PSİKOPAT MAFYA AŞIK OLURSA

Hatanın Bedeli

Sizleri çok beklettim biliyorum üzgünüm stajım okulum blog derken çok boşladım. Bundan sonra bir bölüm daha yazıp yayınlayacağım sizleri seviyorum😍😍

Yorum ve voteleri bekliyorum, hatam varsa affolaaa😌🙋

****

Sesindeki boğukluk ağladığının göstergesiydi. Kapıyı açtığında bana öyle bir sarıldı ki tabi sarılmasıyla hıçkırarak ağlamaya başladı o ağlayınca bende ağlamaya başladım hüngür hüngür ağlıyorduk defne bana öyle bir sıkı sarıldı ki korktuğu her halinden belliydi..

Nihandan

Defne bana sarıldığında hemen ağlamaya başladı ben ilk defa onu böyle korkmuş görmüştüm. Kendimi geri çekip ellerimi defnenin yüzüne koyduğumda aman Allahım dedim. Yüzünün sol tarafı mosmordu. Mosmor!

Yüzünü öyle görünce hızla ona döndüm ve sen ne yaptın! Nasıl yaparsın böyle bir şeyi hayvan herif diye bağırdım.

O kadar bağırmama birşey demeyip "ağzından çıkanlara dikkat et bir daha hayvan veya onun tarzı şeyler dersen" tam sözünü tamamlayamadan defne girdi söze "ona da mı vurursun!" diye yapıştırdı cevabı. Bunu söylerken ses tonunda hem kırgınlık hem de kızgınlık vardı. Tanıyordum çünkü defneyi.

Defne sert çıkınca sadece başını yere eğdi ve giderek çözüm buldu.

Defne " hadi gel içeri onun yüzünü görmek istemiyorum dedim"

İçeri girdiğimizde defne bir daha sarıldı ve olanları tek tek anlatmaya başladı defne anlattıkça ben oha deyip duruyordum.

En sonunda "Yuh kızım sende ne demeye öyle laf ediyorsun damarına basmışsın"dedi. Ne dememi bekliyordun nihan? Dedi kızarak. "En azından daha yumuşatılmış veya susabilirdin. Nasıl olursa olsun sen onunla evlisin" dedim. Gözlerini devirdi karşılık olarak. "Kusura bakmasın o ama ben öyle birşey demem! Onu sevmiyorum! Ve sevmediğim bir adama bekaretimi vermek düşüncesi bile beni çıldırtıyor" dedi. Bunu söylerken her kelimenin altına bastıra bastıra söylüyordu hem de.

"Zamanla" sözümü yarıda kesip, sakın cümleni tamamlama diye ikaz etti. "Ona çok sinirliyim anladın mı elimde olsa boğacağım onu. Pislik, mafya bozuntusu, dağ ayısı! Ölsem de kurtulsam ondan" diyerek isyan ediyordu. Her cümlesine katılabilirdim ama sin cümlesine asla!

Kes lan sesini diye bağırdım! Ne ölmesinden bahsediyorsun sen? Deyip azarladım. Çantamı elime aldım içinden çıkardığım paketi ona uzattım.

Bir yüzüme bir elimdekine baktı sonra elindekini alıp "sen varya sen bir tanesini birtane nasılda tanıyorsun beni. Gel buraya öpüjem" diyerek üstüme atladı. Tabii ben kızdım yağlı elleriyle bana dokunmasına tabiki izin vermedim.

Beni almaya geldiklerinde 1 haftadır odada olduğunu kimseyle konuşmadığını ve yemek yetmediğini söylediler. O inadını bildiğim için sana ekmek yaptırdım merak etme parasını ben ödedim" deyince yemeğe devam etti.

Defne bak şimdi diyeceklerimi hemen kızma bir dinle tamam mı? Kafasıyla "tamam" anlamında salladı. Ben başladım konuşmaya.

Bizim seninle hayallerimiz vardı biliyorsun. Hayalmizdeki erkek ikimizinki de aynıydı. Esmer kara kaşlı kaaara gözlü öyle emre gibi yapışkan değil dediğimde "gözlerini devirdi" ama ben hiçbirşey olmamış gibi devam ettim. Yakışıklı ve en önemlisi güven kokan birini istiyorduk öyle değil mi diye sordum. Oda "evet" diyerek beni onaylattım. bak evlendiğin adam kriterlerimize çk da güzel uyuyor dedim. Bunu derken mırıldanmıştım.

"Gözlerini devirerek he he çok uyuyor" dedi. Uymuyor mu ? Kız yalan söyleme Allah baba çarpar bak. Adam bildiğin taş maşallah dedim ama defne tam tersi ağız burun kıvırıyordu. "Öf tamam evet tam istediğim gibi ama ona güvenmiyorum ve sevmiyorum" dedi bunları söylerken üstüne bastıra bastıra diyordu. Defne bu adam o adam değil mi diye sordum. Anladı ama anlamamazlıktan geldi tabi ben yer miyim,asla!

