Uyandığında saat 03.00'e geliyordu. Fulya alt katta tek başına yatarken uykuya odaklanamıyordu bir türlü. Sıkıntıyla yerinden doğrulup balkona çıktı. O kızla geçireceği başbaşa bir seyehat Uhud'a korkunç bir fikir gibi gelse de bir yandan da bunu istiyordu. Kendi içinde savaş veriyordu ve bir tarafı hala zaaflara yenilmemesi gerektiği konusunda inatçıydı.
Ama o zaaf değil!
Tabiki zaaf değildi. Eskiden basit bir zaaf olarak gördüğü bu kız onu kendine çekmeyi başarmıştı. Üstelik kendisine aşık olduğunu da çekinmeden söylemiş ve bu konuyu bir daha açmamıştı. Uhud artık ne hissettiğini bilmiyordu. Çıkmak için uğraştıkça batıyordu bu bataklığa.
Bugün neredeyse Fulya'yı öpecekti. Kahretsin bunu o kadar çok istemişti ki! Telefondaki Hamza'ya küfür edip kızmaktan çekinmemişti. Hamza afallamış ve Uhud telefonu onun suratına kapatmıştı. Tekrar kıza döndüğünde ise bu iki gün boyunca sormak istediği şeyleri artık daha fazla içinde tutamamıştı. Onsuz ev o kadar boş gelmişti ki! Uhud Fulya'nın bu evdeki varlığına alışmıştı. Sürekli her işine burnunu sokmasına alışmıştı. Heyecanlı bakışlarına, bir şeye çözüm bulduğunda çocuk gibi el çırpmasına ve o ela gözlerindeki parlaklığa alışmıştı. Artık kendini kasmaktan vazgeçip içinden geldiği gibi davranmak istiyordu. Bu yolculuk Uhud için bir milat olabilirdi. Özellikle başından bu belayı attığında kendini rahatlamış hissedeceğini umuyordu. O adamlar fazlasıyla canını sıkmış, hayatını alt üst etmişti.
Düşünmenin verdiği sıkıntıyla odasına girdi. Bavulunu hazırladı ve mutfağa indi. Kendine kahve hazırladığı sırada merdivenden gelen ayak sesini duydu. Eli başka bir kupaya gitti ve onada kahveyi koyup arkasını döndü. Fulya kapıda dikilmiş kendisine bakıyordu. Bakmıyor resmen izliyordu. Uhud keyifle gülüp öksürdüğünde Fulya kendine geldi. Uhud Fulya'nın daha fazla kızarmaması için kahveyi ona uzattı.
"Günaydın. Erkencisin."
"Şey, evet uyku tutmadı."
Beraber salona geçip oturduklarında Fulya hüzünlendi. Neredeyse bu işin sonuna gelmişlerdi.
"Artık neredeyse bitiyor."
"O katilleri bulmama çok az kaldı."
"Ve katiller bulununca tehlike de geçecek."
Uhud Fulya'nın kurduğu cümledeki hüznü hissetti. Tehlike geçecek ve Fulya'yla yolları ayrılacaktı öyle mi? Uhud bu baş belasına alışmışken, onsuz evin boşluğunu görmüşken ve herşeyden önemlisi Fulya'nın zannettiğinden daha fazla hayatında yer ettiğini fark etmişken Fulya tabiki de öylece çıkıp gidemezdi. Uhud buna izin vermezdi.
"Belki daha büyük bir tehlike kapıdadır?"
dedi Uhud. Kesinlikle o katillerden daha büyük bir tehlike kapısındaydı. Bu tehlikeye kendini atmaktan başka çaresi de görünmüyordu. Yanmaksa yanacaktı ve bu kaçınılmazdı.
Fulya anlamayan gözlerle Uhud'a baktı. Artık ne gibi bir tehlike olabileceğini düşünüyordu.
"Nasıl bir tehlike?"
Uhud en öldürücü bakışını atmak için bakışlarını Fulya'ya çevirdi.
"Tehlikelerin en büyüğü. Sanırım asıl o zaman seni korumak gerekecek."
Benden seni kim koruyacak acaba?
Uhud ayaklandı. Fulya'yı öylece sorularla bırakıp yatak odasına yöneldi.
Fulya Uhud'un bu gizemli sözlerine kafa yormayıp kendisi de hazırlanmak için odasına yürüdü. Siyah dar bir pantolonla bordo bir gömlek giymiş kol çantasına da her ihtimale karşı bir hırka koymuştu. Kapıdan çıktığında merdivenden inen Uhud'u gördü. Takım elbisesinin içinde yıkılmaz bir kale gibi görünüyordu. Fakat şu an üzerinde bulunan spor kıyafetleriyle Uhud Fulya'nın aklını başından almıştı. Fulya bu adama sığınıp kendini orada unutmak istedi. Bakışlarını ondan çekmezse sabahki gibi yakalanacağını düşünüp merdivenlere yöneldi.
Uhud dışarı çıktığında bir kaç korumayı bir yerlere gönderdi ve kalanını da tembihleyip arabaya bindi. Fulya da yanına binince arabayı hava alanına gitmek için çalıştırdı. İşte başlıyordu. Kaç gün olacağı belki olmayan yolculuğu başlıyordu.
Sonun başlangıcı..
Bu yolculuk bittiğinde Uhud'la yolları ayrılacaktı ve Fulya bunu zerre istemiyordu. Kalbindeki acıyla gözünü yola çevirdi ve dua etmeye başladı.
Bu yolculuk hiç bitmesin Allahım. Biz hep beraber olalım, lütfen!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANAHTAR ~TAMAMLANDI~
General FictionBirbirlerinden ne kadar uzaklaşmak isteseler de yine birbirlerine çekilenlerin hikayesi... Adam güçlü ve sarsılmaz.. Kız narin ve bir o kadar da cesur! Kaderleri bir anahtarla bağlanmış bu iki insan nereden bilebilirdi bir oyunun içinde olduklarını...