Sana susuyorum günden güne, sana susuyorum ötesi yok işte..
Ömer '' canını yakmıyorum deme''diye sordu. Defne kısık bir ses ile '' hayır yakmıyorsun aksine bu halin beni daha da deli ediyor'' dedi defne. Ömer kafasını defnenin boynundan kaldırarak ''sen şuan ateşle oynuyorsun farkında mısın?'' dedi ömer. Defne ellerini ömer'in boynuna dolayarak kendine çeker ve burnunu kirli sakallarına sürterek teninin kokusunu içine çeker. Defnenin bu hareketi ömer'i dellendirmeye yetmiş olacak ki tek bir hareketi ile defneyi altına alarak öpmeye başlar. Dakikalarca nefes almayı unutup öpen ömer üç saniye dudaklarını dudaklarından çekerek sevgilinine nefes almasını sağladıktan sonra tekrar aynı şekilde defneyi öpmeye devam eder.
Ömer biraz aşağıya kayarak boylarını eşitleyerek tekrar defneyle bir bütün olunca defnenin kulağına güzel sözler fısıldar; Ömer ellerini defnenin elleriyle kenetleyerek ''Huzurum sensin. Sesin, kokun, sarılışın, gülüşün, kaçamak bakışların, saçların, ellerin.'' dedi. Ömer gözlerini defnenin gözlerinden dudaklarına getirerek, kuru olan dudaklarını dili ile ıslatarak dudaklarını defnenin dudaklarına bastırır. 'Dudaklarından başka şarap istemem zaten her öpüşünde sarhoş ediyorsun beni'' diyerek sertçe defnenin içine tekrar girdi..
|
Ömer banyoda karısını yıkadıktan sonra kucağına aldığı gibi odalarına götürmüştür. Karısının saçlarını havluyla kurutuyordu. Her şeyiyle kendi ilgileniyor ona hiçbir iş yaptırıyordu.
Ömer gözlerini kapatmış karısına sarılmış huzur buluyordu. Karısının bu hallerini çok seviyordu. Onu hep mutlu güler yüzlü görmek tek arzusuydu. O yüzden her şeyi bırakmış karısıyla ilgileniyordu ve buda defnenin çok hoşuna gidiyordu.
Ömer bir hafta diye çıkmışlardı tatile ama bu gidişle bu tatil bir ayı bulacaktı. Ayaz da vardı artık bu hayalini gerçekleştirebilirdi.
***
Üzerimizi değiştirdikten sonra ömer nereye gideceğimizi söylemeden kolumdan tutup beni güverteye çıkarmıştı. Güverteye çıktığımızda yan teknede ki korumalar ise sadece bize bakıyorlardı. Ömer eli ile kaptanı tekneye çağırdığında "artık karaya inebiliriz" dediğinde küçük ama sıcak evimize gideceğimizi anladım.
Ömer o kadar mutluydu ki bu gözlerinden de belli oluyordu. Elimi tutup vana sımsıkı sarıldığında "daha önce hiç bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum. Kalbim böyle pır pır.'' dediğinde ömer o kadar heyecanlıydı ki sanki hiç konuşmadan gözleriyle, hızlı hızlı çarpan göğsü konuşuyordu.
Ömer'in bu halini gördükçe bende çocuk gibi seviniyordum. Hatta kızımızda anlamış olmalıydı ki karnımda kıpırdanmaya başlamıştı. Ömer'e dönüp elini karnıma koyup "bak kızımızda çok mutlu" dediğimde ömer ağzı kulaklarına vararak ''kızım sen de mutlu musun babacığım'' dediğinde ömer sağ eliyle gözlerini bana çaktırmamaya çalışıp sildiğinde ''artık kızımıza bir isim mi versek?'' dediğinde ben elimi ağzıma götürüp ''aaa ömer benim aklımdan tamamen çıkmış'' dediğimde ömer kıs kıs gülmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKOPAT MAFYA AŞIK OLURSA
General FictionBir mafyanın zengin bir ailenin tek kızlarına aşık olması. O günden sonra hiç kimsenin hayatı eskisi gibi olmayışı