#23

45.1K 2K 176
                                    

Uhud Hamza'yla ve Fulya'yla evden çıkıp arabasına yöneldi ve limandaki gemisine doğru yol aldı. Sinirden bacaklarını titretiyordu. Turgay denen adam ona ihanet etmişti! Karşılığını ise canıyla verecekti.

Tabi konuştuktan sonra!

Araba durunca Uhud indi ve arkasındakilerle yürümeye başladı. Birden durduğunda Fulya dikkatsizce yürüdüğü için onun sert sırtına çarpıp geriledi. İşaret parmağını kıza doğru kaldırıp,

"Hamza'nın yanından ayrılma. Bir de seninle uğraşmayayım!"

diye uyardıktan sonra tekrar gemiye yürüdü. Kaptan onu gemi ile liman arasındaki köprüde karşıladı. Uhud kaptanın tedirginliğini hissetmişti.

"Bütün tayfayı güvertede topla kaptan."

"Peki Uhud Bey."

Neredeyse 20 tane adam güvertede toplandıklarında Uhud'un gözü Turgay denen o serefsizi aradı. En arkalarda duruyor ve bakışlarını sürekli başka yerlere çevirip Uhud'a bakmaktan kaçınıyordu. Uhud neredeyse kükrer bir şekilde,

"Teknisyenler ve müdürler hariç kalanları işine baksın!"

Herkes Uhud'un bu emriyle işlerinin başına dönerken Uhud Turgay'a öldürücü bakışlar atıyordu.

"Kaptan! Motoru bozanı buldunuz mu?"

"Hala araştırıyoruz Uhud Bey henüz bulamadık."

dedi adam mahçup bir sesle.

"Teknisyenlerden biri açıklasın nasıl bozulmuş motor?"

İçlerinden koyu bahçıvan tulumuyla üstü kirli bir adam öne çıkıp konuşmaya başladı.

"Efendim motordaki silindirlerin contalarında sızıntı tespit ettik. Sızıntı motorun hemen bozulmasına yol açmış olmalı. Biz gemi yola çıkmadan önce kontrollerimizi yapmıştık. Bu durum beklenmedik bir şeydi."

Uhud adama baktı. Gözlerinde yalandan çok işten çıkarılma korkusu ve kendinden emin bir duruşu vardı.

"Motoru kimin bozduğunu biliyor musun?"

"Hayır Efendim."

"Ama ben biliyorum!"

Karşısındaki adamlar ona merakla bakarken bir tek Turgay endişe içinde kıvranıyordu. Vural Uhud'un yanına gelerek, "Kim?" diye sordu. En az Uhud kadar sinirliydi. Hayır hayır Uhud'un sinirinin yanından bile geçemezdi. Gözlerini Vural'dan çekti. Yavaş yavaş Turgay'a döndü.

"Aramızdaki haini istersen sen söyle Turgay!"

Turgay irkildi ve korku dolu gözlerini kaçırdı Uhud'dan. Vural bir Uhud'a bir de çalışma arkadaşına baktı.

"Bu da ne demek? Turgay?"

"Ben bir şey bilmiyorum Vural!"

diye bağırdı. Uhud artık sabrının taştığını hissetti.

"Yeter bu kadar oyun. Hamza!"

Adamına seslenirken arkasını dönünce Fulya'yı gördü. Korku dolu gözlerle onu izliyor, sesini bile çıkaramıyordu. Hamza Turgay'yı kolundan tutup arabaya götürdü.

Vural ve Mücahit Kaptan onu endişeli bir şekilde izlerken Uhud meraklarını gidermek için onlara açıklama yapma gereği duydu.

"Uhud Bey neler oluyor?"

"Turgay! Motoru bozan oymuş."

Kaptan ve Vural şaşırmışa benziyorlardı.

"Polise haber verelim!"

ANAHTAR ~TAMAMLANDI~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin