Ayaz gideli bir saat olmuştu telefonun başında bekliyordu ömer. İstediği haberi alsın diye ama telefon çalmadıkça ömer daha çok geriliyordu, gerildikçe korumalar da ömer'den daha çok korkuyordu. Ayağa kalkıp üzerini silktikten sonra tam toplandıkları yerden çıkacakken beklediği telefon gelmişti. Hızlıca telefonu açıp ayazın dediklerini dinledikten sonra ''bekliyorum'' oldu. Ömer sinirle yerine oturmuştu. Eliyle adamına ''gel buraya'' dedikten sonra koruma elinde bir bardak viski ile gelir ömer'in yanına. Ömer tek dikişte içtikten sonra koruma tekrar doldurmuş ve bu bir kaç kez olmuştu.
Ömer sakallarını kaşıyarak ''defnem ne yapıyor acaba? Kızım babasını özlemiş midir? Ulen beni karım ve kızımdan ayıran her kim puşt ise mahvedeceğim onu!'' diyerek bardakta ki sıvıyı tekrar dikti kafasına. ''Arasam açar mı acaba? O da beni özlemiş midir?'' diye sorular soruyordu kendine ömer. Sakallarını kaşıdıktan sonra ''açar tabii ya neden açmasın hem oda benden atak bekliyordur arayacağım!'' diyerek cebinden telefonu çıkardıktan sonra elinin tersiyle korumalara işaret yapmıştı. Korumalar da hemen dışarı çıkıp ömer'i yalnız bırakmışlardı solanda. Klas Ömer İplikçi modundan çıkacağı için kimsenin görmemesi lazımdı.
Telefona bir kaç kez bastıktan sonra telefonu kulağına götürmüştü ömer. Çaldı uzun uzun çaldı tam kapatacakken ''efendim'' dedi defnesi. 2 gündür ilk defa defnesi'nin sesini duymuştu. Sesini bile özlemişti ömer karısının. Demin korumalara aslan kesilen ömer karısının bir 'efendimi' ile kediye dönüşmüştü. Dokunsan ağlayacak derecede idi. Ömer'i halt etmek için defne demen bile yeterliydi aslında.
Defne'nin efendim lafı üzerine uzun bir süre susmuştu ömer. Defnesini o kadar çok özlemişt ki nefes alır gibi sesini içine çekiyordu resmen. Boğazını temizledikten sonra ''Nasılsınız?'' diye sordu ömer. Bu seferde defne sustu ama ömer kadar derin ve uzun değildi. Defne ömer'in yaptığının cezasını çektiriyordu çünkü. Defne de özlemişti kocasını ama yaptığının cezasını çekmeliydi. ''İyiyiz'' diye sert şekilde cevap vermişti defne. Defne kapısını kapatmıştı ama ömer o kapıyı açıp içine girip hiç çıkmamak istiyordu. Peki bunu nasıl yapacaktı?
''Bir şey söyleyecek misin?'' diye sordu defne. Adım bekliyordu ömerden bir hareket ama ömer aklanmadan bunu yapamazdı. Defne de adım atmak istemiyordu. Böyle sürünecekler mi? Ömer defnesine tam bir şey söyleyecekken ayazın birden içeri girmesi ile susmuştu ömer. ''Abi'' diyerek girdi ayaz. Ömer ağzından sessizce bir küfür çıkarmıştı. Bunu duyan ayaz geri basmıştı. Elleriyle pardon pardon yapmıştı ama nafile. ''Defne her şeyi düzeltip yanına geleceğim..Beni bekle'' demişti ömer. İşte bu! Defne'nin beklediği atak buydu işte. Bir umut. Ömer defnesine bir umut vermişti işte. Defne kocasını bekleyecekti ama ömer bunu bilmeyecekti belki sonra öğrenecekti. ''Tamam ömer hoşçakal'' diyerek telefonu kapatmıştı defne.