Defne anlamamazlıktan gelme! Ne dediğimi biliyorsun! "Of tamam evet o" diyerek sonunda itiraf etti. Bende o arada kıkırdıyorum. "Kıkırdama" diye öfkeyle bağırdı. Bak işte adam dan hoşlandın da ne bu inat? Diye sordum. "O belindekini görene, benimle zorla evlenene ve bana tokat atana kadardı. Artık bir dahaaa abu konuyu açmıyorsun seninle de konuşmam bak" dedi. Arkadaşımın inadını bildiğim için sustum ama sadece 2 dakika.
"Eğer içinde biraz ona sevgi varsa elini cabuk tut derim. Ne de olsa o bir erkek ve ihtiyaçları var. Sen ona he demeyecegine göre başka kadınlara gidecek yada" sözümü bitiremeden "asla! Asla! Asla!" diye söylendi.

Defne sana birşey soracağım. "Dolu ağıyla anlamadığım bir şekilde sor" dedi. Bu kızın bu dogal halini seviyordum işte. "Aranızda birşey geçti mi ? " diye sorunca defne ağzında lokması varken öksürmeye başladı. "Tabiki de hayır nihan! Geçmediği için böyleyiz zaten" diye ekledi. "Bak şimdi bana kızacaksın ama sanki oda haklı" diye mırıldandı. Hayır haklı değil neresi haklı diye nihana bağırırken kapının köşesinden bizi izleyen bir çift gözü gördüm. Tabi hemen sustum. Ben susunca nihan arkasını döndü ve "sen bizi mi dinliyorsun" diye öfkeyle sordum!

"Kapı açık kalmış kapatmaya geliyordum oha sesleri aşağıya geliyordu" dedi tabi bunu derken pis pis sırıtıyordu. Bana şimdi bunu diyerek bana laf sokmuştu. Altta kalmayacaktım tabi bende lafı soktum. "Senin yaptığın hataları dinliyor şaşkınlıkla oha diyordum. Yazık sevmiyorsun sanmıştım yanılmışım, erkek değil misiniz hepiniz aysınız!" dedim. Kaşlarını çattı sadece kapıda kafası vardı şimdi bedenini içeri soktu. " Başka hangi erkekle ne yaşadın da bütün erkekler aynı diyorsun" dedi. Yuh dedim o kadar lafımdan bunu mu kafana takıyorsun dedim. Ama o sorusunu yeniledi " Başka hangi erkekle ne yaşadın da bütün erkekler aynı diyorsun" diye ikinci kez sordu. Defne sert bir dille cevabını verdi. " Sana açıklama yapmak zorunda değilim!" dedi. Bunu bak bende beklemiyordum. Adam sinirden deliye döndü elini ensesine götürdü odada turluyordu.

Elini sertçe duvara vurdu arka arkaya eli paramparça olmuştu tabi duvarda kan! "Bana bak sakın ama sakın bana bir daha bu cümleyi kurma! Yoksa bedeline katkanırsın! Anladın mı?!" dedi ve kapıyı sertçe çarpıp odadan çıktı.

***

Ömerden

Arkadaşına o kadar çok sıkı sarıldı ki korktuğunu anlayabiliyordum. Arkadaşı yüzündeki morlugu görünce bana döndü. "hayvan herif" diye bağırdı. Tabi ben hemen ona bir daha böyle konuşursan diye tehtit ediyordum ki defne araya girdi "onada mı vurursun" dedi hiddetle ve kırgınlıkla.

Sadece başımı eğdim. Gitmekle buldum çareyi. Tam gidiyordum ki arkadaşının dediklerini dinlemeye başladım.

Bizim seninle hayallerimiz vardı biliyorsun. Hayalmizdeki erkek ikimizinki de aynıydı. Esmer kara kaşlı kaaara gözlü öyle emre gibi yapışkan değil dediğimde "gözlerini devirdi" ama ben hiçbirşey olmamış gibi devam ettim. Yakışıklı ve en önemlisi güven kokan birini istiyorduk öyle değil mi diye sordum. Oda "evet" diyerek beni onaylattım. bak evlendiğin adam kriterlerimize çk da güzel uyuyor dedim. Bunu derken mırıldanmıştım.

"Gözlerini devirerek he he çok uyuyor" dedi. Uymuyor mu ? Kız yalan söyleme Allah baba çarpar bak. Adam bildiğin taş maşallah dedim ama defne tam tersi ağız burun kıvırıyordu. "Öf tamam evet tam istediğim gibi ama ona güvenmiyorum ve sevmiyorum" dedi bunları söylerken üstüne bastıra bastıra diyordu. Defne bu adam o adam değil mi diye sordum. Anladı ama anlamamazlıktan geldi tabi ben yer miyim,asla!

Neden bahsediyordu bunlar diye düşünürken cafede karşılaştığımız günü sorduğunu anladım. Sonra Dank etti. Emre kim diye sordum kendime. "Emre gibi yapışkan değil" dedi. Bulucam ve anasını belliyecektim. Demek ben onun istediği gibi biriydim. Yalnız benim çok işim var bu inatçı keçiyle..