Herkesin geçmiş bayramı mübarek olsun :)
"Fulya Abla!"
duydukları sesle bakışlarını birbirlerinin gözlerinden çektiler. Uhud şaşırmış bir şekilde yeğenine baktı. Yeğeni bu kızı tanıyor muydu? Peki kendisi neden bu kızla karşılaşmamış, ablasının yanında görmemişti?
Kızın kolunu hala tuttuğunu fark ederek bıraktı. Parmaklarının izinin çıktığını görünce ise fazla önemsememişti.
Fulya kolunu ovalarken bir yandan da kendisine gülümseyen Cansu'ya bakıyordu. Kollarını açarak kızın gelmesi için eğildi. Kız ona sarılmak için koştuğunda büyük bir sevgiyle sardı küçük bedeni.
Bu kız tıpkı Hülya gibi kokuyordu! Arkadaşını ne çok özlediğini fark edip kıza daha sıkı sarıldı. Uzun sarı saçlarını annesinden parlak ela gözlerini de Kenan'dan almış ikisinin adeta ufak bir kopyası olmuştu. Artık onlarsız büyüyeceğini düşünmek içini burktu. Demek Cansu artık dayısıyla kalıyordu. Ne büyük talihsizlikti!
"Dayımla şakalaşıyordunuz değil mi? Dayım hep böyle şakalar yapıyor!"
Cansu'nun bu masum sözleri karşısında Fulya ilk başta karşısındaki adama baktı. 2 metre olan boyu tavana değmekten son anda yırtan bu adam katılığından taviz vermez bir şekilde yukardan yukardan onu öldürecekmiş gibi bakıyordu. Fulya da korkmadığını belli edercesine aynı türden bakışları ona iade etti. Kendini bu adam karşısında küçük düşürmeyecekti!
Çam Yarması!
"Tabi ki tatlım! Biz, oyun oynuyorduk sadece."
"Gelmene çok sevindim Fulya Abla burada çok sıkılmıştım."
diye dudak büktü Cansu. Gelmişti ama gidecekti. Bu küçük kızı bırakıp gitmek nedense birden ona zor gelmişti. Gözleri dolduğunda bir müddet gözlerini kapattı ve gözlerine hücum eden yaşları geri göndermeyi başardı. Bugün yaşadığı duygu yoğunluğu sinirlerini alt üst etmişti.
"Can'ım sen odana çık hadi. Bizim Fulya Ablanla konuşacaklarımız var."
Fulya bu yumuşak sesi duyduğunda başkası konuşuyor sanmıştı. Oysa ki bu adam kendisiyle müthiş bir kabalıkla konuşuyordu. Fulya adamın sesindeki bu değişimi bile dikkat edecek kadar ona odaklandığı için kendine kızmadan edemedi.
Küçük kız başını sallayıp "Benimle oynamaya geleceksin değil mi?" diye masumca sorduğunda Fulya'nın tek yapabildiği kafasını sallamak olmuştu.
Cansu giderken yanağına düşen tek bir damlayı elinin tersiyle sildi ve ayağa kalkıp kararlı bakışlarını adama çevirdi.
"Merak etmeyin sizin başınıza bela olmayacağım!"
diyerek kapıya yöneldi. Bir adım atmıştı ki duyduğu kaba ve erkeksi sesle yerinde durmak zorunda kaldı.
"Teklifini kabul ediyorum!"
Hışımla arkasını döndüğünde adamın gözlerini yere sabitlemiş olduğunu gördü. O yeşil gözler eskisi kadar sinirli bakmıyordu. Daha çok düşünceli gibiydi. Fulya bu adamın gerisinde duran çok farklı bir adam olduğunu düşündü fakat bu saçma fikri beyninden hemen uzaklaştırdı. Bu adam... Bu kadardı işte. Gördüğü kadardı. Sığ bir adamdı.
"Bunu sadece Cansu için yapıyorum. Bu adamlar ona da zarar verebilir. Ve sen! Bu evde kalacak Cansu'nun her zaman yanında olacaksın."
Bu evde kalmak mı? Gerçi nereye gideceğini o da bilmiyordu. Kendi evi artık ona güvensiz ve yabancı geliyordu. Fulya kararsız bakışlarını adama çevirdiğinde adamın tavrı gayet netti.
"Ya burada kalır Cansu ile ilgilenirsin, yada dışarıda it köpeğe yem olursun! Karar senin!"
Diyen Uhud tüm heybetiyle ayağa kalkıp Fulya'nın tam karşısına dikildi ve yine aynı edayla ortama hakimmiş gibi ellerini cebine koyup rahat bir tavır takındı. Seçme hakkı sadece bu iki seçenek arasındaydı. Fulya mantıklı davranarak bir karar vermeliydi. Tehlike geçene kadar burada Cansu ile kalmasının bu hödük herif dışında hiçbir sakıncası yoktu değil mi?
"Anlaştık o halde."
Diyerek elini Uhud'a uzattı. Uhud, kendisine uzatılan eli müthiş bir kabalıkla sıkmamış ve burnunun ucuna kadar gelip Fulya'ya nefes alıp vermeyi unutturmuştu. Bu mesafeden Uhud'un kokusu burnuna dolunca Fulya'nın kalbinin ritmi değişti.
"Umarım, beni kafana sıkmak zorunda bırakmazsın avukat!"
Fulya Uhud'un bu ağır tehdit içeren sözlerine kulak asmamaya çalışsa da ona saf öfkeyle bakıp merdivenlere yönelen bu adamı izlerken korkuya kapılmasına engel olamamıştı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANAHTAR ~TAMAMLANDI~
General FictionBirbirlerinden ne kadar uzaklaşmak isteseler de yine birbirlerine çekilenlerin hikayesi... Adam güçlü ve sarsılmaz.. Kız narin ve bir o kadar da cesur! Kaderleri bir anahtarla bağlanmış bu iki insan nereden bilebilirdi bir oyunun içinde olduklarını...