Sinirli bir şekilde kardeşine bakarak ''çok merak ediyorum nasıl denk getiriyorsun böyle olmadık zamanda gelmeyi. Tam defne ile konuşacaktım!'' dedi ömer. ''Ben nereden bileyim abi senin defneyi arayacağını? Senle konuştuk bekliyorum dedin bende hızlı geldim hemen bana kızıyorsun sende ya'' dedi ayaz. ''Gel lan buraya anlat hadi çabuk ne oldu!'' dedi ömer.
''Abi işler çok karıştı. Oraya gittiğimde sadece bizim adamlar vardı sonra bizimkiler 1 tane adam getirdi yanıma. Emanetini falan almışlar işte yalnız adam sürekli gülüyordu ilk başta anlamadım neden sürekli sonra acı bir şekilde anladım'' dedi ayaz. Ayaz anlattıkça ömer daha da merak ediyordu. ''Anlat artık şunu hadi'' dedi ömer. ''Tamam ya kızma anlatıyorum işte. Kimsin kimin adamısın diye sordum tabi o hala gülüyordu en sonunda çaktım bir tane iyi ki de çakmışım yoksa içimde kalırdı'' ayaz böyle konuştukça ömer daha çok merak ediyordu. ''Neden içinde kalacaktı oğlum! Adam nerede bir de ben sorgulayacağım'' dedi ömer ama adam ölmüştü.
''Yapamazsın abi kafasına sıktı çünkü'' dedi ayaz. Ömer öyle kalmıştı. ''Nasıl sıkıyor lan kafasına!? Hani silahını almıştınız? Ulen size bir iş bırakan da suç!'' diyerek ayaza kızmıştı ömer. ''Abi kızma ya adam profesyonelmiş zaten dur o öyle değil'' dedi ayaz. Ömer sinirli sinirli ayaza bakarak ''Nasıl anlat ayaz şimdi döveceğim seni!'' dedi ömer. ''Tamam yahu kızma azcık heyecan yapayım dedim aman be. '' diye cevap verdi ayaz. ''Şimdi yapma ayaz durum böyle iken yapma!'' dedi ömer. ''Cebinden bir zarf çıkardı bana uzattı ama vermedi.'' Sonra yüzüme baktı ''Yanlış kişiyle uğraşıyorsunuz. Hain sizin içinizde masadan değil'' dedikten sonra bana zarfı uzattı ve bizim korumalardan birinin silahının alıp kafasına sıkması sadece beş saniye sürdü'' dedi ayaz. Ömer şaşkınca ayazı dinliyor ve bir kere daha şaşırıyordu. ''İçimizde mi? Masadan değil mi? Ne diyor lan bu! Ver şu zarfı'' deyip elinden aldı ömer. Zarfı bir çırpıda açan ömer gözleriyle okudukları ile donakalmıştı.
Şuan senin o moraran yüzünü görmek için nelerden vazgeçmezdim İplikçi. Sen beni yakalamanın o bu kadar kolay olacağını mı zannettin? Eğer öyle zannettiysen ya da olta attıysan ben bu oltalara gelmem ama sen fena geldin. Sen o adamı benim unuttuğumu nasıl düşünürsün ki? Ya da düşündüğüm kadar zeki değilsin neyse konumuz şuan bu değil iplikçi. Bakıyorum da evine gitmiyorsun ee o haltı bende yeseydim bende gidemezdim tabi ::) Defneye şimdilik bir şey söylemeyeceğim hemen söylersem nasıl eğleneceğim demi ama? Beni bulmak istiyorsun biliyorum ama ben istemediğim müddetçe beni bulamazsın. Ben senin içindeki vicdanınım ömer. Merak etme çok yakında buluşacağız kardeşim :)
''Kardeşim mi?! Ne oluyor ulan!'' dedi ömer. ''Abi bu işte bir şey var'' dedi ayaz. Ömer sinirle elini masaya vurarak ''ne var bilmiyorum ama oyunun içinde oyun var!'' diyerek konuştu ömer.
Sizce neler olacak?
Yorum ve voteleri bekliyorum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKOPAT MAFYA AŞIK OLURSA
General FictionBir mafyanın zengin bir ailenin tek kızlarına aşık olması. O günden sonra hiç kimsenin hayatı eskisi gibi olmayışı