***************

Küçük, huzurlu , minnak evimi seviyorum aslında . Sadece gece çevirdiğim korku filmi olmasa ...

İlk günler korkudan aklıma gelmesede artık ayet_el kürsü okuyup uyuyunca bir güven geliyordu. Rabbimden daha güvenilir kim vardı?

Yarın cuma ve ondan sonraki gün Aslının ısrarıyla onlarda kalacaktım. O yüzden şimdi gidip bir kaç parça eşya hazırlamalıyım .

Diş furçası  ✔
Eşofman ✔
Tişört ✔
Eşarp✔

Çantamın zincirini çektim.

Banyoya gidip saçlarımı ördükten sonra yazmamı takıp  odama geldim. Alışkanlık olmuştu bende , yazmasız uyuyamazdım. İyi bir alışkanlık aslında çünkü ben soğuğu hemencecik kapabilen  bir insandım.

************* 

Hayat ne garip değil mi? Elinizde  hayatınızla ilgili hiç bir güvence yok ama buna rağmen hiç ölmeyecek gibi yaşıyoruz.

Namaz kılıp ,kuran okuyunca kendimizi müslüman sanıyoruz. Müslümanlık bundan ibaret değildi oysa .

Müslüman , müslüman kardeşini düşünmeliydi.Kendi için istediğini bütün müminler için istemeliydi. Oysa şuan savaşı ortasında olan kaç mümin var. Çaresiz, zalimce katledilen bir yığın masum var. Ama biz çok rahat bir şekilde  yatağımıza uzanıp hiç birşey  yokmuş gibi huzurla gözümüzü kapatıp uyuyabiliyoruz.    

Tekrar kalkıp doğruldum. Kıbleye dönüp bu defa o müslümanlara, masum çocuklara dua ettim.

************

Seccademin üstünde oturdum yine öylece. Kendime kızıyordum ama olmuyordu. Aklıma kızıyordum , onu düşünmeye sevk eden herşeye kızıyordum ama fayda etmiyordu.

  Sevemezdim ki ben bir adamı, hemde hiçbirşeyim olana bir adamı. Yediremiyordum kendime işte, olmuyordu.

Hem, hem daha geçen seneye kadar arkadaşlarım benle alay ediyordu , " Sen lisede de aşık olmadıysan daha sevmezsin , evlenmezsin de öyle kız kurusu olur kalırsın ananın evinde " diyorlardı.

  Zaten Rabbimin karşısında , O (c c)'dan bu konuda yardım dilerken bile utanıyordum. Sevemem ben kimseyi hem ben bilmem ki  sevmeyi.

Annemi severdim , babamı , ağabeyini , Münümü ama öyle önüme gelen adama sevemezdim ben . Yok ya sevmiyordum  ben . Sadece o çok karmaşık biri ve o yüzden ilgi   çekiyor. O kadar.

O çocuğa öyle yardım etmesi falan, dışarıdan kaya gibi duruyordu o adam. Öyle kalbi var diyemezsin . Kara kara bakıyor bunun gözlerine sevgi düşmez diyorsun ama Aslı'yı nasılda sevip, koruyordu. Etrafa hep kaşları çatık bakıyor ama çalışma salonunda kabus gördüğümde bana suyu uzatırken tekrar gördüm merhetini. Bana karşı olan merhameti!

Dün Tahirle de onun sayesinde muhatap olmadım. Ne kadar kendi meselelerinden dolayı birbirlerine kafa tuttuklarını bilsem de  sonuçta onun sayesindeydi.

Hakikaten bunların arasındaki mesele neydi? Ucunun Umut'a dokunduğunu bildiğimden Aslıya da soramıyordum.

Bu kadar düşünme, yeter!

Kendime kızıp hemen kalktım . Seccademi toplayıp kitaplığımdaki küçük Kuranı  alıp dün kaldığım yerden okumaya devam ettim.

....

Sevgi ve saygılarımla....

ZEYTİNDALI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin